20250425
20250219
📚📖 Şimdiye kadar neden arşivlerini açmadılar, belgeleri ve fotoğrafları gizlediler?
Öte yandan; Afrika’da kıtır kıtır el-kol kesmiş Belçika varken, Herero halkını denek olarak kullanmış Almanya varken, Kikuyu halkını katletmiş İngiltere varken, Malagasy halkını uçaklardan atmış Fransa varken, Libya’da katliam yapmış Mussolini varken önce gerçek SOYKIRIM nedir+4
bunu konuşmak gerekir. Filistin’de 2025 yılında soykırıma göz yuman hatta destekleyen Amerika ve Batılı emperyalist güçler bu konularda ne kadar hakikatin yanında ise sözde Ermeni soykırım iddialarını dillendirenler de ancak o kadar samimi ve tutarlıdır..
20240204
S o y k ı r ı m Türklere yapıldı
SOYKIRIM TÜRKLERE YAPILDI
IĞDIR Tuzluca’ya bağlı Gedikli Köyü’nde yapılan kazıda Ermeni çetelerince katledilen Türklerin bulunduğu toplu mezar ortaya çıkarılmıştı.1915-1919 arası katledilen 96 kişinin kemikleri Ermenilerin Doğu Anadolu’da Türklere uyguladığı katliamların en büyük kanıtlarından sadece biri.
Toplu mezarlarda hep TÜRKLER var
ABD başkanı Joe Biden’in 1915 olaylarıyla ilgili yaptığı açıklamadaki sözde ‘soykırım’ ifadesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ankara Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Ermenilere ait bir tane dahi toplu mezar olmadığını söyledi. Ermeni çeteleri tarafından 1918 yılında katledilen 3 bin Türk’ün anısına merkez Yakutiye ilçesinde yaptırılan Yanık Dere Şehitliği’nde konuşan Doç. Dr. Eğilmez, “Erzurum’da sadece bu alanda 3 bin sivil can verdi; çünkü o sırada savaşabilecek birçok kişi cephede mücadele veriyordu. Kadın, erkek, yaşlı, çocuktan oluşan 3 bin insanın katledildiği yerdeyiz. ABD’nin 250 yıllık tarihi, zulüm ve soykırımlarla doludur” dedi. Biden’in yaptığı açıklamanın yok hükmünde olduğunu söyleyen Doç. Dr. Eğilmez, “Sözde Ermeni Soykırımı’, emperyalizmin en büyük yalanıdır. Açıklamada ortaya atılan sözde “soykırım” iddiası, uluslararası hukukun talep ettiği dayanaklardan ve bilimsel kanıtlardan yoksundur” diye konuştu. Doç. Dr. Eğilmez şunları söyledi: “Olayların 24 Nisan’da başladığı savaş öncesi ve sonrasında 1,5 milyon Ermeninin katledildiği söylenmeye başlandı. Tarihi de geçin, bu olayın Matematiksel izaha bile yok. 1,5 milyon Ermeni’nin katledilmesi için 5 ay içinde günde 10 bin insanın ölmesi lazım. Bunu o dönemde sağlayabilecek bir teknoloji, bir silah söz konusu değil. Hadi bunları da geçtin, Türkler bu kadar Ermeni’yi öldürmüş olsun. En az 10 bin tane toplu mezara konulması gerekir. Bugüne kadar yapılan araştırmalarda Ermenilere ait bir tane dahi toplu mezar ortaya çıkarılmamıştır.”
ABD Başkanı Biden’in 500 binden fazla Türkü katleden Ermeni canileri görmezden geldiğini vurgulayan Emekli Büyükelçi Onur Öymen “Bilim adamlarına itibar etmiyorlar. Türkleri de ‘kıymeti yokmuş’ gibi görüyorlar. AİHM’in bu konuda kararı var” dedi.
Tek kanıt gösteremediler
EMEKLİ Büyükelçi Öymen, “Tarihçiler olayların soykırım sayılabileceğine dair herhangi bir kanıt olmadığını söyleyip ABD yönetimini uluslararası ilişkileri olumsuz yönde etkileyeceği konusunda uyardı” dedi.
Hiçbir Türk ölmemiş gibi
ÖYMEN “1915’de Ermenilerin alçakça öldürdüğü Türklerle ilgili hiçbir şey söylemedi. Sanki Türkler o tarihte Ermeniler tarafından öldürülmemiş. Oysa belgelerde 500 binden fazla Türk katledilmiş” diye konuştu.
Ermeni mezarı niye yok!
TARİHÇİ Doç. Dr. Savaş Eğilmez de, Ermenilere ait bir tane dahi toplu mezar olmadığını söyledi. Eğilmez, “1,5 milyon Ermeni’nin katledilmesi için 5 ay içinde günde 10 bin insanın ölmesi lazım” dedi.
Alıntı
20210502
Levon Panos Dabağyan: Bir Türk Ermenisi olarak ve de bir tarihçi kimliğiyle söylüyorum; Türkler, Ermenilere asla soykırım yapmamıştır!”
“Tarihte Ermeniler, gayrimüslimler içinde Türklere en yakın millettiler. Ermenilere -teba-ı sadıka- adı verilmişti. Türkler ile Ermenilerin bin yıl beraber yaşadı. 1. Dünya Savaşı sırasında birbirlerine düşürüldü. Osmanlı’nın direklerinden biri Ermenilerdir. O direği nasıl kırdılar? Ermenilerin arasına Katolikliği soktular. Bunu Fransızlar yaptı. Protestanlığı soktular, bunu da İngilizler yaptı. Ama Ermenilerin aslı Gregoryan’dır.
Ermeniler, Selçuklular döneminde de Malazgirt Meydan Savaşı sırasında Türklerin tarafında yer aldı.Tüm bunlar, tarih kitaplarında yer almasına rağmen her iki halka da anlatılmıyor.”
Kaynak: TÜRKİYE HABER AJANSI
20210427
20210424
20201101
✍️🇦🇿 Hepimiz Azeriyiz! - Onur Caymaz
20200820
ABD'li profesör tarihi gerçeği ortaya koydu: Osmanlı karşıtı o belge uydurmadır
ABD'li Profesör Michael Gunter, "Ermenilerin öldürülmesinin Osmanlı Devleti'nin resmi politikası olduğunu kanıtlayan hiçbir gerçek belge yoktur. Örneğin, kasıtlı katliamları kanıtladığı iddia edilerek sunulan meşhur Andonian Belgeleri uydurmadır" ifadelerini kullandı.
2020-08-20
ABD'li profesör tarihi gerçeği ortaya koydu: Osmanlı karşıtı o belge uydurmadır
1915 olayları hakkında araştırmalar yapan Sosyoloji ve Siyaset Bilimi Profesörü Michael Gunter, Hristiyan Ermenilerin, Batı'da sempati kazanması nedeniyle Ermeni iddialarının dünya gündeminde sürekli tartışıldığını söyledi.
Hristiyan Batı'nın tarih boyunca Müslüman Türkleri düşman olarak gördüğünü dile getiren ABD'li profesör, ''Ermeniler Batı dillerini Türklerden daha iyi konuştukları için mesajlarını Batı'ya daha iyi ulaştırabildiler" dedi.
ABD'deki Türk ve Ermeni tezlerinin savunucuları arasında akademik bir diyalog başlatılabileceğini umduğunu vurgulayan Gunter, Türk-Amerikalıların bunu yapmaya istekli olacaklarına ancak Ermeni-Amerikalıların bunu yapmaya asla istekli olmadıklarına dikkat çekti.
Ermenilerin öldürülmesinin Osmanlı Devleti'nin resmi politikası olduğunu kanıtlayacak nitelikte hiçbir belge bulunmadığını aktaran Gunter, "Örneğin, kasıtlı katliamları kanıtladığı iddia edilerek sunulan meşhur Andonian Belgeleri uydurmadır." diye konuştu.
Osmanlı Devleti'nin batı kesimlerindeki birçok Ermeni'nin sınır dışı bile edilmediğine dikkat çeken Gunter, "Dahası, bazı şiddet yanlısı Ermeniler de masum Müslümanları öldürdüler ve gerçekte de bunu onlarca yıldır aralıksız yapıyorlardı. Soykırımın uluslararası hukukta yasal olarak var olabilmesi için önceden tasarlama kanıtlanmalıdır ve bu meselede bu kanıtlanamamıştır." ifadelerini kullandı.
Alıntı: Yeniakit Publisher
https://www.yeniakit.com.tr/haber/abdli-profesor-tarihi-gercegi-ortaya-koydu-osmanli-karsiti-o-belge-uydurmadir-1365076.html
20200424
🗣💬 Atatürk'ün Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin soruya yanıtı...
ATATÜRK "ERMENİ SOYKIRIMI" İDDİALARINA İLİŞKİN SORUYA NE YANIT VERMİŞTİ?
“Rus ordusu 1915’te bize karşı büyük taarruzunu başlattığı bir sırada o zaman Çarlığın hizmetinde bulunan Taşnak Ermeni Komitesi, askeri birliklerimizin gerisinde bulunan Ermeni ahalisini isyan ettirmişti.
Düşmanın sayı ve malzeme üstünlüğü karşısında çekilmeye mecbur kaldığımız için kendimizi daima iki ateş arasında kalmış gibi görüyorduk. İkmal ve yaralı konvoylarımız acımasız şekilde katlediliyor, gerimizdeki köprüler ve yollar tahrip ediliyor ve Türk köylerinde terör hüküm sürdürülüyordu. Bu cinayetleri işleyen ve saflarına eli silah tutabilen bütün Ermenileri katan çeteler, silah, cephane ve iaşe ikmallerini bazı büyük devletlerin daha barış zamanından beri kendilerine kapitülasyonların bahşettiği dokunulmazlıklardan istifade ederek ve bu maksada yönelik olarak büyük stoklar husule getirmeye muvaffak oldukları Ermeni köylerinden yapıyorlardı. İngiltere’nin barış zamanında ve harp sahasından uzak olarak İrlanda’ya reva gördüğü muameleye hemen hemen kayıtsız bir şekilde bakan dünya kamuoyu, Ermeni ahalisinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldığımız karar için bize karşı haklı bir ithamda bulunamaz. Bize karşı yapılmış olan iftiraların aksine, tehcir edilmiş olanlar hayattadır ve bunlardan çoğu, şayet İtilaf devletleri bizi tekrar harp etmeye zorlamasa idi, evlerine dönmüş olurlardı.”
“Gerek Umumi harp sırasında gerek Mütareke’den sonra Ermeniler ve Rumlar tarafından Müslüman ahaliye yapılan zulümler üzerinde durmak uzun bir hikaye olur. Brest-Litovsk Antlaşması’nın yapılmasını müteakip Rusların Doğu vilayetlerimizi tahliyeye başladıkları sırada Ermeni çetelerinin yapmış oldukları katliam ve tahribat kafi derecede herkesin malumudur. Sivas’ta benimle görüşmüş olan, daha sonra bu bölgeleri ziyaret etmiş eden ve buralarda Ermeni çetelerinin davranışları hususunda tafsilatlı gözlemlerde bulunarak daha sonra kendisine bu konuda anlatmış olduğum şeylerin doğru olduğunu Amerikalı General Harbord, Amerikan kamuoyunun kendisinden faydalı malumat temin edebileceği bir şahidimizdir. Taşnaklar daha sonra da Kars ve Oltu bölgelerinde Alexandropol Antlaşması’nın yapılmasına kadar cinayetlerine devam etmişlerdir”
“Ermenistan birkaç günden beri tekrar Taşnakların eline düşmüştür. Alexandropol Antlaşması’nı samimiyetle tatbik mevkiine koyacak her Ermeni hükümeti dostluğumuza güvenebilir. Milyonlarca Türk’ü binlerce Ermeni’nin hakimiyetine terk etmeye kalkışan Wilson projesi sadece gülünçtür”
Kaynak: Clarence K. Streit-Bilinmeyen Türkler, çeviri Heath W. Lowry, sayfa 213
🎞 Osmanlı Devleti, Ermenileri toptan yok etme amacıyla hareket etmemiştir!
Osmanlı Devleti, Ermenileri toptan yok etme amacıyla hareket etmemiştir! #24Nisan1915 soykırım değildir! #ArmenianGenocide yoktur! Talat Paşa bir hürriyet kahramanıdır.— Doğu Perinçek Arşivi (@perincekarsivi) April 24, 2020
Ermenistan ilk başbakanı Kaçaznuni "Biz yaptık sorumlu Ermenistan" demiştir.
(2015 AİHM) pic.twitter.com/AiCGZlCwtp
İşte Amerika'da yasaklanan— Sakalar İskitler(Gizlenen Eski Anadolu Türk Halkı) (@Saka_larr) April 23, 2020
Ermeni Belgeseli [1]
The Ermenian Revolt/ Ermeni İsyanı (1894-1920). Bu iç savaşta tam iki milyon insan öldü. pic.twitter.com/B6oQ3qedw9
20200423
''Tehcire bilinçli olarak “soykırım” diyenler emperyalist planın mirasçısıdırlar.''
🎞 Kazım Karabekir Paşa'nın kızı Timsal Karabekir'den sözde soykırım tepkisi
#24Nisan1915 Bizi soykırım yapmakla suçlayanlar,olayı bir de Kazım Karabekir Paşa'nın kızı Timsal Karabekir'den dinlesin.— Doğukannofel (@Dogukannofel3) April 23, 2020
"Bizim özür dilemeye gerçekten ihtiyacımız var ama, size layık olamadık diye ecdadımızdan, Ermenilerden değil! #Yasasın24Nisan pic.twitter.com/v3fQBIS5pE
20200315
Talat Paşa, 99 yıl önce bugün 15 Mart 1921 tarihinde Berlin'de öldürülmüştü.
Talat Paşa, 99 yıl önce bugün 15 Mart 1921 tarihinde Berlin'de öldürülmüştü.
Ermeni Milliyetçiliğinin Serüveni başlıklı kitabımda cinayetten çok kısa bir süre önce Talat Paşa'nın bir Sovyet istihbaratçısıyla görüşmesinin ayrıntılarını yazmıştım.
Dr. Mehmet Perinçek
20200204
📖🗣Fransız yazar incelediği tüm bilgilerin 'Ermeni soykırımı' iddialarını çürüttüğünü belirtti (2017)

Erzurumajans (2017)
Fransız Yazar Yves Benard, incelediği tüm bilgilerin 'Ermeni soykırımı' iddialarını çürüttüğünü belirtti.
-Fransız Yazar Yves Benard, incelediği tüm bilgilerin 'Ermeni soykırımı' iddialarını çürüttüğünü belirterek, "Soykırım yoktur, iki taraf içinde katledilmişler vardır. Şuna ikna oldum ki aslında Türkler, Ermenilerden daha fazla katliam kurbanı olmuştur" dedi.
Fransa'da Pantheon Yayınevi tarafından kısa bir süre önce Yazar Yves Benard'ın araştırmalarından derlenen "Türk-Ermeni Görüş Ayrılığına Yeni Bakış" (Divergences turco-armeniennes) adlı 165 sayfalık bir kitap yayımlandı.
Kitabın yazarı Yves Benard, Türkiye'yi karış karış gezerek, derin bir araştırmaya yapmış ve kendini gönülden bağlı hissettiğini ifade ettiği Türk toplumu hakkında adalet yerini bulsun istiyor.
Kitabıyla ilgili açıklama yapan Fransız yazar, "Bu kitabı yayınlatmakta çok zorlandım. 2009 yılında çıkardığım ilk kitap sadece bir hafta yayınlanabilmişti. Çünkü yayınevi üzerinde çok büyük baskı vardı. Korktular ve yayını durdurmaya karar verdiler. Şimdi, öyle görünüyor ki artık daha kolay yayınlanabilecek bir konu. Bu sefer çok kolaylıkla bir yayınevi buldum. Oysaki ilk kitabım için en az 60 yayıneviyle irtibata geçmiştim. O dönemde yayınevlerinin yarısı olumsuz yanıt vermiş, diğer yarısı ise yanıt vermeye bile gerek duymamıştı" ifadelerini kullandı.
"İtiraf etmeliyim ki, bir soykırımın olduğunu zannediyordum"
Araştırmalarının yaklaşık 5 yıl sürdüğünü, ilk olarak gittiği Türkiye'de birkaç ay kaldığını ifade eden Benard, "Türkiye'nin doğusunu karış karış gezdim. Tüm şehirlerin ismini çok iyi hatırlamıyorum ama gezdiklerim arasında Erzurum, Diyarbakır, Trabzon ve birçok küçük kasabayla köy de vardı. Oralarda çok sayıda insanla tanıştım. Hatta Ermenilere de sorular yöneltmek istedim. Ancak onlar reddettiler. Ermeniler tarafından bu konuyla ilgili yazılmış çok sayıda kitap var. Ben daha çok onların çıkardığı kitaplar hakkında bilgilenmiştim. Önce Türkleri konuşturdum. Kütüphaneleri gezdim, çok fazla araştırma yaptım. Ben Fransız'ım ve itiraf etmeliyim ki, bir soykırımın olduğunu, yaşandığını zannediyordum. Ancak bu fikrimi çok çabuk değiştiren belgelere ulaştım. Okuduklarıma inanamadım, İnsanoğlunun bu tür şeyler yapabilmesine inanmak çok zor. Ve belgelere ulaştıkça fikrim de değişmeye başladı" dedi.
"Kitabım zaten birçok kanıt getiriyor"
Benard, "Elbette katledilen Ermeniler oldu, ancak öncesindeki aylarda Ermeni Taşnak üyeleri; kadınlardan, çocuklardan ve yaşlılardan oluşan Türk sivilleri katletmişti. Erkekler ise cephede savaşıyordu. Unutmayalım ki bütün bunlar 1914-18 savaşı sırasında yaşandı. Erkekler savaşırken kadınlar çocuklar ve yaşlılar köylerde kalmıştı ve katledildiler. Ardından da köyleri Ermeni Taşnak üyeleri tarafından yakıldı. Yani Türklerin sonradan biraz da olsa intikam aldığını anlayabiliriz. Bu insanidir, normaldir. Ermeniler de katledilmiştir. İncelediğim tüm belgelerle şuna ikna oldum ki aslında Türkler Ermenilerden daha fazla katliam kurbanı olmuştur. Ermeniler kayıpları için 1.5 milyondan söz ediyorlar. Yakında her halde bu sayıyı 2 milyona çıkarırlar. Ancak, aslında en fazla 400 bin Ermeni hayatını kaybetmiştir. Ancak bu 400 bin içerisinde doğal olarak ölenler de vardır. Unutmayın ki o günlerde açlık yaşanmış ve soğuk hava şartları da ölümlere neden oldu. O dönemde nüfus kaydı yapan Ermeniler, bu sayıları veriyordu. Dolayısıyla 400-500 binden bugün 1.5 - 2 milyon gibi bir rakama ulaşmak biraz şaşırtıcı. Ermeniler o zamanlar hiçbir zaman bu rakamları vermediler. Sonuç olarak bir yandan aslında bir soykırımın yaşanmadığına inanıyorum. Yani böyle bir niyet olmadı ve böyle bir şey programlanmadı. Ve Ermeniler de yaklaşık 400 bin kişilik bir kayıp oldu ve savaş şartlarıydı. Her yerde kayıp vardı, Türklerde de, Fransızlarda da. Ne yazık ki 400 bin gibi bir rakam o dönem için normaldi " ifadelerini kullandı.
"Kitabım zaten birçok kanıt getiriyor"
"İnanıyorum ki, artık bu konuyla ilgili kitaplar yazmak çok daha kolay olacak" diye devam eden Benard, "Kitabım zaten birçok kanıt getiriyor. Gazetecilerle, din adamlarıyla, diplomatlarla. Gerçekten feci şeyler anlatıyorlar. Artık konuyla ilgili blokajın kalkacağına inanıyorum ve daha kolay konuşulabilir olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de belli yaştaki insanlara ulaşmanın kolay olmadığını söyleyen Benard, "Asıl onların çok konuşacakları şeyler vardı. Ancak görüşmelerimiz kendilerine geçmişteki çok zor anları hatırlatıyordu. Bana konuşan kadınlar ve erkekler hep ağlıyordu. Ben de bu durumdan çok duygulandım. Mesela bir Azerbaycanlıyla görüştüm, güçlü kuvvetli görünmesine rağmen çocuk gibi hüngür hüngür ağlıyordu. Ben de bu durum karşısında gözyaşlarımı tutamadım" dedi.
Yves Benard'ın ilk kitabı "Ya Bize Yalan Söyledilerse?", Kasım 2009'da raflardaki yerini almış ancak çok kısa bir süre sonra yayınevi, yazarın kitapta Ermeni soykırımını inkar ettiğini, bu nedenle Fransa'da bu tezi destekleyemeyeceklerini bildirerek kitabın dağıtımını durdurma kararı almıştı. Yves Benard, Ekim 2017'de çıkardığı yeni kitabında belgeleri konuşturmanın daha sağlıklı olduğunu ifade ediyor. Fransızlar tarafından tanınmayan diplomatlar, gazeteciler, subaylar, din adamları ve teröristlerle yapılan görüşmeler Türk-Ermeni meselesi üzerine başka bir bakış getiriyor.
Alıntı/Kaynak: http://www.erzurumajans.com/mobile/fransiz-yazar-benard--ermeni-soykirimi-yoktur_68527h.html?fbclid=IwAR105E5wI_hwDHRRLaaCI2lk3gYSju9IFPxGU1a1PeJfsidA8XEfweT5jwM
20191219
"Ermeni soykırımı yoktur" dedi sansüre uğradı
Çivisi çıkmış dünya… Çivi nerede duruyordu da çıktı acaba? Bir mecazla ifade bulmuş olsa da ondan kopulduğunda dünyayı sallayacak bir merkez var demek ki! Gelenek, bu merkezin Hak duruş olduğunu söyler. Mevleviler saatlerce dönseler de bir ayakları sabit durur. Bir pergel misali; daireyi tamamlayıp dururlar, dünyayı turlarlar sarsılmadan; bir ayak her daim Hakta. İnsanın kendinden öte gidebildiği bir dünya var mıdır? Dünyalarımız küçük olsa da hepimizin hesabı Hak duruşa mesafemizden kesilir kanımca.
Eğri oturalım mı bilmem ama doğru konuşalım; doğrudan söyleyiverelim. Ondan da önce Artik Penik’in ölüm yatağında alınan görüntü kaydını izleyelim. Kendini bir dava uğruna yakmış bir insanın, ölmeden hemen önce söylediklerinden daha sahici ne olabilir? Cânım Artik Penik, sözlerinin etki edeceği gönül, yok artık bizlerde! İsa, bize “Fahişeye ilk taşı, hiç günah işlememiş olanınız atsın” dese, arsızca hepimiz taşlarız; hem de birbirimizin fahişelik yaptığını bile bile. Solculuk desen emperyalizmle dans peşinde. Birlikte yaşamayı beceremedik.
Bir karıncayı öldürmek bile olanaksızken, insanların katledilmesini olağan görmek, soysuzluktur. Yaşanan acılara saygı göstermek, bizi duyguda birleştirir ve bu çok değerlidir. Akıl boyutundaysa nesnelliğin aranması haktır. İçlerinden türemiş soysuzların, halka yaptıkları zulüm nasıl yadsınabilir? Tarafsız olabilmek belki de bir avuç dolusuna nasip olur böyle bir konuda; bedeli ağır bir tarafsızlıktır Artin’inki. Kendini yakışından beş gün sonra vefat edeceği hastane yatağından, tükenmekte olan soluğuyla, ekilen nifak tohumlarının, bu coğrafyada karşılığı olmadığını yalvarırcasına dile getirir. Soykırım iddiasının kabul ettirilmeye çalışılmasının, boş bir uğraş olduğunu yazan, ASALA benzeri terörist, faşist ellerden çıkan kurşunla yaşamını yitiren yurttaşımız Hırant Dink’in çığlığı da buna benzerdir. Tıpkı, Adana konuşmasından cımbızlanan cümlelerle Ermeni düşmanı olduğuna hükmedilen Atatürk gibi, o da çok kıymetli bir yazısından cımbızlanan cümlelerle ölüme mahkum edilmiştir.
Soykırım yapıldığı iddia edilen tarihlerde, Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu durum ve koşullar hatırlanmalı:Düzenli orduları lağvedilmişParası, sanayisi olmayanSöz gelişi değil, fiili olarak, emperyalist ülkelerce dört bir yanından sarılmışTopraklarının hangi ülkeler arasında, ne şekilde paylaşılacağına kağıt üzerinde karar verilmiş
Birinci Dünya Savaşı’ndan yenilgi ile çıkacak, çok yoksul ve yıpranmış bir halk.
Türklerin Ermeni Tehcir Tezi, karşılıklı katliamların yapıldığını kabul eder. Bu önemli bir kavramsal ayrımdır. Karşılıklı katliam olduğundan, doğru tanım Mukatele’dir. Rus arşivleri, Ermenilerin arasında halkı kışkırtan Rus, İngiliz ve Fransız ajanlarının bulunduğunu ispatlamaktadır. 1915 Mayıs ayına dek, 120 binden fazla Türkün, Ermenilerce katledildiği Fransız, İngiliz ve ABD arşivlerinde yer almaktadır. Ermeni vatandaşlara yapılan saldırıların failleri olan 1673 görevli, Divan-ı Harb’e sevk edilmiş; kimi idam edilmiş, kimi hapis cezasına çarptırılmıştır.
Yukarıda anlatılan şartlarda boğuşan halk, bölünme tehlikesine karşı, ülkeyi savunmuş ve zafer kazanmıştır. 1915 yılından, sözde soykırımdan önce, ülkeyi bölmek amacı güden emperyalist devletlerle yaptıkları işbirliğiyle, çeşitli vilayetlerde katliamlar yaptıkları yabancı arşivlerce de doğrulanan bölücülere karşı bir önlem alınmayacak mıydı? 1912-1914 yıllarında, Rus, İngiliz ve Fransız desteğiyle, altı ilimizde “Ermeni Islahatı” başlatılmıştır. Örneğin; bu, altı kente, ikişer vali atanması girişimi, bölme çabasıydı. 1914 yılında, bir milyon kadar Müslüman, Tiflis ve Erivan’dan Türkiye’ye sürülmüştür. Bunlardan topraklarımıza ulaşabilenlerin sayısı, 702 bindir.
Ussal bir dizge, bir iddianın öncelikle ispatına muhtaçtır. Soykırım öncelikle ispat edilmelidir. Bir soykırım yapıldığını kanıtlayabilecek bir belge mevcut değildir. İspat edilememiş bir suça istinaden Türkiye mahkum edilmiştir. Bu tutum, Birleşmiş Milletler Antlaşması’na aykırıdır. Soykırım çok ciddi bir iddiadır. Nesnel düzeyde, olguların incelenmesinde kavramların doğru kullanılması beklenir. Bu çerçevede, yanlış kullanım değil, art niyetli kullanım vardır.
Osmanlı arşivleri açıldı; neredeyse tamamına İnternet’ten erişim olanaklıdır. Ermeni arşivlerininse tamamı bir türlü açılmamaktadır. Örneğin: Taşnak Partisi ile dönemin Rusya’sı arasında yapılan yazışmalar, Boston‘daki Taşnak Arşivi’nde bulunmaktadır. Bu arşiv açılmamıştır; yazışmaların bazılarının, birer kopyasıysa Rus arşivlerinde bulunmaktadır. Tarihçiler, bu yazışmaların, soykırım iddiacılarının, iddialarını tamamen geçersiz kılacak nitelikte olduğunu bildiriyorlar. Benzer bir biçimde, Kudüs Patrikhane arşivi, Erivan 1923 öncesi arşivi açılmamaktadır. İzin verme konusunda nasıl da “seçici” davranıldığı, yerli ve yabancı araştırmacılar tarafından dile getirilmektedir.
Türk tarafının, 1919 yılında, İspanya, Danimarka ve İsveç’ten ikişer tarafsız hukukçu gönderilmesi suretiyle, olayın incelenmeye açılması teklifi reddedilmiştir. Türkiye’nin konuyla ilgili komisyon kurma teklifleri, sistematik bir biçimde reddedilmektedir. 2005 yılında, iki taraf nihayet Viyana’da biraraya gelebilmişler, belge değişimine başlamışlardır. Fakat, Ermeni tarafı bu görüşmelerden aniden çekilmiş, vazgeçmiştir.
20 Mart 1982’de Boston’daki The Armenian Weekly gazetesinin başyazarı ve editörü olan James H.Taşçiyan, Atatürk hakkında var olduğu iddia edilen haberin yalan olduğunu yazmış, fakat ne gariptir ki hemen işinden olmuştur.
Dünya tarihinde bir benzerine rastlanmamış Kurtuluş Savaşımızın, emperyalist ülkeleri hiç beklemedikleri bir mağlubiyete uğratmışlığının damaklarında bıraktığı acı lezzetin bir uzantısı olmalıdır soykırım iddiası.
Yaşamı, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesiyle belirlemiş bir kişinin ırkçı olabileceğini düşünmek, bilinçsizliktir. Anzak annelerine, öylesine seslenebilmiş bir kişinin soykırımcı, kafatasçı olduğunu düşünmek us düşmanlığıdır; bilgisizlik kaynaklı kötülüktür.
Atatürk’ün, Ermeni sorununun asıl köküne işaret eden konuşmasından bir alıntıyla bitirelim:
‘Ermeni meselesi denilen ve Ermeni milletinin menfaatinden ziyade dünya kapitalistlerinin menfaatine göre halledilmek istenen mesele, Kars Antlaşması ile en doğru surette çözülmüştür. Tekrardan eskisi gibi iki çalışkan halkın dostluğu kurulmuştur.’”
20191209
🎞 🇹🇷Atatürk'ü hedef alan 🇩🇪📺 Alman televizyonuna sert yanıt
🇹🇷 🖥 🖱Sözde soykırım iddialarına karşı "1915.gov.tr" sitesi kuruldu
Ermen Soykırımı yalanına karşı Türkiye çeşitli alanlarda mücadele ediyor. O mücadele alanlarından biri de elektronik ortam oldu. Cumhurbaşkanlığı, sözde soykırımı çürüten verilerin olduğu "1915.gov.tr" adıyla bir internet sitesi hazırladı. Sitede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "Perinçek-İsviçre" ile "Ali Mercan ve Arkadaşları" davasında verdiği tarihi kararlar da yer aldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı sözde Ermeni soykırımı yalanına karşı bir site düzenledi. Siteye 1915.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Resmi sitede bu kararların peş peşe sıralanması bunun öneminin kavranmakta olduğunu göstermektedir.
Cumhurbaşkanlığının hazırladığı sitede
- 1915'te neler yaşandığı,
- konuya ilişkin yapılan resmi açıklamalar
- ve sorular
- sözde Ermeni soykırımı iddialarına karşı kazanılan hukuk zaferleri de
Sitede 1915 olaylarına dair Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in İsviçre davasında kazandığı kararlar da yer alıyor.
Sadece Perinçek'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde kazandığı zaferle sınırlı tutulmadı mahkeme kararları. 28 Kasım 2017'de Vatan Partili Ali Mercan ve arkadaşlarının AİHM'de kazandığı dava da sitede anlatıldı.
Soykırım yalanına ilişkin video ve fotoğraflar da sitede sergilendi.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Cengiz, Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan siteyi Ulusal Kanal'a değerlendirdi. Hükümete öneriler sundu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın hazırladığı site ziyaretçilerini bekliyor.
HABER: ÇİYDEM DEMİR
KAMERAMAN: UĞUR PİDECİ
ulusal.com.tr
Alıntı/Kaynak: http://www.ulusal.com.tr/gundem/soykirima-iddialarina-karsi-1915govtr-sitesi-kuruldu-h245218.html
🎞️ I am not Turkish but 🇹🇷 ( Ben Türk değilim ama..) akımından... 🇹🇷Türkçe sözlü şarkılar
“Türk değilim ama…” akımı büyük ilgi görüyor - Son zamanlarda sosyal medyada "I am not Turkish but" yani "Türk değilim ama...

-
Bu yazımızda Milli Edebiyat Dönemi'nin en önemli şairlerinden biri olan Mehmet Emin Yurdakul'un "Cenge Giderken" şii...
-
Ülkemiz yer şekilleri bakımından oldukça farklı özelliklere sahiptir. Yer şekillerindeki farklılık iklimlerin bölgelere göre değişiklik...
-
Kendilerini "trakya'nın yerlileri" olarak kabul eden, 1300'lü yıllardaki ilk osmanlı fetihleriyle birlikte trakya'ya ...