kanser etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kanser etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20190124

📺 🎞 İzmirli kadınlardan kanserli çocuklara destek

İzmir'de 3 kadın, onkoloji kliniğinde tedavi gören çocuklar için harekere geçti. Kadınlar, Ege Üniversitesi Çocuk Onkolojisinde tedavi gören çocuklara organik iplerden oyuncak örmeye başladı.

20181118

Kanser tedavisinde yerli biyoteknolojik ilaç dönemi

Kanser tedavisinde yerli biyoteknolojik ilaç dönemi

Ulusal Kanal

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK'ın baş ve boyun kanserlerinin tedavisinde kullanılmak üzere başlattığı yerli ilaç çalışmalarını yerinde inceledi. Ziyarette yerli biyobenzer kanser ilaç geliştirme çalışmaları laboratuvar ortamında ilk kez görüntülendi.


Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakan Varank, Gebze'de bulunan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'ni (MAM) ziyaret etti.

KanserTedavisine Yönelik Yerli Biyobenzer İlaç Geliştirilmesi ve Üretimi (BİOSİM) Projesi ile ilgili bilgi alan Bakan Varank, Gen Merkezi laboratuvarlarında ilacın tüm üretim aşamalarını inceledi.

Projeye verdiği önemi göstermek ve çalışmalara destek vermek amacıyla bu laboratuvarı ziyaret ettiğini belirten Bakan Varank, şu bilgileri verdi:
"BİOSİM, biyobenzer baş ve boyun kanserine karşı bir ilacın geliştirilmesi projesi. Buradaki çalışmaları ve yürütücü arkadaşları ziyaret edip onlardan bilgi aldık. Bu çok önemli bir teknoloji. Bunun gibi başka 180 farklı biyobenzer olarak üretebileceğimiz ilacımız var. 

İnşallah burada geliştirdiğimiz teknoloji ve altyapıyla bu ilaçları da Türkiye'de üretip, paranın ülkemizde kalmasını istiyoruz. BİOSİM kanser ilacı laboratuvar ortamında üretildi. Mayıs 2019'da firmaya teslim edilecek. Kamu-sanayi iş birliği ve Sağlık Bakanlığımızın desteğiyle geliştirilen bu ilacın eczanelerde yerini alması ve hastalarımıza şifa olabilmesi için preklinik ve klinik çalışmalarının tamamlanıp bazı süreçlerden daha geçmesi gerekiyor."

 "Kilogram değeri 1 milyon dolar"

TÜBİTAK Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Tekin de "BİOSİM kapsamında geliştirdiğimiz ilaç, baş ve boyun kanseri tedavisinde kullanılıyor. Biz de genden itibaren hücreyi geliştiriyoruz. Antikor üreten hücreyi geliştiriyoruz. Geliştirdiğimiz hücre, proje yürütücüsü olan firmaya teslim edilecek. Onlar da preklinik ve klinik çalışmalardan sonra ilacın ruhsat başvurusu ve ticarileştirme işlemini gerçekleştirecekler." ifadesini kullandı.

Prof. Tekin, biyobenzerinin yapıldığı referans ilacın 100 mg'lık formunun 500 lira olduğunu belirterek, "Kilogram değeri 1 milyon dolar. O kadar katma değerli ürün bunlar. Türkiye bu teknolojiyi öğreniyor artık." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Varank'ın TÜBİTAK MAM ziyaretine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, TÜBİTAK MAM Başkanı İbrahim Kılıçarslan ve Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da eşlik etti.

Tamamı ithal

Açıklamaya göre, kanser tedavisinde ağırlıklı olarak kimyasal kemoterapi ilaçları kullanılıyor ancak son yıllarda bu ilaçların yerini biyoteknolojik ilaçlar almaya başladı. Bu ilaçlar yüksek teknoloji gerektiren moleküler biyoloji ve genetik mühendisliği yöntemleriyle canlı hücreler kullanılarak geliştirilip üretiliyor. Kanser tedavisinde kullanılan biyoteknolojik ilaçların başında Rekombinant Antikorlar geliyor. Bu antikor yapısındaki biyoteknolojik ilaçlar vücutta sadece kanser hücrelerini seçici olarak hedef alıyor, onlara bağlanarak bu hücrelerinin gelişip çoğalmasını engelliyor.

Dünya ilaç endüstrisi, en yüksek Ar-Ge potansiyeline sahip sektör olmasıyla dikkati çekiyor. "Milli Teknoloji Hamlesi" ile her alanda yerli ve milli ürünlere ağırlık veren Türkiye, ilaç endüstrisindeki Ar-Ge yatırımlarını da hızlandırıyor. Türkiye'deki ilaç piyasasının yüzde 20'sini biyoteknolojik ilaçlar oluşturuyor. Türkiye, ileri teknoloji ürünler olarak tanımlanan biyoteknolojik ilaçların tamamını ithal ediyor. 

İhracatı da mümkün olacak

1,2 trilyon dolarlık dünya ilaç pazarının 260 milyar dolarlık kısmını biyoteknolojik ilaçlar oluşturuyor. Ağustos 2018 itibariyle Türkiye biyoteknolojik ilaç pazarı yaklaşık 5 milyar lira düzeyinde bulunuyor. Referans ilaçların bu pazardaki payı 4,8 milyar lirayken, biyobenzer ilaç pazarı 247 milyon liraya ulaşmış durumda.
Türkiye'de biyobenzeri üretilen referans kanser ilacının 2018'in ilk yarısında dünya genelindeki satış tutarı 1,3 milyar dolar. Aynı dönemde Türkiye satışı da 16 milyon dolar. Türkiye'de üretilen ve önümüzdeki yıllarda ticarileşecek ilacın fiyatı ise henüz belli değil ancak yerli üretim olduğu için referans ilaçtan daha ucuz olacak ve bu sayede yurt dışına döviz çıkışı olmayacak. Bununla beraber yerli kanser ilacının ihracatı da mümkün olacak.

20171225

Türk bilim adamı Aydoğan Özcan, Kanser ve Alzheimer hastaları için bir cihaz icat etti

ABD'de yaşayan Türk bilim adamı Aydoğan Özcan, Kanser ve Alzheimer hastaları için istenen bin dolarlık testleri, sadece 10 saniyede yapabilen 10 dolarlık bir cihaz geliştirdi. Futbol ve siyaset kadar gündemimizde olmasada güzel haber..!


20171223

Prof. Dr. Aziz Sancar: ''Ben Atatürk'ün yaptığı devrimlerin, Cumhuriyet'in çocuğuyum.''''









Nobel Ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Merkez bankası’nın 5 TL üzerindeki DNA hatasını bulduğunu ancak uyarılarına rağmen bunun düzeltilmediğini söyledi.


Nobel Ödüllü Türk bilim adamı Aziz Sancar, Merkez Bankası’nın 5 TL üzerindeki DNA sarmalında hata bulduğunu açıkladı. Sancar ancak uyarılarına rağmen bunun düzeltilmediğini belirtti. 
Nobel Ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Bilfen Eğitim Kurumları'nın Üsküdar'da eğitim veren okullarını ziyaret etti. Büyük bir coşkuyla karşılanan Sancar, okulda matematik ve fen laboratuvarını gezdi. Sancar'a çalışmalarını gösteren öğrenciler, fen laboratuvarında Sancar'la birlikte DNA testi yaptı.

5 TL’NİN DNA’SI BOZUK

Bu sırada bir basın mensubu Sancar'a, 5 TL üzerindeki DNA sarmalı ibaresi üzerine yaptığı çalışmayı hatırlattı. Sancar, paranın üzerindeki DNA sarmalın olması gerekenin aksine soldan sağa doğru ilerlediğini ve bu yanlışı 5 yıl önce Merkez Bankasına ilettiğini belirtti. Sancar, buna rağmen bu yanlışın hala düzeltilmediğini söyledi. Daha sonra konferans salonuna geçildi, burada Sancar'ın hayatının ve bilimsel çalışmalarının anlatıldığı bir belgesel gösterildi.



“ÖDÜLÜM CUMHURİYET DEVRİMİNİN UZANTISIDIR”

Ardından sahneye davet edilen Sancar, burada öğrencilerin sorularını cevaplandırdı. Aldığı ödülü Anıtkabir Müzesi'ne teslim ederken ne hissettiği sorulan Sancar, “Bu Atatürk ve Cumhuriyet döneminin ödülüdür. Onların bana verdiği eğitimin ödülüdür, onlar beni buraya getirdi, ben onların bir uzantısıyım. Orada, Anıtkabir'de aslında İstiklal Savaşı'ndan sonrasını anlatan Devrim Tarihi Müzesi var, ödül o devrimin bir uzantısıdır. Türkiye savaştan sonra bilimde ve öteki konularda devrimler yapmıştır ve o müzede sergileniyor. Ödül de o devrimin bir halkasıdır yani o kadar" dedi.

ÇALIŞMADIĞI YERDEN SORU GELİNCE

'Bir çok hastalığın temel sebebi olarak gösterilen stresin, DNA'nın onarım mekanizması üzerinde olumsuz bir etkisi var mıdır?' sorusuna ise bilmediğini bir konuda cevap veremeyeceğini belirten Sancar, “Bildiğimiz konular var, bilmediğimiz konular var. Mesela ben biyokimyada Nobel Ödülü almış bir insanım. Bu her şeyi biliyorum anlamına gelmez, Bu konuda bir şey söylersem bunun faydadan ziyade zararı olur. Stres birçok hastalıklara sebep oluyor ama DNA'ya zarar vermesi konusunda ben bir çalışma yapmadım, o bakımdan bir şey söyleyemem" dedi.

22 YÖNDEN ÖNEMLİ

Yaptığı çalışmaların kanser tedavisine yardımcı olup olmayacağı sorusunun üzerine Sancar şunları kaydetti: "Bu mutasyonlar nasıl önlenir bizim çalışmalarımın onu gösteriyor. Kanseri tedavi edecek mi diye çok insan sordu, belki bazılarınız medyada görmüşsünüzdür. DNA onarımı 2 yönden önemlidir, biri kanseri önlemek bakımında, öteki kanser tedavisinde. Önlemek bakımından şunu vurguladım, cilt kanserine güneş ışınları sebep oluyor, o bakımdan korunmak lazım. Tabii güneş ışınlarının faydası da var ama bu noktada orantılı yararlanmak lazım. Cilt kanserini pek tehlikeli değildir ama akciğer kanseri, kanserden ölümlerin yüzde otuzuna sebep oluyor. Fakat önlemek çok kolay sigara içmeyin. Ben bunu çoğu ziyaretimde ve televizyonlarda söyledim. Sonradan öğrendim ki Cumhurbaşkanımız da bu konunun önemini anlatıyormuş, bu yönde önlem alınmasını vurguluyormuş. Bana sordular Cumhurbaşkanı’ndan emir mi aldın? Kardeşim ne Cumhurbaşkanı’nın emri, ben bunu 1982'den beri söylüyorum. Ama kimse dinlemiyordu, birden Nobel aldık diye herkes dinliyor şimdi” dedi.   
Daha sonra Prof. Dr. Aziz Sancar’a günün anısına verilen plaket ve çiçeklerin ardından program sona erdi.
....


🎞️ I am not Turkish but 🇹🇷 ( Ben Türk değilim ama..) akımından... 🇹🇷Türkçe sözlü şarkılar

“Türk değilim ama…” akımı büyük ilgi görüyor -  Son zamanlarda sosyal medyada "I am not Turkish but" yani "Türk değilim ama...