Kaynak Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kaynak Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20250808

📚📖 "Türkçenin Sınırlarında Nöbet" - ✍️ Kemal Ateş

 


Albert Camus, "Dilimin sınırları vatanımın sınırlarıdır" demişti. 

Türkçe uzmanı-yazar Kemal Ateş, bugün neredeyse kendi yurdunda var olma savaşı veren Türkçenin güncel sorunlarına değiniyor, dilin dile kırdırılmasına karşı koyuyor. 

Yeni kitabımız "Türkçenin Sınırlarında Nöbet"

20241220

📖 Doğu Tabletleri - Hüseyin Haydar

 

2012 Yunus Nadi Şiir Ödülü

Şairin emeği, insanın özgürleşme mücadelesi için var. Dünyamızın içine sürüklendiği ve her geçen gün daha da ısınan savaş ortamında, şiire olan gereksinim kendini daha fazla duyumsatıyor. Bireyin kendi köklerinden koparılıp, "toplumsal varlık" yüceliğinden, salt "teknik varlık" konumuna indirgendiği günümüzde, yine şiire iş düşüyor. İnsanlık, kendi yarattığı "ölümcül teknoloji"yi kontrol edecek yetkinliğe erişmek için de şaire başvuracak. Doğu Tabletleri, yayınlanmaya başlandığı 2003 yılından beri bize, bu görevleri anımsatıyor. Özgürleşmede, köklerine kavuşmada ve yetkinleşmede şiire düşen payı ortaya koymaya çabalıyor. Hüseyin Haydar, zalimce saldırılara uğrayan Ortadoğu ve Asya halklarının mücadelesinin sanat boyutuna, Tabletler'le bir ışık çakıyor. Aynı zamanda Batı'nın saplandığı bunalımı gösteriyor. 

Öyle ki yapıt, uygarlığın, iki bin yıl sonra başladığı topraklara görkemli dönüşüne tanıklık ediyor. En doğudaki Turfan Karızları'ndan en batıdaki Bastil Meydanı'na uzanan geniş bir coğrafyanın şiir haritasını aydınlatıyor. Doğu Tabletleri, bir yandan modern Türk şiirine bulaşan pek çok hurafeyi yıkarken, öte yandan şiiri, toplumsal mücadele alanına sürüyor. Güncel gerçeği, derin tarihsel boyutlarıyla kavrayan şiirler, imge yapısıyla da Türkçenin söz gücünü yansıtıyor.


 Kaynak Yayınları

20241110

📚Atatürk"ün Bütün Eserleri - 30 cilt


10 Kasım'da Atatürk'ü ATABE ile anıyoruz!

Mustafa Kemal Atatürk'ün 1903-1938 yılları arasında söylediği, yazdığı ve altına imza attığı her şeyin belgeli olarak derlermiş hali 

"Atatürk"ün Bütün Eserleri" 30 cilt 

olarak sizlerle. 

Kaynak Yayınları. @kaynakyayin



20240822

📚Kemalist Eğitimin Tarih Dersleri Seti - 4 CiltTakım

 

1931-1941 Yılları Arasında Liselerde Okutulan Temel Eser

1931 yılında ilk basımı yapılan ve 1941'e kadar liseler de okutulan dört ciltlik Tarih kitapları, Atatürk'ün Avrupamerkezci Tarih tezlerine karşı ulusal-devrimci teorisini inşa etme amacıyla başlattığı Tarih çalışmalarının en önemli ürünlerinden biridir. Lise Tarih kitapları, Devrimci kuşakların ideolojisini belirleyen temel eser olmakla birlikte, Kemalist Devrim'in ideolojisini incelemek isteyenler için de, eşi bulunmayan bir kaynaktır. Tarih kitapları, evrenin ve insanın yaratılmış teorisini çürütüyor ve bu süreçleri bütünüyle bilimsel verilerle açıklıyor. Cumhuriyet'in lise öğretimi, İslamiyet'in dışından yazılmış bir İslam Tarihini içeriyor. İslam, Doğa üstü bir kuvvetin değil, fakat tarihsel-sosyolojik gelişmelerin ürünü olarak inceleniyor...

Bu kitapta, özgün metnin tarihsel havasının korunmasına dikkat edildi. Bu nedenle yalnız bugün bilinmeyen sözcükler değiştirildi. Tarih kitabı, yeni kuşaklara ilk yayımlandığı yazı karakteriyle, sayfa düzeniyle ve ciltle sunuluyor. O zamanın yoksul Türkiye’sinin devrimci eğitime verdiği önem, kitabın yalnız içeriğine değil, kâğıt, baskı ve cilt kalitesine de yansımıştı.

Kemalist Eğitimin Tarih Dersleri

I.CİLT

• İnsanlık tarihine giriş

• Kâinatın ve tabiatın oluşumu

• İnsanın Evrimi

• Türk tarihi ve medeniyeti

• Çin, Hun, İskit, Hint, Kalde, Elam, Asur, Mısır, Anadolu, Fenike, İbrani, İran, Ege, Etrüsk medeniyetleri


II.CİLT

• İslam tarihi

• Ortaçağ Asya ve Avrupa'sında Türk medeniyetleri

• İlk Müslüman Türk devletleri

• Ortaçağda Anadolu'da Türk devletleri


III.CİLT

• Osmanlı Devleti'nin kuruluşu, yükselişi ve gerilemesi

• 14. asırdan 19. asrın sonuna kadar Avrupa

• Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılması ve yıkılışı


IV.CİLT

• Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu

• İstiklal Harbi

• Devrimler ve reformlar


Kaynak: https://www.kaynakyayinlari.com/kemalist-egitimin-tarih-dersleri-seti-p362251.html 


20240320

📚📖 Türk Tarihinin Ana Hatları- Kemalist Yönetimin Resmi Tarih Tezi


Türk Tarihinin Ana Hatları
Kemalist Yönetimin Resmî Tarih Tezi
Kolektif Kaynak Yayınları


Türk Tarihinin Ana Hatları, Kemalist yönetimin resmi tarih görüşünü yansıtır. Kitap, Atatürk’ün, kendi eliyle düzeltmeler ve ekler yapmasından sonra, 1930 yılında yalnız yüz nüsha basıldı. Toplumumuz bu eseri, 66 yıl sonra ilk kez inceleme olanağına kavuşuyor. Elinizdeki kitap, Cumhuriyet dönemi tarih çalışmalarında yol gösterici sayıldı. 

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının birinci amacı, “millî bir tarihyazmaktı, ikinci amaçları ise, Tevrat, İncil ve Kur’an’da yer alan yaratılışa ilişkin görüşleri çürütmek ve bilimin verilerini ortaya koymaktı. 

Kemalist devrimciler, dünya uygarlığını Roma-Atina ekseninde açıklayan Avrupa tarihçiliğinin karşısına, Asya-Afrika eksenli bir uygarlık teziyle çıktılar. Ancak Avrupa merkezliliğin yerini bu kez Türk merkezli bir tarih aldı. Kemalist tarihçiliğin milliyetçi ve burjuva-demokratik karakteri onun sınırlarını da belirledi. Türk Tarihinin Ana Hatları, tarih kitabı olmanın ötesinde, Kemalist Devrim’in ideolojisi üzerine yapılan çalışmalar için temel kaynaklardan biridir; çok önemli bir belgedir.

Doğu Perinçek’in sunuş yazısıyla.

Kaynak: https://www.kaynakyayinlari.com/turk-tarihinin-ana-hatlari-p363234.html

....

1930 yılında basılan 'Türk Tarihinin Ana Hatları’










20240104

📚✍️ Atatürk’ün Kaleminden Serisi (11 Kitap)

 

📖 1- Din ve Laiklik Üzerine

Bu derleme, Atatürk’ün din ve laiklik üzerine söylediklerini ve yazdıklarını içeriyor. Doğu Perinçek, Atatürk’ün bütün eserleri yanında, Türk Tarih Kurumu arşivlerinde halktan gizlenen yayımlanmamış el yazılarını da inceledi ve ilgili bölümleri derlemeye aldı.

- Türk Tarihinde İslamın ve Halifeliğin Rolü
- Sultan ve Halifelerin Düşmanla İşbirliği
- Şeyhler, Dervişler, Tarikat Şeyhleri, Müftüler, Hatipler ve İmamlar
- Atatürk’ün Elyazısıyla: Allah’ın Doğuşu, Muhammed ve İslamiyet, Dinin Rolü
- Laiklik, Din ve Dünya İşlerinin Ayrılması

Bu derleme, Doğu Perinçek’in Kemalist Devrim-2 / Din ve Allah adlı eseriyle birlikte incelenmelidir.
 

📖 2- Geometri

Bu kitabı Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, III. Türk Dil Kurultayı'ndan hemen sonra, 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı'nda kendi eliyle yazmıştır.
Geometri, eski terimle "hendese", eğitim örgütümüzde önemli bir yer tuttuğu halde, bunun terim düzeni çok ağdalı ve çapraşıktı. Arapça ile Farsça okul programından kaldırılmış, fakat Arapça üzerine kurulmuş olan terimler kalmıştı.
İşte bu küçük kitapta boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi terimler hep bu amaçla Atatürk tarafından türetilip konmuştur.

Ankara, 10 Kasım 1971
Türk Dil Kurumu Başuzmanı
A. DİLÂÇAR


📖 3- Zabit ve Kumandan ile Hasbıhal ve Diğer Askeri Yazılar

Bu kitap Atatürk'ün 1909-1914 yılları arasında kaleme aldığı askeri yazılarını bir araya getiriyor.

"Takımın Muharebe Eğitimi"ne Önsöz (1909)

Cumalı Ordugâhı (1909)

Ali Rıza Pasa Adına Kaleme Alınan "Genel Eleştiri" (1910)

Taktik Tatbikat Seyahati (1911)

Zabit ve Kumandan ile Hasbıhal (1914)

📖 4- Hatırat Sayfaları

Atatürk, 1914-1919 dönemine ait anılarını, Hâkimiyeti Milliye gazetesinin başyazarı Falih Rıfkı (Atay) ile Milliyet gazetesinin başyazarı Mahmut (Soydan) Beylere anlatmış ve yazdırmıştır.

Anılar, bu iki gazetede 13 Mart 1926-12 Nisan 1926 tarihleri arasında “Büyük Gazi'nin Hatırat Sahifeleri” başlığıyla yazı dizisi olarak yayımlanmaya başlandıktan iki gün sonra Cumhuriyet gazetesinde de yer almıştır. Atatürk tarafından gözden geçirildikten sonra yapılan yayım içeride ve dışarıda yankılar uyandırır. Hükümetin ricası üzerine Atatürk birinci kısmın sonunda hatıralarını keser. Fakat gazeteciler, Samsun'a çıkıncaya kadar geçen hadiseler hakkındaki notlarını tamamlamışlardır. Falih Rıfkı Atay, anıların sonraki bölümüne 1944'te yayımladığı 19 Mayıs adlı kitapta yer verir.

📖 5- Nutuk - Gençler İçin

Atatürk'ü bilmek ve anlamak, 20. yüzyıl Türkiye'sini ve dünyasını inceleme ve açıklama çabasının bir gereğidir.
Nutuk, Atatürk'ün önderlik ettiği devrimin en önemli belgesidir. 
Devrimi, devrimin önderi incelemektedir.
Bu bir derstir.
Atatürk altı gün süren büyük nutkunu gençlere seslenerek bitirmiştir.
Onlara varlıklarının ve geleceklerinin biricik temeli olan en kıymetli hazineyi emanet olarak bırakmıştır:

Birinci görev, Türk bağımsızlığını ve Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza dek korumak ve savunmaktır.
İşte bu görevi en iyi şekilde yerine getirebilmek için mutlaka Nutuk okunmalıdır.
Nutuk, gençlere, onları bu hazineden yoksun kılmak isteyen iç ve dış düşmanlara karşı her şart altında mücadele etme gücü verecektir.
 
📖 6- Kürtler

Mustafa Kemal Paşa, daha Samsun'a çıkmadan önceKurtuluş Savaşı'nın denklemini kurmuştur:
"Türk ve Kürt tekmil milleti birleştirmek." Strateji de belirlenmiştir:
Doğuda bir dayanak yaratarak bütün vatanı kurtarmak.

İstiklal Savaşı döneminde Kürt sorununa getirilen çözüm, ortak çıkar ve geleceğe sahip olan Türk ve Kürtlerin müşterek vatanlarında, tek bir millet halinde birleşerek, özgür iradeleriyle birlikte yaşamaları,
ortak bir meclis ve hükümet kurmaları, millî haklara karşılıklı saygı göstermeleri ve kardeşlik esaslarına dayanmıştır.

Kurtuluş Savaşı'nın Türk ve Kürdü emperyalizme karşı birleştiren, seferber eden, savaşın ateşinde sınanmış ve zafer kazanmış siyaset ve pratiği incelenmeli, eleştirilmeli, tartışılmalı ve önümüze ilişkin dersler çıkarılmalıdır. Tarihimizde böyle önemli bir esin kaynağı bulunmaktadır.
Atatürk'ün o büyük tecrübeyi ifade eden yazı ve konuşmaları en kapsamlı haliyle bu kitapta derlenmiştir.

📖 7- Emperyalizm ve Tam Bağımsızlık

Sevr Antlaşması’yla Batı emperyalizmi "baklayı ağzından çıkarmış", Osmanlı İmparatorluğu (Türkiye) için düşünülen "nihai çözümü" netliğe kavuşturmuştu. Sevr gösteriyordu ki Batılıların hedefi kısa ya da orta erimde Osmanlı'yı tümüyle yok etmek, Anadolu'yu Yunanistan ile Ermenistan arasında bölüştürmek ve bir Kürt devleti kurmaktı. Türkler de bir şekilde etnik temizliğe uğrayacaktı.

Atatürk, emperyalist Batı’nın Türkiye’ye saldırısını püskürtmenin ve Türk milletinin varlığını sürdürebilmesinin ancak çağdaş, güçlü bir devlet kurmakla mümkün olduğunu görüyordu. Devrim bunun için yapıldı; yoksa “şıklık, hoşluk, züppelik olsun diye” değil...

Elinizdeki kitapta Atatürk’ün emperyalizme karşı tam bağımsızlık mücadelesinin ifadesi olan yazı ve konuşmalarını bulacaksınız.

📖 8- Suriye ve Irak

Atatürk'ün Suriye ve Irak'la ilgili yazı ve konuşmalarıen kapsamlı haliyle bu kitapta derlendi.

Kitapta Musul meselesinin tarihsel gelişimini de izleyebiliyoruz.

Bu konuşma ve yazılarda Atatürk'ün Ortadoğu'ya büyük önem verdiği, Suriye ve Irak'la konfederasyon şeklinde bir birlik düşündüğü görülmektedir.

Daha 1917 yılında, o sırada Osmanlı yönetiminde bulunan Suriye için bağımsızlık öneren Atatürk'e Talat Paşa "Bunu her yerde söyleme, seni asarlar" diyecekti.

Suriye'yi "adam etmek"ten bahseden Fransızlar için"Onlar önce kendileri adam olsunlar" diyen Atatürk emperyalizme karşı mazlum milletlerin 
bağımsızlığını savunmakta, Suriye, Irak ve İran'ın bağımsızlığını Türkiye'nin bağımsızlığının güvencesi saymaktaydı.

📖 9- Gençlik Üzerine

“Benim anladığım gençlik inkılabın fikirlerini ve ideolojisini benimseyip gelecek nesillere götürecek kimselerdir.”

Bu kitapta Atatürk'ün gençlik üzerine ve gençliğe yönelik söyleyip yazdıkları ilk kaynaklarından yorumsuz olarak bir araya getirilmiştir.

Atatürk, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmeyi birinci vazife olarak verdiği Türk gençliğine güvenmekte ve ona seslenmektedir. Bağımsızlık ve çağdaş uygarlık yolunda her zaman yol gösteren Atatürk'ün söyleyip yazdıkları Türk gençliğine her şart altında mücadele etme gücü verecektir.


📖 10- Devrimcilik Üzerine

Bu kitapta

Atatürk'ün devrim, devrimler ve devrimcilik konularında söyleyip yazdıkları ilk kaynaklarından yorumsuz olarak bir araya getirilmiştir.

Atatürk'ün devrimciliği yalnız kaleminde değildir; hayatı devrimcidir. Her vatanseverin devrimci olmak zorunda olduğu bir çağda hayata gözlerini açtı, o zor koşullarda büyüdü, Manastır İdadisi'nden son nefesine kadar devrimci olarak yaşadı, dünya ölçeğinde değeri olan bir devrime önderlik etti.

Devrimci Atatürk'ün hayatı bir örgütçünün hayatıdır. Hayatı boyunca devrim için örgütlenmelere önderlik etti.

Atatürk'e göre:

"İnkılap, mevcut kurumları zorla değiştirmek demektir.
İnkılap, Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak,
yerlerine milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini sağlayacak
yeni kurumları koymuş olmaktır."

Tarihsel bir zorunluluk olarak devrim haklılığını var olan kanunlardan almaz:

"Devrimin kanunu mevcut kanunların üstündedir."
Devrimi terk eden ve çürüyen devlet yöneticilerine karşı çözüm devrimdedir.
Devrimi yapacak kuvvet de halkın ve gençliğin kendisidir.
Devrim, bir devlet eylemi değil, örgütlü halk eylemidir.
Türkiye'nin tarih birikimi içinde bugün bize en gerekli olan miras Atatürk'ün devrimciliğidir.


📖 11- Atatürk ve Kafkasya

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da Ermenistan tarafından işgal edilmiş olan vatan topraklarını kurtarma mücadelesinde zafer kazandığı günlere denk gelen elinizdeki kitabın sunu yazısı Doğu Perinçek tarafından kaleme alındı.

Kafkasya’da bugünkü statükonun yakın tarihte nasıl şekillendiğini ortaya koyan kitapta İngiliz emperyalizminin Türkiye’yi kuşatmak üzere oluşturduğu Kafkas seddinin Atatürk’ün önderliğinde ve Bolşeviklerle işbirliği halinde nasıl adım adım yıkıldığı belgelerin tanıklığında izlenebiliyor.

İngilizlerin Kafkasya’daki faaliyetleri,  Ermenilerin İngilizlerin desteğiyle Kafkasya ve Anadolu’da yaptığı katliamlar, Atatürk’ün Kafkas milletlerini emperyalizme karşı mücadeleye sevk etmek için yaptığı çalışmalar, İttihatçıların Kafkasya’daki siyasetleri de kitapta belgelerle sergileniyor.


Stok Kodu : Ataturkunkaleminden
Basım Yeri : İstanbul
Atatürkün Kaleminden Serisi    Mustafa Kemal Atatürk    Ataturkunkaleminden    Kaynak Yayınları   

Kaynak: https://www.kaynakyayinlari.com/ataturkun-kaleminden-serisi-p364167.html


20240103

Atatürk’ün Arap halkları konusundaki sözleri

 ''Araplar bir millet oluşturmak için gereken şartlara sahip değillerdir diyemeyiz; çünkü bağımsızlıkları uğrunda hâlâ  mücadele eden ve eski bir medeniyete, olgun milli unsurlara sahip bulunan bir millet için böyle bir isnat gülünç olur." 

(Mustafa Kemal Atatürk, 1920)





20230603

📚📖İsveçlilerin Türk Kökenleri Üzerine - Abdullah Gürgün


• Kuzeyin köylüleri Türkiye kökenli.

• Oden ve beraberinde gelen Türkler.

• Saga-Destan.

• İzlanda destanları.

• Truvalılar mı Türk, Türkler mi Truvalı?

• Kaşgar Asgård mu?

• İskandinav ve Türk Mitolojileri arasında benzerlikler var.

• Dillerin benzerliği.

• İskandinavya’daki en eski runik yazıtlar Türkçe mi?

• Müslüman Vikingler-Yahudi Türkler-Viking seferleriyle gelenler.

• Viking-Hazar-Bulgar ilişkileri.

• Divanı Lûgat-it Türk’teki haritada Vikingler.

 

20210302

📚Kemalist Devrim Dizisi - ✍️Doğu Perinçek - 📖Kaynak Yayınları



📖 Kemalist Devrim - 1

Tarihsel ve Sınıfsal Karakteri

Doğu Perinçek, Bilimsel Sosyalizmin bakış açısıyla Kemalist Devrimin tarihsel ve sınıfsal anatomisini gerçekleştiriyor. Kemalist Devrim konusunda özellikle İslamcı, “sol” ve liberal çevrelerin emperyalist Batı literatüründen etkilenen yaklaşımlarını eleştiren Perinçek, Kemalist Devrim önderliğinin sınfsal karakteri konusunda bugüne kadar alışılagelen yaklaşımların dışında özgün tahliller yapıyor.
Yeni bilgilerle zenginleştirilen ve güncelleştirilen kitapta Kemalist Devrim bir tarih sorunu olmasının ötesinde günümüz Türkiye’sinin önündeki önemli sorunların çözümü açısından incelenmeye tabi tutuluyor.

📖 Kemalist Devrim - 2
Din ve Allah

Kemalist Devrim’in din ve Allah felsefesi ilk kez bu kitapta kapsamlı olarak incelendi.
Atatürk’ün din, Allah, İslamiyet ve Hz. Muhammed konusundaki gizlenen elyazıları, Cumhuriyet Devrimi’nin ders kitapları ve resmî kaynaklar, ilk kez bu araştırmayla gün ışığına çıkarıldı.
Cumhuriyetimizin bir karşıdevrimle karanlıklara gömülmek istenen laiklik anlayışı, bütün boyutlarıyla açıklanıyor, tarihsel ve bilimsel verilerle özgün bir laiklik teorisi geliştiriliyor.
Kitap, 1995 yılında, Toplumsal Bilimler alanında Yunus Nadi Ödülü’nü kazandı.


📖 Kemalist Devrim - 3
Altı Ok

Bu kitap, 1931 yılında CHP programına, 1937 yılında ise Anayasa’ya konan ve Türkiye devriminin programı olan Altı Ok’u tarihsel gelişimi ve pratiği içinde ele almaktadır. Kitaptan bazı konu başlıkları:
Türk Devriminin Altı Ok Programı hangi tarihsel süreçlerde filizlendi ve gelişti?
Altı Ok’un milli devrimci pratiğimizdeki yeri ve uluslararası kaynakları.
Altı Ok’un bütünlüğü ve tarihsel tutarlılığı.
Altı Ok’un dünyadaki yeri.
Ezilen dünyadaki iki devrim modeli.
Kemalist Devrim niçin yarım kaldı?
Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve devrimciliğin Türk devrimindeki ve Atatürk dönemi CHP programlarındaki anlamı.
Kitabın sonunda ise iki önemli belge okura sunuluyor:
Altı Ok’un 1931’de CHP programına, 1937’de de Anayasa’ya konmasına ilişkin, Recep Peker ve Şükrü Kaya’nın resmi görüşü açıklayan konuşmaları.
Altı Ok Türkiye'nin bugünkü ihtiyaçlarına da yanıt veren bir programdır.


📖 Kemalist Devrim - 4
Kurtuluş Savaşında Kürt Politikası

Kemalist önderliğin 1919-1926 yıllarında Kürt sorununa ilişkin anayasal ilke ve politikaları.
Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin, Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin, Amasya Görüşmesi’nin,
Misakı Millî'nin üstündeki perde kaldırılıyor.
Makaslanmış veya değiştirilmiş belgelerin asılları bu kitapta.
Kemalist önderliğin hedef ve stratejisi, millî devlet projesi…
Türk ve Kürt tekmil milleti birleştirmek…
Kürtlerin Kurtuluş Savaşı'na katılımı…
Doğu'da bir dayanak yaratarak bütün vatanı kurtarmak…
Türkiye'yi birleştiren prensip… Ortak örgütlenme…
Ortak karar…
Ortak vatan: Misakı Millî… Atatürk'te Millî Hudutlar kavramı…
Cumhuriyet'in kurucu unsurları: Türkler ve Kürtler…
Ortak kimlik… Ortak cumhuriyet…
Şûralarla özerk idare, 1921 Anayasası'nın halkçı idare sistemi…
Kemalist hükümetin "Kürtlere Mahallî İdare" kararı…
Kurtuluş Savaşı belgelerinde ve uluslararası konferanslarda Kürtlerin hak ve hürriyetleri…
Ortak Mustafa Kemal…
Kurtuluş Savaşımızın sınanmış çözümü


📖 Kemalist Devrim-5
Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları

• Kemalizm nedir; ideoloji mi, teori mi, öğreti mi yoksa bir devrimin pratiği mi?
• Kemalizmin felsefesi nedir?
• Kemalizmin varlığın ve bilginin kökeni konusundaki görüşü nedir?
• Kemalizm, toplumların gelişmesini nasıl açıklıyor?
• “Determinizm”, “pratik maddiyetçilik”, “tarihsel materyalizm”…
• Kemalizm, evrimci mi devrimci mi?
• Kemalizmin millî ve milletlerarası kaynakları nelerdir?
• Aydınlanma hareketinin, büyük Fransız Devrimi’nin, Alman materyalizmi ve devlet sosyalizminin, narodnizmin ve
Sovyet Devrimi’nin Kemalist Devrim üzerindeki etkileri nelerdir?
• Pozitivizm ve kemalizm...

📖 Kemalist Devrim-6
Atatürk'ün CHP Program ve Tüzükleri

Biz İstiklal Savaşı’nı hangi programla başardık?
Biz 1920 ve özellikle 1930’ların Türk mucizesini hangi programla gerçekleştirdik?
Biz bugünkü kör çıkmazlarda o büyük çıkış yolunu nasıl buluruz?
İster geçmişin başarılarını araştırınız ister geleceğin yolunu açmak için ayağa kalkınız, Türkiye yeniden Atatürk’ü keşfetme yıllarına girmiştir.
Doğu Perinçek bu kitapta 1919’dan 1938’e uzanan süreçte CHP program ve örgütlenme ilkelerinin gelişme sürecini inceliyor.
Ayrıca Atatürk önderliğinde hazırlanan CHP program ve tüzüklerinin tam metinleri…


📖 Kemalist Devrim-7
Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu

Kemalist Devrim'in köylü felsefesi ve programı…
Cumhuriyet döneminde toprak ağalığı, aşiret ilişkileri ve şeyhlik…
Şeyh Sait, Ağrı ve Dersim isyanı dersleri…
Şark raporlarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu gerçekleri…
İnönü ve Bayar raporlarının içeriği ve değerlendirmesi…
Cumhuriyet yönetimine göre Kürt meselesinin özü…
Şarkta derebeyliğe karşı sınıfsal çözüm arayışları…
CHP Programı ve Anayasa'da toprak reformu değişiklikleri…
Derebeyliğe karşı yasalar ve uygulamalar…
"Derebeylik Sistemi Böyle Yıkılır mı?"…
Küçük Amerika döneminde toprak reformu masalları…
Bölücü terörün zemini ve nedeni…
Günümüzde toprak ağalığı ve Kürt sorunu…
40 tez: Kürt sorununa ilişkin 40 saptama ve çözüm…


📖 Kemalist Devrim-8
Birinci Dünya Savaşı ve Türk Devrimi

Doğu Perinçek bu kitabında, Birinci Dünya Savaşı'na ilişkin hurafeleri ele alıyor.
Osmanlı Devleti, savaşın dışında kalabilir miydi?
Savaşa niçin ve nasıl girdik?
Almanya'yla ittifaktan kaçınabilir miydik?
Dünya Savaşı, Türkiye için bir yıkım mıydı yoksa Kemalist Devrimin başlangıcı mıydı?
Atatürk'ün savaşa ilişkin görüşleri niçin yanlış aktarılıyor?
Perinçek, Kurtuluş Savaşımızın 1914 yılında başladığını tarihsel kanıtlarıyla ortaya koyuyor; Birinci Dünya Savaşı'ndaki vatan savunmasının Türk Devrimi sürecindeki yerini inceliyor ve Kemalist Devrimin başlangıç aşamasını aydınlatıyor.
Bu çalışmada tarihçilerin konuyla ilgili görüşleri tartışılıyor ve eleştiriliyor; günümüzdeki vatan savunmasını anlamak açısından önemli dersler sunuluyor.
Kitap, Atatürk'ün Bütün Eserleri başta olmak üzere Birinci Büyük Savaş konusunda yazılmış yerli-yabancı iki yüze yakın kaynak titizlikle araştırılarak kaleme alınmış.
Kaynak Yayınları, tarihçilerimize ve tarih meraklılarına Birinci Dünya Savaşı konusunda ufuk açan bir kitap sunmaktadır.

Stok Kodu
:
Kemalist Devrim Seti
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
2. Hamur

20190629

📚 Genç Kemalist Cumhuriyete karşı yapılan isyanlar hakkında kitaplar


Şeyh Said’i yargılayan Müfit Bey:
 ''Bağımsız Kürdistan amacına yürüdünüz. Cumhuriyet ordusu bunu mahv ve perişan etti. Herkes bilmelidir ki genç Cumhuriyet fesat ve irticaya izin vermeyecektir. İşte Cumhuriyet’in kahhar fakat adil kanunlarının hükmü budur. Mahkûmları götürünüz.”


20190318

📚 📖 Kitap: 'Birinci Dünya Savaşı ve Türk Devrimi' ✍️

'Birinci Dünya Savaşı ve Türk Devrimi'
Doğu Perinçek: 

Birinci Dünya Savaşı konusunda hurafeler vardır. Türkiye, bugün yine vatan savaşının içindedir ve benzeri hurafeler yine gündemdedir.

VATAN SAVAŞININ TÜRKLERİ VE FRANSIZLARI

Aslında iki yüzyıllık vatan savaşımızdır bu. 19. Yüzyılın ortalarında başlar ve dinlenme dönemlerinden geçerek bugünlere uzanır. Marx ve Engels, zamanın devrimcileri olarak Osmanlının vatan savaşını hararetle desteklemişlerdi. Ama bizim vatansızlarımız, “Osmanlının savaşı” deyip Fransız kalmışlardır. Birinci Dünya Savaşı dönemi için de aynı konumdadırlar. Lenin gibi dönemin devrimcileri, 1914-1918 arasında bizim vatan savaşı yaptığımızı saptarlar, ama bizim vatansızlarımız başka havalardadır.

Bugün de Türk Ordusunun vatan mücadelesine karşı “Saray Savaşı” diye bozgunculuk yapılmıyor mu? Her vatan savaşı aynı zamanda iç savaştır ve her vatan savaşının bozguncuları vardır.



KEMALİST DEVRİMİN BAŞLANGICI

1970’li yılların ortalarından bu yana Birinci Dünya Savaşında Türkiye’nin konumunu inceliyoruz. Çalışmalarımız en sonunda kitap yapacak olgunluğa ulaştı. 



Bu kitap, Kemalist Devrimin başlangıcını oluşturuyor. Bizim Kurtuluş Savaşımız ve Cumhuriyet Devrimimiz Cihan Savaşıyla başladı. Cihan Savaşındaki vatan savunmamız ise, 1908 Hürriyet Devriminin kazanımları sayesindedir.

İttihat Terakki düşmanı liberaller ve gericiler, Birinci Dünya Savaşı’nı Türkiye açısından “macera”, “çılgınlık”, “felâket”, “hezimet”, “çöküş”, “son çırpınış” gibi nitelemelerle açıklarlar. Oysa Birinci Dünya Savaşı, emperyalizme karşı vatan savaşıdır ve Kemalist Devrimin başlangıcıdır. Beş cephede yürütülen savaş, sekiz yıl sürmüş, 9 Eylül 1922 günü İzmir’in kurtarılmasıyla sona ermiştir. Millî devlet ve Cumhuriyet bu savaşla kurulmuştur.


HURAFELER VE OLGULAR

Türkiye’de Birinci Dünya Savaşı’na ilişkin hurafeler vardır. O hurafeleri şöyle sıralayabiliriz:

● Birinci Dünya Savaşının konusu, Osmanlı Devleti’nin paylaşılması değildi. Savaş, Türkiye açısından vatan savaşı değildi. (Mümtaz Soysal, Murat Bardakçı)

● Birinci Dünya Savaşında Türkiye, vatan savunması yapmadı, emperyalistler arasında paylaşıma alet oldu, Mehmetçik İttihatçıların siyasetine kurban edildi. (Cenap Şahabettin, Gürsel Göncü ve Vatansız Sahte Solun bütün örgütleri)

● Birinci Dünya Savaşı, Türkiye açısından İttihatçıların pay kapma savaşıydı. (Ayşe Hür, Fikret Başkaya)

● Osmanlı Devleti, savaşa girmeyebilir ve tarafsız kalabilirdi; İttihatçılar savaşa sürükledi. (Ayşe Hür, Mümtaz Soysal, İlber Ortaylı, Cemil Bilsel, Tuncer Baykara, Erdoğan Aydın, Emin Çölaşan, Nilgün Cerrahoğlu, Ataol Behramoğlu, Aziz Üstel)

● Mustafa Kemal, tarafsız kalınabileceği görüşündeydi. (İlber Ortaylı, Cemil Bilsel)

● Almanya’yla ittifak yapmak hataydı. (Prens Sabahattin, Ali Kemal, Abdullah Cevdet)

● Mustafa Kemal, Almanya’yla ittifakı yanlış buluyordu. (Emre Kongar)

● Enver Paşa, Türkiye’yi Almanya’nın dayatması sonucu bir tertiple savaşa soktu. (Erdoğan Aydın, Andrew Mango, Tuncer Baykara, Muzaffer Albayrak, Melih Aşık, Nilgün Cerrahoğlu, Emin Çölaşan)

● Enver Paşa, Alman taşeronuydu. (Emin Çölaşan)

● İttihatçılar, devleti aşırı Türk emellerine alet ettiler. (Ahmet Emin Yalman)

● İttihatçılar suçluydu. (Ali Kemal, Sait Molla)

● Tayyip Erdoğan ve Davutoğlu, Enver Paşa’nın benzerleridir. (Kemal Kılıçdaroğlu, Emin Çölaşan)

● Jöntürkler-İttihatçılar-Kemalistler, Türkiye’nin militarist-darbeci geleneğidir; baş belasıdır. (Bütün gericiler, Ali Kemal, Abdullah Cevdet, Nazlı Ilıcak, Hasan Bülent Kahraman vb.)

● Birinci Dünya Savaşı, bozgundan ve yıkımdan başka bir şey getirmedi; koskoca bir imparatorluğu kaybettik. (Abdullah Cevdet, İlber Ortaylı, Murat Bardakçı ve Kurtuluş Savaşımızın Birinci Dünya Savaşında başladığını anlamayanlar)

Hurafelerin kaynağı, İngiliz işbirlikçisi İtilafçılar ve Şeriatçılardır. Onların mirasını sürdüren Prof. Dr. Ayşe Hür’ün 1914’te Cihan Harbi’ne Nasıl Girdik? ve Erdoğan Aydın’ın Osmanlı’nın Son Savaşı adlı kitapları, bu hurafelerin deposudur.

Aynı hurafelerin Atatürkçü köşe yazarlarımız içinde de sık sık dillendirildiği görülüyor.

Kitapta bu hurafeler ele alınıyor ve olgulara dayanılarak belgelerle çürütülüyor. Özellikle Atatürk’e gönderme yapılarak öne sürülen tezlerin gerçeklerle bir ilgisinin bulunmadığı, Atatürk’ün beş ayrı yerdeki görüşleriyle kanıtlanıyor.

Bilim dünyamızın ve okuyucularımızın eleştirilerini ve değerlendirmelerini bekliyoruz.

Doğu Perinçek / 12 Kasım 2015, Aydınlık


-------

KİTAP-Genel Tanıtım

Doğu Perinçek bu kitabında, Birinci Dünya Savaşı'na ilişkin hurafeleri ele alıyor.
  • Osmanlı Devleti, savaşın dışında kalabilir miydi?
  • Savaşa niçin ve nasıl girdik?
  • Almanya'yla ittifaktan kaçınabilir miydik?
  • Dünya Savaşı, Türkiye için bir yıkım mıydı yoksa Kemalist Devrimin başlangıcı mıydı?
  • Atatürk'ün savaşa ilişkin görüşleri niçin yanlış aktarılıyor?
Perinçek, Kurtuluş Savaşımızın 1914 yılında başladığını tarihsel kanıtlarıyla ortaya koyuyor; Birinci Dünya Savaşı'ndaki vatan savunmasının Türk Devrimi sürecindeki yerini inceliyor ve Kemalist Devrimin başlangıç aşamasını aydınlatıyor.

Bu çalışmada tarihçilerin konuyla ilgili görüşleri tartışılıyor ve eleştiriliyor; günümüzdeki vatan savunmasını anlamak açısından önemli dersler sunuluyor.

Kitap, Atatürk'ün Bütün Eserleri başta olmak üzere Birinci Büyük Savaş konusunda yazılmış yerli-yabancı iki yüze yakın kaynak titizlikle araştırılarak kaleme alınmış.

Kaynak Yayınları, tarihçilerimize ve tarih meraklılarına Birinci Dünya Savaşı konusunda ufuk açan bir kitap sunmaktadır.

20190304

📚📖 'Sinciang Uygur Tarihi': Uygarlığa Adını veren Halk: Uygurlar


UYGARLIĞA ADINI VEREN HALK: UYGURLAR

Sinciang Uygur Özerk Bölgesi Türklerin tarihi ana yurdu, beşiğidir. Bu tarih hakkında da ne yazık ki az şey biliyoruz. 
...

📖 Sinciang Uygur Tarihi, yalnız tarihi geçmişi aydınlatmakla kalmayıp bugüne de ışık tutan, mutlaka okunması gerekli çok önemli bir bilimsel çalışma.

TARİHSEL ANAYURDUMUZ HAKKINDA EN ÖNEMLİ KİTAP

📖 Sinciang Uygur Tarihi adlı kitap Kaynak Yayınları’ndan çıktı. Kitabın, konu hakkında yazılmış az sayıda benzerlerinden en dikkat çekici farkı, Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nin tarihi gelişimini Yeni (Cilalı) Taş Çağı’nın sonuyla Kalkolitik Çağ’ın başından (yaklaşık MÖ 5000) günümüze kadar en küçük ayrıntısıyla eksiksiz bir şekilde anlatıyor olması. Prof. Li Sheng, bölgenin barındırdığı etnik azınlıklardan dolayı yaşayageldiği sorunlarla dünya gündeminden düşmemesinden dolayı bilimsel duruştan ve konuya nesnel yaklaşımdan hiç taviz vermiyor.

Türkiye’de Çin Halk Cumhuriyeti denince birçok kişinin aklına ilk gelen konu Sinciang Uygur Özerk Bölgesi ya da -kimilerine göre- “Doğu Türkistan”. Belki de “çok kültürlülük” ve “etnik çeşitlilik” açısından dünyanın en büyük zenginliğine sahip olan bu bölgesinde, tarih boyu yaşananlar, her biri ciltlerce kitabı doldurabilecek nitelikte.

Kitabın “Giriş” bölümünde, bölgenin coğrafi yapısı ve sahip olduğu doğal kaynaklar yönünden zenginliği anlatılıyor. Çin topraklarının altıda birini oluşturan en büyük idari bölge olan ve sınırda yer alıyor olmasından dolayı sekiz ayrı devletle komşuluğu bulunan bu toprak parçasının günümüzdeki -gerçekten eşine ender rastlanır- idari yapısı etraflıca anlatılıyor. Büyüklüğü Türkiye’nin yüzölçümünün iki katından fazla olan bu coğrafyanın en yüksek tepesinin 8.611 m.yi bulan rakımıyla Chogori (Çogori) Tepesi olduğunu ve Karakurum Dağları’nın bu zirvesinin dünyanın da ikinci yüksek doruğu olduğunu bu bölümde öğreniyoruz. Doğal kaynaklarının zenginliği ise anlatılmakla bitecek gibi değil. Kitabı okurken, bölge üzerinde oynanan oyunların nedensiz olmadığını anlıyoruz. Kim istemez Asya’nın tam da kalbinde bu kadar zenginliği barındıran toprakları? Bu bölge, -her ne kadar vahşi kapitalizm ve onun düzensiz gelişiminden kaynaklanıyor olsa da- “dünyamızın sınırlı kaynaklarının tükeniyor olduğu” söylemini dile getirenler için gerçekten bulunmaz bir nimet!

Çin’in Batısının Tarihteki İlk Yerleşimcileri

Kitabın birinci bölümünün adı “Çok Etnik Gruplu Bölgenin Tarihsel Gelişimi”. Adından da anlaşılacağı üzere bu bölüm Çin’in en çok etnik azınlığı barındıran ve en büyük özerk bölgesinin bütün tarihini nesnel bir biçimde ortaya koyuyor. Bölgenin, Çin tarihi kaynaklarındaki adıyla “Batı Bölgeleri”nin tarihteki ilk yerleşimcileri kimler? Bölgeye batıdan göç edenlerin Avrupalı ırklarla akrabalıkları var mıdır? Doğudan gelenlerle batıdan gelenler ne kadar kaynaştı? Prof Li Sheng, ırklar arası ilişkileri, arkeoloji ve antropoloji biliminin ve tarihe düşülen kayıtların ışığında inceliyor ve bütün ayrıntısıyla okurlarına sunuyor. Kitabın bu bölümünde Türklerin tarihi anayurdunun gerçek hikâyesini ayrıntısıyla okuyacaksınız. Hunların tarih sahnesine çıkışını, Hanlarla (Çin milleti) ilişkilerini, aralarındaki bitmek tükenmek bilmeyen iktidar ve toprak mücadelelerini, Orhunların yükselişi, düşüşü ve göçlerini, Moğolları ve Cengiz Han’ı fonunu Orta Asya’nın bu zengin topraklarının oluşturduğu sahnede izleyeceksiniz.

Diller ve Dinlerin Etkileşimi

“Farklı Kültürlerin Devamlılığı ve Birlikteliği” adlı ikinci bölümde bu coğrafyada yaşamış ve yaşamakta olan bütün diller ve dinler -ki neredeyse dünya üzerindeki bütün dinler ve dillerin çok büyük bir bölümü- hakkında, birbirleriyle ilişkileri, etkileşimleri, kaynaşmaları veya yok oluşlarıyla ilgili incelemeler yer alıyor. Dillerin ve dinlerin, tek tek ya da birlikte edebiyata, müziğe, resme etkilerinin günümüz Sinciang kültürünü nasıl oluşturdukları ve bu kültürün, ünü Sinciang’ı aşan eserlerini bu bölümde tanıma fırsatı bulacağız. Prof Li Sheng, “Sinciang kültür ve sanatlarının çeşitli etnik gruplardan halk tarafından ortaklaşa yaratılmış bir manevi hazine ve aynı zamanda Doğu ve Batı medeniyetlerinin bir birleşimi olduğunu” söyleyerek anavatanında halkların kardeşliğine vurgu yapıyor.

Kitabın üçüncü bölümü “Sinciang'ın Eyalet Sistemi ile Yönetilmesi” adını taşıyor ve 18. yüzyılın ikinci yarısından yani Qing Hanedanı’nın Çin İmparatorluğu’nun yönetimine geçmesinden 20. yüzyılın ortalarına, halkın Çin Komünist Partisi önderliğinde Japon işgaline karşı verdiği savaşa kadar olan tarihi gelişmeler anlatılıyor bu bölümde. İç karışıklıklara son vermek amacıyla önce askeri yönetimin kurulması ve il-ilçe sistemine geçilmesi, istikrarın sağlanmasından sonra askeri yönetimin yerini sivil yönetime terk etmesi ve bunların sonunda yaşanan refah dönemi bu bölümün ilk alt başlıklarını oluşturuyor. Yazar, “19. yüzyılın ilk yarısına gelindiğinde, dış ortamın değişmesi ve bölgedeki iç toplumsal sorunların artması nedeniyle Sinciang, gittikçe şiddetlenen çalkantılar içine sürüklendi” diyerek kitabın ilerleyen bölümlerinde anlatılacaklara sert bir pas atıyor.

Emperyalizmin ve Dini Gericiliğin Uygurları Kullanması

Kitap, Sinciang’da, 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşanan geniş çapta isyanları her yönüyle ele alıyor. Kitapta bu isyanların sonucu gerici feodal kölelik sistemine ağır darbe vurulduğu ve toplumsal gelişim hızlandığı anlatılırken; “Genellikle halkın kendiliğinden başlattığı, birleşik bir komuta ve ciddi bir örgütlenmeden yoksun olan, üstelik dini ve etnik önyargıların etkisinde kalan bu isyanlar, kısa süre sonra feodal ağalar ve bazı dini liderlerin aleti durumuna düştü, isyanların amacı ve niteliği de hızla değişti” diyen Li Sheng bundan sonra yaşanacak olan büyük kıyımların da haberini veriyor. Bu bölümde yaşanan iç çatışmalarda dinin etkisini görmeye başlıyoruz. İktidar mücadelesinin İslamiyet bayrağının arkasına gizlenmesi bin yıllardır beraber yaşayan Sinciang'daki her etnik gruptan halka nasıl büyük acı çektiriyor, bu bölümde öğreniyoruz. Zayıflayan Sinciang’ın Çarlık Rusya’sı, İngiltere ve Fransa’nın iştahını kabartması da yine bu bölümün başlıca konuları arasında yer alıyor. Büyük mücadeleler ve emperyalist devletlerin aralarındaki çekişmeler sonucunda 19. yüzyılın sonlarına doğru Qing Hanedanı yeniden Sinciang’ı kontrolü altına alıyor ve ilk kez “eyalet sistemi”ni kuruyor. Bölüm, eyalet sisteminin kuruluşu ve ekonominin canlandırılması için tarım, ticaret, madencilik, haberleşme alanlarında yapılan yatırımların anlatılmasıyla devam ediyor. Ancak Sinciang’da sular bir türlü durulmuyor ve bu kez da askeri diktatörlükle sonuçlanacak bir sürece giriliyor. Diktatörlük, halkı kontrol edebilmek için dine sarılıyor ve durum yine kontrolden çıkıyor. 1930’lara gelindiğinde bir yandan SSCB Sinciang’la yakından ilgilenmeye başlarken diğer yandan Çin Komünist Partisi (ÇKP) de bu bölgede örgütlenme çalışmalarına ağırlık vermeye başlıyor. Kitabın bu bölümü ÇKP’nin bütün etnik azınlıklardan halkı bir arada örgütlemesi ve Japon işgaline karşı verilen mücadelede ön saflardaki yerinin anlatılmasıyla son buluyor.

Benim Bölünmem Kötü, Senin Bölünmen İyi

“‘Doğu Türkistan’ Bölücülüğünün Kökeni ve Gelişimi” başlığını taşıyan dördüncü bölüm Türk okuyucusu açısından en ilginç bölüm olma özelliğini taşıyor. Bölüm, tarih içerisinde ”Türk” ve “Türkistan” kelimelerinin kökenini anlatarak başlıyor ve tarih boyunca “Panislamizm” ve “Pantürkizm” kavramları üzerine yoğunlaşıyor. 
 “Pantürkizm” ve “Osmanlıcılık” o günlerin şartlarında tahlil edilip derli toplu bir teorik çerçeve sunuluyor. Prof. Li Sheng, Çarlık Rusya’sı döneminde Gaspıralı İsmail’den Yusuf Akçura’ya kadar dönemin ileri gelen düşünürlerinin konu üzerindeki fikirlerini irdelendikten sonra konunun nasıl “Osmanlı feodal toplumunun üst tabakasında yer alan din adamlarının eline geçerek dini fanatizm ve milliyetçi şovenizmin özelliklerini taşıyan bir düşünce akımı durumuna getirildiği”ni bütün verileriyle anlatıyor. 

Bölümün ilerleyen paragraflarında “Panislamizm” ve “Pantürkizm” düşüncesinin Sinciang’a nasıl geldiği ve gelişmesinde Talat Paşa’nın ne gibi rol üstlendiği ortaya konuyor. “Osmanlı İmparatorluğu bu akımları Sinciang'a ihraç etmek için büyük çaba harcadı. Sinciang eyalet hükümetinin yabancıların, özellikle de Osmanlı Türklerinin bölgedeki din işlerine karışmalarını kesinlikle yasaklamasından dolayı, ‘Panislamizm’ ve ‘Pantürkizm’ düşüncelerini pazarlamak isteyen Osmanlı Türkleri, başlangıçta hep ‘eğitim verme’ bahanesiyle Sinciang'a gelirlerdi” diyen Li Sheng, günümüzde bazı tarikat şeyhlerinin aynı yolla, aynı coğrafyalara gitmesine ne der acaba? 

Kitap ilerleyen sayfalarında, “Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti” ve “Doğu Türkistan Cumhuriyeti” bölücü yönetimlerinin kuruluşu, emperyalist devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda bunları nasıl kullandıkları ve bunun her dinden, her etnik gruptan halka verdiği zararları anlatarak devam ediyor.

Bütün Halkları Ancak Devrim Kurtarır ve Birleştirir

Kitabın beşinci bölümü “Üç Bölge Devrimci Hareketi ve Sinciang'ın Barışçı Yollardan Kurtuluşu” başlığını taşıyor. Burada Li Sheng, Sinciang’daki bölücülük yanlısı güçler ile birleşmekten ve ortak yaşamaktan taraf güçler arasındaki mücadele ve bu mücadelenin devrimcileşmesi sonucu Çin devrimiyle bütünleşip, devrimin bir parçası haline gelişini anlatıyor. Birleşmekten yana güçlerin başına ÇKP’nin geçmesi sonucu Sinciang’daki bu hareketler Çin devriminin ortak hedefleriyle birleşiyor ve sonuca gidiyor.

“Çin'in Bölgesel Etnik Özerkliği” başlıklı son bölüm gerçekten bir ders niteliğinde. Devrimci mücadelenin potasında eriyen bütün etnik azınlıkların, hangi dine mensup olurlarsa olsunlar ortak yaşamaktan taraf olmaları ve yelkenlerini doldurdukları sosyalizm rüzgârıyla nakış gibi işledikleri bir sistemin anlatıldığı bu bölüm bizler için de dersler barındırıyor. Sinciang’da yaşayan bütün etnik grupların, inanç özgürlüklerinin saygıyla karşılanması ve korunması temelinde eşit bir biçimde gelişmeleri ve ortak refahın gerçekleştirilmesi hedefine beraber yürüyor olmaları dünya barışı için eşitlik, özgürlük ve kardeşlikten yana saf tutanlara örnek olacak nitelikte.

Orta Asya’nın tam kalbinin, Türklerin tarihi anayurdunun gerçek hikâyesini bir roman akıcılığında bu kitapta okuyacak, Çin’in bu özerk bölgesinin bazı yönlerden Türkiye’ye ne kadar benzediğini görünce şaşıracaksınız.

Dünyanın belki de en “çok kültürlü”, “çok etnik gruplu” bu bölgesinde binlerce yıl bir arada yaşamış insanların bazen birbirleriyle soykırıma varan boğazlaşmalarına bazen de ortak vatanlarının refahı için bir arada, omuz omuza mücadelelerine şahit olup böylesine büyük bir değişimin nedenlerini keşfedeceksiniz.

Yaşamöyküsü

Lİ SHENG, Ağustos 1949’da doğdu, Northwest (Kuzeybatı) Üniversitesi’nden mezun oldu ve Tarih alanında Yüksek Lisans yaptı. 1993’ten 1997’ye kadar Xinjiang (Sinciang) Üniversitesi’nde Tarih Profesörü olarak görev yaptı. Kasım 1997’de Sosyal Bilimler Akademisi, Çin Sınırı Tarihi Araştırmaları Merkezi’nde göreve başladı. 2001’de müdür olarak atandığı bu merkezde halen çalışmaktadır.

Araştırmaları

Çin Sosyal Bilimler Akademisi’nin en önemli projesini yönetti (2000-2004): Chronicles: Political Side of Things with the Side (Kronikler: Yanlı Olan Şeylerin Politik Yanı)

Proje heyeti başkanlığı (2002-2003): China Xinjiang: Past and Present (Çin Sinciang’ı: Geçmiş ve Günümüz).

1998-2001: Xinjiang Histories (Sinciang Tarihi)

1998: The Struggle Against Terrorism in Xinjiang (Sinciang’da Terörizme Karşı Mücadele)

Başlıca Eserleri

1. Xinjiang Russia Trade (1600-1990) (Sinciang Rusya Ticareti 1600-1990), Sincian Halk Yayınevi, 1995.
2. Sino-Russian Ili Representations History (Çin-Rus İli İlişkileri Tarihi), Sincian Halk Yayınevi, 1995.
3. Historical Studies (Tarihi Çalışmalar), Sincian Halk Yayınevi, 1995.
4. Xinjiang Local History Study Guide (Sinciang Yerel Tarihi Çalışma Rehberi) (editör), Sincian Üniversite Yayınları, 1995.
5. A Brief History of Five Central Asian Countries (Beş Orta Asya Ülkesinin Kısa Tarihi) (ortak yazar), Sincian Halk Yayınevi, 1998.
6. Rain Duckweed-Russian Nationals in China (Cin’deki Rus Uyruklular) (ortak yazar), ÇKP Merkez Parti Okulu Yayınları, 1996.
7. Kazakh National Historical Development Problems (Kazak Ulusal ve Tarihi Gelişim Problemleri) (tez çalışması).
8. Qing History, “Qianlong Xinjiang Association Reversal Rates Solutions and Related Issues” (bildiri), 1998.
9. Social Stability in Xinjiang Strategic Research (Sinciang’da Toplumsal İstikrar, Stratejik Araştırma) (Bilimsel Araştırma dalında üstün başarı ödülü kazanmıştır).
10. China Xinjiang: Past and Present (Cin Sinciang’ı: Geçmiş ve Günümüz), Sincian Halk Yayınevi, 2003.

20190214

📚 🇹🇷 Ölümsüz eserleriyle Atatürk

kaynakyayin
 Ölümsüz eserleriyle Atatürk yayınevimizin her daim başyazarı olacak... 

  • Nutuk, Atatürk'ün Kaleminden 
  • Atatürk'ün Bütün Eserleri 

www.kaynakyayinlari.com'da... #atatürk #nutuk #atatürkünbütüneserleri

20190207

📚 30 ciltlik Atatürk'ün Bütün Eserleri 📖

🎞️ I am not Turkish but 🇹🇷 ( Ben Türk değilim ama..) akımından... 🇹🇷Türkçe sözlü şarkılar

“Türk değilim ama…” akımı büyük ilgi görüyor -  Son zamanlarda sosyal medyada "I am not Turkish but" yani "Türk değilim ama...