Pages /KAYNAKLAR

20200206

Laikliğin Kabul Edilişinin 92. Yıldönümü

Laikliğin Kabul Edilişinin 92. Yıldönümü yüce Türk milletine kutlu olsun !
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in , 10 Nisan 2000 da, Laikliğin kabul edilişinin 72. yıldönümü dolayısıyla yayınlanan mesajindan alintilanan bir kisim
" Büyük Atatürk'ün eşsiz dehası ve ileri görüşlülüğü sayesinde, çağdaş demokratik açılımları mümkün kılacak dinamik bir yapıda kurulan Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.… 1937 yılında… laiklik, devletimizin değiştirilmez bir temel niteliği olarak Anayasaya girmiş; böylece Türk halkı laikliği bir siyasal hayat ilkesi olarak benimsemiş ve yaşatmıştır. Laik Cumhuriyet, sadece dinle devlet işlerini ayırmamış, tüm vatandaşlarımızın temel hakları olan din ve vicdan hürriyetini en iyi şekilde kullanmaları ve ibadetlerini serbestçe yerine getirebilmeleri için çok önemli bir ortamı da yaratmıştır. (Dolayisiyla) laiklik, din ve vicdan hürriyetinin şemsiyesi olduğu gibi, toplumsal barışın da en önemli şartıdır. Büyük Atatürk'ün millet iradesine dayanarak kurduğu, ülkemizi bugünlere getiren laik, demokratik Cumhuriyet, Türk halkının mutlu ve (zengin) geleceğinin de teminatıdır. Bunun bilincinde olan Türk halkı, çağdaşlık iddiasından hiçbir zaman vazgeçmeyecek ve demokratik, laik Cumhuriyet sonsuza kadar yaşayacaktır. Laikliğin kabul edilmesinin 72. yıldönümünü bu düşüncelerle kutluyor, tüm vatandaşlarıma selâm ve sevgilerimi iletiyorum. "
*****************************
ATATÜRKÇÜLÜK 21 INCI YÜZYILIN CETIN 
EVRENSEL SORUNLARINA TEK ÇAREDIR
Kurtuluş Savaşı’nın başlaması ile kurulan Ankara Hükumeti’nin ilk anayasası “Teşkilatı Esasiye” 1921 yılında kabul edildi. Olağanüstü bir hal içinde hazırlanan bu anayasada devletin diniyle ilgili herhangi bir madde bulunmuyordu.
1924 Anayasası’nda “Devletin dini İslam’dır” ibaresi vardı. Ancak 3 Mart 1924 tarihinde Halifelik kurumu dağıtıldı.
10 Nisan 1928’de yapılan Anayasa değişikliği ile ise “Devletin dini İslam’dır” ibaresi anayasadan cikarıldı.
5 Şubat 1937’de yapılan anayasa değişikliği ile ise Türkiye Cumhuriyeti’nin “Laik” bir devlet olduğu, ilk kez anayasada belirtilmiş oldu.
1961 Anayasası der ki,
“Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve ‘Başlangıç’ta belirtilen temel ilkelere dayanan, milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
Halen yürürlükte olan 1982 Anayasası ise 2. Maddesinde şöyle demektedir:
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
1982 Anayasasının 4. Maddesi : “Anayasa’nın 1. Maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2. Maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. Maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”
******************
Laiklik Ataturkculugun olmazsa olmazidir.
Ataturkculuk demek:
 Aklin ve bilimin onculugunu Kabul etmek,
 kadin-erkek esitligine inanmak,
 laiklik presiplerine uymak,
 dogaya saygili olmak,
 “Yurtta baris, dunyada baris” istemek,
 egitim seferberligi yapmak,
 cocuga ve gence saygi ve Sevgi ile yaklasmak ve 
 Bilim ve teknolojinin zirvesine ulasmaktir.
20 inci yuzyilin tum liderleri, sistemleri, kurumlari, felsefeleri teker teker yikildigi halde, Ataturkculuk hala dimdik ayakta ve her gecen gun de arkasina global ruzgarlari alarak buyumektedir.
Atatürkçülük 21 inci yüzyılda cetin evrensel sorunlara en etkin, kalici, gercekci, adil, denenmis ve basarili oldugu belgelenmis, sosyo-ekonomik ve politik, tek çaredir.
Laiklik gunumuz hepimize kutlu olsun!
Ergun KIRLIKOVALI, 5 Subat 2020