❝Berlin’in Kreuzberg semtinde, tadilata ihtiyacı olan bir apartmanın 4. katında yaşıyorduk. İki odalı, çinili bir sobayla ısınan evimizde, banyo ve tuvalet yoktu. Tuvalet, apartman merdivenlerinin altında ve ortaktı. Yıkanmak içinse bir tekneyi taşıma suyla doldurur, ardından boşaltırdık. Mahremiyet nadir bir ayrıcalıktı.
Düşersem ya da canım yanarsa beni kucağına alır ve her zamanki sıcak kalpliliğiyle beni sakinleştirirdi. Bize peri masalları okur ya da kütüphaneye götürürdü. Onun sayesinde Almanca benim ikinci ana dilim oldu…❝
DiasporaTürk. @diaspora_turk
Komşumuz Frieda tam karşımızdaki dairede tek başına yaşıyordu. O zamanlar 67 yaşındaydı, 16 Temmuz 1903 doğumluydu. Anne ve babam çalıştığında genellikle bize o bakıyordu. Ödevlerimize sabırla yardımcı oldu, bizimle yazma, okuma ve aritmetik alıştırmaları yaptı ve iyi karnelerimizi 5 markla ödüllendirdi. Bizi okuldan almaya geldiğinde bizi görür görmez kollarını açardı. Sonra onun evine giderdik ve bizim için yaptığı yemeklerden yerdik. Ve tabi çikolatalı pasta da.
Düşersem ya da canım yanarsa beni kucağına alır ve her zamanki sıcak kalpliliğiyle beni sakinleştirirdi. Bize peri masalları okur ya da kütüphaneye götürürdü. Onun sayesinde Almanca benim ikinci ana dilim oldu…❝
DiasporaTürk. @diaspora_turk