🏛️Burdur'daki Sagalassos Antik Kenti’nde yeni kilise kalıntısı keşfedildi.
— TRT HABER (@trthaber) August 10, 2025
Taş blokları hala ayakta duran tarihi kilise, inanç turizmi açısından büyük değer taşıyor. pic.twitter.com/nW3TbGIWfc
🏛️Burdur'daki Sagalassos Antik Kenti’nde yeni kilise kalıntısı keşfedildi.
— TRT HABER (@trthaber) August 10, 2025
Taş blokları hala ayakta duran tarihi kilise, inanç turizmi açısından büyük değer taşıyor. pic.twitter.com/nW3TbGIWfc
....
Sinciang'daki Uygur Türkleri şehircilik, tarım ve ticarette oldukça ileri gitmişler. Türkçenin Çağatay Lehçesi'ni konuşan, yüzölçümü olarak Türkiye'den 2,5 kat daha büyük topraklara sahip olan Uygurların önemli şehirleri, başkent Urumçi ve değerli sözlüğümüz 'Divan-ı Lügat-it Türk'ün yazarının memleketi Kaşgar...
...
ODUN KÖFTESİ
Hamur işlerinin yoğun olduğu bir mutfak Uygur mutfağı... Bugün Anadolu'da yaşayan Uygur yemekleri arasında, Salihli'de Uygurların Orta Asya'dan getirdikleri 'odun köftesi' ilk sıralarda yer alıyor. Uygur yemeklerinin tamamında olduğu gibi, bu köftede de koyun eti ve kuyruk yağı kullanılıyor. 'Odun köftesi'nde kıyma 10 dakika bir kaşık unla yoğruluyor. Kıvama geldikten sonra şişlere sarılıyor. Önceden hazırlanan meşe dalı odunlar ocakta yakılıyor. Köfte odunun közünde pişiriliyor. Odun yanda yanmaya devam ediyor.
SAMSA
Orta Asya'dan gelirken yanımızda getirdiğimiz ve bugün Türkistan'da hala yaşayan yemeklerin biri de 'samsa'... Bugün Türkistan'da çocuklara bile 'Samsa' adı konduğuna göre, tahmin edin yemeğin ne kadar sevildiğini. Samsa, koyun etinin satırla kıyılması ile hazırlanan bir yemek; önce yumurta, tuz ve Uygurların Hıdrellez günü bitkilerdeki çiyden topladıkları maya ile hazırladıkları karışımı yoğurarak yumuşak bir hamur elde etmek gerekiyor. Hamur, azıcık tereyağı ilavesiyle yeniden yoğruluyor. 10-15 dakika bekletilen hamurdan ceviz büyüklüğünde bezeler elde ediliyor ve uygun bir zemin üzerinde açılan bezelerin içine de alabildiği kadar satır kıyması koyuluyor. İçi doldurulan bezelerin ağzı kese gibi büzülüyor ve sonra da fırınlanıyor. Bir de 'katsamsa' var... İlkinden farkı susam yağı kullanılması; şimdilerde bulmak zor olduğu için, evde yapacak olursanız zeytinyağı da kullanabilirsiniz... Katsamsa yapılırken, hamur yağlanır ve katmer gibi sarılıp dürüm yapılır.
TOKAÇ
Tokaç ise hem tokları hem de açları doyuracak nitelikte, lezzette bir pide... Uygurların Anadolu'da yaşattığı bir başka yemek ise 'çörüçe'... Börek ile mantı karışımı bir hamur işi. Soğanlar ince ince kıyılır, kıyma ile karıştırılır, tuzu ve baharatları ilave edilerek iyice yoğrulur. Daha sonra un, tuz ve su ile sertçe bir hamur elde edilir, hamur bir süre dinlendirilir. Öte yandan soğan yağda pembeleştirilir, domates ve salça ilavesiyle biraz kavrulduktan sonra, 12 kase su eklenir. Tuz ve baharatlar ilave edilerek 15-20 dakika kısık ateşte kaynamaya bırakılır. Hamurdan iki eşit beze yapılır, oklava ile mantılık yufka açılır; Kayseri mantısının hemen hemen iki katı büyüklüğünde karelere bölünür ve içine yeteri kadar daha önce dinlendirilen kıymadan hazırlanmış iç malzemesi koyularak ikiye katlanır. Tekrar ikiye katlarken de, orta parmak ile ortasında göz kalacak şekilde sarıp kulakları dik, kendi eksenine sarılmış küçük mantılar yapılır. Mantılar, kaynamakta olan suya atılır, bir-iki taşım kaynatılır. Piştikten sonra ateşi kısılır; sivri biber, sarımsak, maydanoz incecik kıyılıp ilave edilir; karabiber ve acılı-ekşili soslar ile servis yapılır.
LEĞMEN
MUTFAĞIN ŞİFRESİ
Dünyanın herhangi bir yerinde bir restoranın adında ya da yemeklerinde 'leğmen' sözcüğüne rastlarsanız, bilin ki o yerin Uygurlar ile uzak ya da yakın mutlaka bir ilişkisi vardır! Leğmen; baklavalık un, tereyağı, tuz, su ile hazırlanan ve çok da emek isteyen bir hamur işi... Yapılışını Uygur kökenli bir dostumuz şöyle anlattı: 'Un ve bir tatlı kaşığı tuz, kulak memesi kıvamına gelinceye kadar su ile yoğruluyor. Hamur düz bir zemin üzerinde yassı hale getirilerek 2 cm eninde kesiliyor ve dinlenmeye bırakılıyor. Birkaç dakika dinlendirilen hamur, yağlanarak zemin ile el arasında yuvarlatılarak 1,5-2 metrelik şeritler oluşturuluyor. Yayvan bir kabın içine sıra ile içten dışa doğru sarılarak yerleştiriliyor. Her katın arası eritilmiş tereyağı ile yağlanıyor... Leğmenler, dizme işlemi bittikten sonra, üzeri kapatılarak dinlenmeye bırakılıyor. Bu arada 3-4 litre suya bir çay kaşığı tuz atılıp kaynatılıyor. Uzun şeritler halinde sarılan hamur, bir ucundan tutularak çekilmeye ve inceltilmeye başlanıyor. İnceltilen hamur elde yün çilesi gibi sarılarak birbirine dolaşması engelleniyor. Ardından düz bir zeminde çilenin iki ucu kesiliyor ve tencereye atılıyor. Bir-iki taşım kaynayan hamur servis tabağına alınıyor. Üzerine istenilen sos ilave edilerek servis yapılıyor.'
MANTI
Bir de otlu mantıdan söz etmeden geçmek olmaz... Çok iri ama içi otlarla doldurulan mantılar bunlar, tarifleri Anadolu'da yaşayanlarla aynı. Sizleri 'Uygur Mutfağı' hakkında biraz olsun bilgilendirmeye çalıştım; katledilen kardeşlerimizin zengin bir kültürün parçası olduklarını kanıtlamak için... Onların ev sevdiği yemeklerden biri olan yağ mantısına 'hoşem' diyorlar... Dünyanın bu haline bakıp da 'Hoşem' demek mümkün mü? ådet olduğu üzere, yazımı bir yemek tarifi ile sonlandırıyorum.
Havuçlu yutağza
MALZEMELER: 4 adet orta boy havuç, 2 yemek kaşığı tereyağı, 2 orta boy kuru soğan, 1 yemek kaşığı şeker.
YAPILIŞI: İnce ince kıyılan soğanlar yağda pembeleştirildikten sonra, rendelenmiş havuç ile kavrulur. Soğuduktan sonra da, çok ince açılmış mayalı ya da mayasız hamura sarılarak rulo haline getirilir. Buhar tenceresinde pişirilerek servis yapılır.
Kaynak: <http://www.aksam.com.tr/2009/08/09/yazar/13639/nedim_atilla/uygur_mutfagi.html>
uygurca Arşiv
Soghuq Seylerni Teyyarlash (uygurca)
Narin Chöp (uygurca)
Shiri Kawap (uygurca)
Tawa kawap (tava kebap) (uygurca)
Zix Kawap (şiş kebap) (uygurca)
Qoruma Kawap (kavurma kebap) (uygurca)
Béliq Kawipi (balık kebap) (uygurca)
Béliq Dümlimisi (balık demleme) (uygurca)
Tuxum Poshkili (uygurca)
Talqan (uygurca)
Bolaq Yapma (uygurca)
Toxu Göshi Qordiqi (uygurca)
Béliq (balık) Pishurushning Ikki Usuli (uygurca)
Mantı (Tört Xal) (uygurca)
Pöre Étish Usuli 3 (uygurca)
Töt Xil Qorumini Qorush (uygurca)
LENGMEN (4 çeşit) (uygurca)
Chöchüre (uygurca)
Ügre (uygurca)
Bowaqlargha Bulmaq (uygurca)
: Atush Chöp (uygurca)
Qordaq (uygurca)
Mayliq toqash (uygurca)
Yer Merizi (mogu) Gösh Qorumisi (uygurca)
Chong Piltilik Yutaza Étish (uygurca)
Göshnan Pishurush (uygurca)
http://uyguryemekleri.blogcu.com/archive/2007/11/
Albert Camus, "Dilimin sınırları vatanımın sınırlarıdır" demişti.
Türkçe uzmanı-yazar Kemal Ateş, bugün neredeyse kendi yurdunda var olma savaşı veren Türkçenin güncel sorunlarına değiniyor, dilin dile kırdırılmasına karşı koyuyor.
Yeni kitabımız "Türkçenin Sınırlarında Nöbet"
🦩Binlerce kilometrelik göç yolculuğuna kısa bir mola…
— TRT HABER (@trthaber) August 6, 2025
📍Van Gölü pic.twitter.com/m7CAAetir4
''Gagavuz Türklerinin Moldova içindeki özerk konumu soğuk savaş sonrası Türkiye tarafından sağlandı. Türkiye söz konusu özerkliğinin bir nevi garantörüdür.
1930’larda Atatürk’ün talimatıyla, 80’e yakın öğretmen Gagavuz (Gökoğuz) Türklerine gönderilmişti.Amaç, Ana dili yaşatmak, kimliği korumak, kardeşlik bağlarını güçlendirmekti.
Gagavuz Türkleri Atatürk için hâlâ “Ata” der.
Çünkü O, binlerce kilometre ötede yaşayan kardeşlerini unutmayan bir liderdi. Balkanlardaki özerk Türk’ün dostu ve koruyucusu güneydeki en büyük Türk devleti yani biz olmalıyız. Bugün AB ve NATO vassalı Moldova hükümeti Gagavuz Türklerinin seçilmiş lideri Yevgenia Gutsul’ü tamamen siyasi nedenlerle ve uydurulmuş delillerle yedi yıl hapse mahkum etti. Ankara’dan ses yok. Eğer Türk Birliğinin başat aktörü olacaksak zor zamanlarda dostlarımızın yanında olmamız gerekir.''
ALINTI: Cem GÜRDENİZ @cemgurdeniznet
Atatürk'ün verdiği ekonomik kurtuluṣ savaṣı.
Ülkede ne varsa ecnebilerin.
İṢGAL KOMUTANINDAN TÜRK HALKINA BİLDİRİ
Kaynak:
.Documents on British Foreign Policy, 1919-1939, First Series
.İngiliz Belgelerinde Atatürk (1919-1939), Hazırlayan: Bilâl N. Şimşir,
Bildirinin metni: aynı kaynak, p. 45-46: Şimşir adı geçen eser, s. 462-463;
Abdülhamid'in kız kardeşi Fatma Sultan'ın Fransızca öğretmenliğini yapan saraya girip çıkan A. Vambery'nin kitabindan. Vambery Abdülhamid'i daha Padişah olmadan önce 16 yaşında iken tanımış, uzun yıllar bu ilişkisini sürdürmüş ve Padişahlık döneminde de epey zaman yanında bulunmuştur.
Tarihçi : Osman Selim Kocahanoğlu
TARiH ÜZERiNDEN PSiKOLOJiK SAVAS; ATATÜRK'E ATILAN ÍFTIRALAR VE SAHTE BELGELER
👇👇
Latife Hanım’a ait olduğu ileri sürülen bu mektup, 2007’de, Rifat N. Bali’nin Türkiye’de İngilizce olarak yayımlanan “New Documents on Atatürk“ / “Atatürk As Viewed Through The Eyes Of American Diplomats“ kitabında fotokopisiyle birlikte tam metin olarak yer alıyordu.
Oysa gerçek tam tersidir: Atatürk Napolyon’a hayranlık duymuyor, onu kendi tutkuları uğruna topluma zarar vermekle suçluyordu. İngiliz gazeteci Grace Mary Ellison 1922 yılı sonunda Atatürk’le Ankara’da gerçekleştirdiği söyleşiyi 1923’te yayımlanan kitabında şöyle aktarıyor:
“Onun yazı masalarının birinin üzerinde Napolyon’a ait birkaç kitap görünce, kendisine olağanüstü zaferi için tebriklerimi belirtmektense, bu küçük Korsika’lı Napolyon hakkında bir kitap getirmeyi niçin düşünmediğini özür dileyerek söyledim. Cevap olarak “Lütfen böyle bir şey düşünmeyin.. O beni bir büyük General olarak ilgilendiriyor.” dedi.
“Anladığıma göre, sizin ilginiz hayranlığa kadar varıyormuş” dedim.“
Ne saçma bir dedikodu! Tabiî ki büyük strateji dehalı kumandanları inceliyorum. Fakat Sakarya’yı Austerlitz’le karşılaştırmak büyük bir kompliman sayılmaz”
Nitekim, Atatürk Latife Hanım ile evli iken, onula birlikte gittiği Afyon’da, 23.03.1923 günü Belediye Meclisi’nde yaptığı konuşma sırasında, Napolyon konusunda şöyle diyordu:
“Napolyon’un yaptıkları Fransız ulusunun gerçek çıkarları için değil, kendi cihangirlik amaçlarını tatmin içindi. Bu tatmin için Fransa’nın milyonlarca seçkin evladını eritti. Sonunda da hepinizin bildiğiniz sonuca uğradı.” [9]
Atatürk'ün bu konuşması sırasında onun yanında bulunan Latife Hanım’ın, Atatürk hakkında daha sonra “Napolyon özentisi, Napolyon hayranı, sahte Napolyon” gibi sözler kullanmış olması düşünülemez.
Konya Bozkır is yanında 805 kişinin idam edildiğine dair yalana belgelerle cevap
👇👇
" İngilizler Atatürk’le Anlaşıp Cumhuriyet’i Kurmasına Yardım Etti" Safsatasını Bitiren 8 Orijinal Belge :
....
Bakalım İngilizler cumhuriyeti ilan etmesi için Atatürk’e nasıl destek (!) olmuşlar? Mesela İngilizlerin Bandırma vapurunu batırma girişimini hepimiz biliriz. Mustafa Sagir’i isimli casusu Atatürk’ü öldürmek üzere gönderdiklerini de. Peki ya bilmediklerimiz?Daha önce hiç duymadığınız bilgilere hazır olun. Başlıyoruz. Kronolojik sıraya göre göreceğiz.
1- İngilizler İstanbul’a dönmeyen Atatürk’ü Erzurum’da bulunduğu sırada öldürmek için Sofi Ziya ve Ahmet Nuri ile birlikte yirmi kişiyi görevlendirildiler.
2-İngilizler Mayıs 1920’de Atatürk’ü öldürmek için haince bir plan yaparlar. Erzincan’dan İstanbul’a gelen tetikçi İngiliz general, Damat Ferit, Kürt Tealici Necmeddin ve Said Molla ile görüşür ve pazarlık başlar. Atatürk’e atılacak her bir kurşunun fiyatı belirlenir.
Bu arada İngiliz casus Mustafa Sagir, Hindistan müslümanlarının temsilcisi kılığında Ankara’ya gelir ve büyük ilgi toplar. Amacının Atatürk’ü de Afgan kralı gibi öldürmek olduğu Türk istihbaratınca ortaya çıkan Sagir, mahkemede suçunu itiraf eder, idam edilir.
3-Ne pahasına olursa olsun Milli mücadeleyi bitirmek isteyen İngilizler, Atatürk’ü öldürmek için 1921’de maaşlı bir suikast timi kurup Anadolu’ya gönderirler. Tetikçilere 150, İstanbul’daki ailelerine 10.000 lira verilir. Kürt Zeki diye birisi de ayrıca gönderilir.
4-Atatürk’ten kurtulmak için işi sıkı tutan İngilizler Mevlüt Efendi adlı birisiyle, daha önce Anadolu’ya gönderdikleri maaşlı suikast timine para ve talimat gönderirler.
5-Bu sefer Atatürk ve arkadaşlarına suikast hazırlığında olan yalnız İngilizler değil, tüm itilaf hükümetleri.
6-İngilizler bizzat ünlü işgal subayı BENNETT’ı Atatürk’ü öldürmekle görevlendiriyorlar. Buraya dikkat. Bennett kim? Hani şu ATATÜRK’E VİZE VEREN, “Atatürk İngilizlere yakındı, onu Samsun’a ben gönderdim” diyen İngiliz.
7-Atatürk’ü öldürmek üzere Anadolu’ya geçeceği belirlenen İngiliz subayı Bennett’ın eşkali ilgili yerlere bildirilip dikkatli olunması isteniyor.
8-İngilizlerden Atatürk’e yeni bir suikast girişimi daha geliyor. İstanbul’daki maaşlı İngiliz ajanı işbirlikçi polis müdürü Tahsin, hoca kılığındaki suikastçıları Anadolu’ya gönderiyor.
İngilizlerle işbirliği içinde olan Atatürk değil, Vahdettin’dir. Paylaştıklarımız yalnızca fragman niteliğinde. Çok daha fazla bilgi ve belge daha mevcut bu konuda .
Bu kadar çok suikast planı yapmış ve uygulamaya geçirmeye çalışmış İngilizler mi Atatürk' ü desteklemiş ? !
KAYNAKLAR :
Genel Kurmay Başkanlığı ATESE arşivleri
Alıntı: Sosyal medya Kemalist adam 🇹🇷🇹🇷 @KemalistAdam11
“1919 yılı 15 Mayıs’ında İzmir’in Yunan işgali sırasında Yunan birliklerinin işlediği aşırılıklar hakkında şikayetler dile getirilmişti. Müttefik Yüksek Komiserleri, İzmir’deki Yunan Yüksek Komiseri M. Stergiadis’e yetki aşımı konusunda şikâyette bulundular. Bunun üzerine Yüksek Konsey, 21 Temmuz 1919 tarihinde, aralarında İtalya’nın da bulunduğu Dört Büyük Devlet’in temsil edildiği bir Müttefikler arası Tahkikat Komisyonu gönderilmesine karar verdi. Komisyon şu isimlerden oluşuyordu: Amerikan temsilcisi Tümamiral Bristol; General Milne tarafından atanan İngiliz Tuğgeneral R. A. Hare; Franchet d’Esperey tarafından atanan Fransız Tuğgeneral Bonoust; ve İtalyan temsilci olarak Türkçeye çevrildiğinde adıyla: Korgeneral A. Dall’Olio…………….Komisyon, 14 Ekim’de soruşturmasını tamamladı. Rapor, 8 Kasım’da Yüksek Konsey tarafından incelendi ve Yunanları çeşitli şiddet vakalarından sorumlu tuttu………. Yunan Başbakanı Venizelos, komisyon raporunun bastırılması yönünde girişimlerde bulundu………. Komisyonun raporu, başkanı Bristol’un adıyla anılan “Bristol Komisyonu” olarak da bilinir, ancak rapor hiçbir zaman resmen yayımlanmadı.”
(Jeannopoulos, P. C. (1972). Anadolu Rumlarının Sıkıntıları: 1919’da Müttefik Diplomasisinde İzmir’in Rolü [Yayımlanmamış yüksek lisans tezi]. Hunter College, New York City University).
Padova Kardeşler tarafından 3 Eylül 1919’da çekilen bir fotoğrafta, Tahkikat Komisyonu’nun dört üyesi sağdan sola şu şekilde görülmektedir: Fransız Tuğgeneral Bonoust, Amerikan Tümamiral Bristol, İtalyan Korgeneral Dall’Olio ve İngiliz Tuğgeneral R. A. Hare.
“There were complaints of excesses committed by Greek troops [during the Greek occupation of Smyrna on May 15, 1919]. The High Inter-Allied Commisioners complained to the Greek High Commissioner at Smyrna, M. Sterghiades against excesses of power. The Supreme Council therefore decided on July 21 [,1919] to send an Inter-Allied Commision of Inquiry, in which the Big Four were represented, Italy included. It was composed of Rear-Admiral Bristol, Brigadier General R. A. Hare, appointed by General Milne; Brigadier General Bonoust appointed by Franchet d’Esperey and the Italian Lieutenant-General A. Dall’Olio…..…The committee completed its investigations on October 14. Its report, which was examined by the Supreme Council on November 8, held the Greeks responsible for various outrages…….Venizelos argued for the suppression of the committee’s report……..…The report of the Commission of Inquiry, also referred to as the Bristol Commission after its Chairman, was never officially published.” (Jeannopoulos, P. C. (1972). The plight of the Anatolian Greeks: The role of Smyrna in Allied diplomacy 1919 [Unpublished master’s thesis]. Hunter College, City University of New York).
A photograph of the Commission of Inquiry taken by Padova Brothers on September 3, 1919 shows the four members of the Commission of Inquiry, from right to left; French Brigadier General Bonoust, American Rear-Admiral Bristol, Italian Lieutenant-General Dall’Olio, and British Brigadier General R. A. Hare.
🏛️Burdur'daki Sagalassos Antik Kenti’nde yeni kilise kalıntısı keşfedildi. Taş blokları hala ayakta duran tarihi kilise, inanç turizm...