Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çocuklarımıza sarılamıyoruz, torunlarımızı sevemiyoruz. Örf ve adetlerimizi bir kenara bırakmak zorunda kaldık; öpüşme, tokalaşma, kucaklaşma gibi vazgeçilmez geleneklerimizi yerine getiremiyoruz.
Hayatın tüm akışında olduğu gibi futbolda da her şey değişti. Futbolcular, maçlar başladığında gol sevincini birbirleriyle yaşayamayacak bir psikoloji içerisine girmiş durumdalar. Yaşamımızın bundan sonraki bölümünde, sanıyorum koronavirüs de grip gibi hayatımızın bir gerçeği haline gelecek. Aynı grip gibi koronavirüsün de ne zaman, nerede ve ne şekilde bizi bulacağı bir meçhul.
Elbette, burada herkesin sorumluluğu var. Bütün dünya devletleri, koronavirüs salgınına engel olamadıkları için sorumlu. Savaşlara ve silah sanayisine harcadıkları bütçelerin bir kısmını sağlıkla ilgili laboratuvarlara, bilim adamlarına ve sağlık kuruluşlarına ayırsalardı, bu tür virüsleri daha önceden tespit edip önlem almaları mümkün olabilirdi. Bir hekim olarak, kendi muayenehanemi dahi açamayacak duruma geldiğimi söylemeliyim. Çünkü korku ve endişe dağları aştı.
SPORU İDARE EDENLER İDARE EDİLİYOR
Futbolda milyonlarca liraya varan transfer ücretleri, sağlığımız olmadığı zaman, seyircimiz olmadığı zaman hiçbir işe yaramıyor. Bu sadece futbol için değil bütün spor dalları için geçerli. Şu andaki ortamda size soruyorum; FIFA’nın, UEFA’nın ve futbol federasyonlarının ne anlamı kaldı? Sporu idare edenler, şu anda koronavirüs tarafından idare ediliyorlar. Bundan iki ay önce ben bunları söylesem ya da köşemden yazsaydım, tabiri caizse benim için akıl hastası derlerdi. Ancak bugünün gerçeği bu şekilde.
Bu arada, geçmiş olsun dileklerimi de iletmeden geçemeyeceğim. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’e, Galatasaray yöneticisi Abdurrahim Albayrak ve Yusuf Günay’a, Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı oyuncularına, eski milli kaleci Rüştü Reçber’e acil şifalar diliyorum. Fatih Terim’in karantina sonrası sosyal medyadan yaptığı açıklamalarında onun ne kadar etkilendiğini ve değiştiğini görebiliyoruz. Bu değişim elbette hepimiz için geçerli.
SAĞLIĞIN DEĞERİ VE BİR ÖNERİ
Paranın hemen hemen hiçbir şey ifade etmediği bir dönem yaşıyoruz. Ben, dünya spor camiasına, kazanmış oldukları paraların önemli bir kısmının bilim ve sağlık uğruna harcanmasını, hatta bundan sonra yapılan transferlerden elde edilen gelirlerin bir bölümünün de sağlık kuruluşlarına aktarılmasını öneriyorum. Bunun en büyük nedeni şu: Spor yapan insanların öncelikle sağlıklı olması gerekiyor. Sadece onlar da değil, tribünlere gelen taraftarlar da sağlıklı olmalı. Aksi durumda, seyircisiz maçların ne kadar sıradan ve anlamsız olduğunu görüyoruz. Hatta bazı taraftarların tanrı gibi gördüğü futbolcuların da bir insan olduğunu ve onların da salgının karşısında çaresiz kalabildiğini hepimiz gözlemledik.
İnşallah çok daha fazla can kaybı olmadan, bütün dünya bu salgından bir ders çıkarır. Sağlıklı yaşamın ne kadar önemli olduğunu, öbür öğelerin böyle bir sağlık sorunu karşısında hiçbir şey ifade etmediğini maalesef ki acı bir tabloyla tecrübe ettik. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, yeni bir dünya ortaya çıkacak. Bu yeni dünyanın içerisinde her şey yeni kurallarla düzenlenecek. Biz de ülke olarak sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Allah bir daha böyle günler göstermesin, hepinize evde kalın, sağlıklı kalın diyorum.
AYDINLIK GAZETESİ