20240124

📚📖 Anadolu Türk Beylikleri Sanatı - Prof. Dr. Gönül Cantay

        





Alıntı/Kaynak:
Anadolu Türk Beylikleri Sanatı, Prof. Dr. Gönül Cantay (s.15-29)
Türkler-Yeni Türkiye Yayınları 2002

Türk destan ve efsanelerinde ‘Kurt’🐺

Kurt, Türk destan ve efsanelerinde merkezi bir nokta teşkil eder. Çevik, hareketli ve güçlü bir hayvan olduğu için çeşitli dönemlerde Türk’ün hayat ve savaş gücünün bir simgesi olarak belirtilmiştir. Göktürk destanlarında da kurt motifi özenle işlenmiş, Türklerin yeniden çoğalışları bu motife bağlanmıştır. Göktürk kağan sülalesi olan Aşına ailesinin atası bir dişi kurt idi. Oğuz Kağan Destanında bir ışık içinden çıkarak konuşan kurt, üç yerde Oğuz ordusuna yol göstermiştir. Göktürk kağanları, atalarının anısına saygı olarak, otağlarının önüne altından kurt başlı bir tuğ dikerlerdi. Böylece kurt başlı sancak, Türklerde kağanlık (hakanlık) alameti olmuştur. Ancak bu gelenek yalnızca Göktürklere özgü olmayıp, kökeni Asya Hun Türklerine ve Türklerin eski atalarına kadar uzanır. Kurt adıyla ilintili 18 adet bitki adı, 19 adet yer adı, 27 adet kişi adı, 23 adet deyim, 22 adet deyim tespit edilerek bunların anlamları ve nerede kullandıkları belirtilmektedir. 

Kurt, özellikle destanlarda Türk milletinin yaşama azmini ve savaş gücünü temsil etmektedir. Türkler, anayurtlarında birlikte yaşadıkları kurda tanrısal bazı nitelikler atfetmişler, sonra kendilerinin de birer bozkurt olduğunu düşünmüşlerdir. Soylarını kurda dayandıran Türkler, hükümdarlarını da kurtlara benzetmişlerdir. Destanlarda, efsanelerde, edebi romanlarda kurt isminin geçmesi, kurdun Türk tarihine ve edebiyatına ne derece nüfuz ettiğini ve Türkler için ne derece vazgeçilmez bir sembol olduğunu göstermektedir. 

Özetle; Türklerin kurt soyundan geldiği inancından yola çıkarsak, kurdun neden bu kadar önemli ve özel bir hayvan olduğunu anlayabiliriz.

Kaynak Tarih    @kaynaktarih



Jandarma Astsubay Çavuş Büşra Bilge Demir'in büyüleyici sesiyle Kerkük'ün Zindanı Türküsü

 

20240123

📷Türk Edebiyatçılarından bazıları 1943




🇹🇷🪐MİLLİ UZAY TEKNOLOJİLERİ: 🇹🇷🛰Türksat 6A'nın dayanıklılık testleri tamamlandı

Türksat 6A'nın dayanıklılık testleri tamamlandı

Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın dayanıklılık testleri tamamlanırken, uydunun hizmete başlamasıyla Türkiye'nin uydularının seslendiği nüfus 5 milyarın üzerine çıkacak.

Mustafa Çalkaya  / Ankara

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Türksat ve TÜBİTAK arasında imzalanan "Türksat 6A Milli Haberleşme Uydu Proje Sözleşmesi" kapsamında yapımı devam eden Türksat 6A, tamamlanma aşamasına geldi.

Türkiye'nin en büyük AR-GE projesinde montaj, entegrasyon ve testlerde, Türksat ve TUSAŞ işbirliğiyle ülkeye kazandırılan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'nde (USET) son kısma gelindi.

Tasarımın doğrulanması amacıyla uydunun mühendislik modeli üretim, entegrasyon ve testleri 2022'nin ağustos ayında tamamlandı. Yörüngede görev yapacak uçuş modelinde ise entegrasyon, sistem seviyesi testleri ve son hizalama ölçümleri de bitirildi.

Uydunun fırlatma süreci ve uzay ortamına dayanıklılığı test edildi, sistem seviyesi testlerinden de işlevsel testler, ısıl vakum testleri, sinüs ve akustik testleri başarıyla tamamlandı. Mart ayı sonuna kadar ise CATR, kütle özellikleri ölçümü ve son kontrolleri de bitirilerek fırlatma için nakliye hazırlıklarına başlanacak. Daha sonra fırlatıcı firma Space X'in tesislerine gönderilecek uydu, proje takvimine göre haziran ayı sonunda firmanın Falcon 9 tip roketiyle uzaya gönderilecek. Mevcut uyduların yedekliliğini sağlayacak Türksat 6A, kapasiteyi de artıracak.

Türkiye dünya nüfusunun yüzde 65'inden fazlasına ulaşacak

Yer merkezli bir yörüngede, 35 bin 786 kilometre uzaklıkta konumlanması planlanan ve 7,5 kilovat güce sahip yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A, mevcut uyduların hizmet vermediği Güney-Doğu Asya gibi bölgelere de ulaşacak. Türksat, şu anda 31 derece, 42 derece ve 50 derece doğu yörüngelerinde Türksat 3A, 4A, 4B, 5A ve 5B olmak üzere toplam 5 haberleşme uydusuyla faaliyetlerine devam ederek dünyada 3,5 milyar nüfusa ulaşabiliyor.

Türksat 6A'nın hizmete alınmasıyla Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya da Türkiye'nin kapsama alanına girecek. Türksat 6A ile Türkiye'nin uydularının ulaştığı nüfus, 3,5 milyardan 5 milyarın üzerine çıkacak. Türkiye, kendi haberleşme uydularıyla dünya nüfusunun yüzde 65'inden fazlasına ulaşabilir hale gelecek. Türksat 6A'nın hizmete girmesi ile Türksat'ın bölgeye yönelik uydu hizmeti ihracatının da önemli ölçüde artması planlanıyor.

🎥 Film: Bandırma Füze Kulübü 🇹🇷🚀

   


Bandırma Füze Kulübü, kısıtlı imkanlara, karşılaştıkları tüm engellere rağmen gökyüzüne füze göndermeyi başaran Bandırmalı gençlerin hikayesini konu ediyor. 1950’li yıllarda uzaya karşı merak gittikçe artmıştı. Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği başta olmak üzere pek çok ülkede, bilinmezlerle dolu semanın ötesine geçebilmek için kıyasıya bir mücadele başlamıştı. 

1957 yılında ilk olarak SSCB Sputnik’le uzaya roket göndermiş, ardında da ABD harekete geçmişti. Sputnik’ten ilham alan Bandırma’da yaşayan liseli gençler, devlet desteği, maddi imkanlar, uzay progamı dahi olmadan hayallerini gerçekleştirip, imkansızı başarabilmek, uzaya roket gönderebilmek için “Bandırma Füze Kulübü”nü kurmuşlardı.


🎞 Bandırma Füze Kulübü | İlk Fragman 

 

🎞Bandırma Füze Kulübü | Fragman 2 

Yıl 1959... Türkiye’de eşi görülmeyen bir kulüp kurulur: "Bandırma Füze Kulubü"

1959 yılında, Bandırma’da lise öğrencileri tarafından, Türkiye’de eşi görülmeyen bir kulüp kurulur: "Bandırma Füze Kulubü" Kulübe dahil olan öğrenciler kendi aralarında amatör etkinlikler düzenliyorlar; uzay, evren ve uzaylılar hakkında tartışıyorlardı. Kulübün katılımcıları günden güne artmaktaydı, öyle ki iki yıl sonra öğrenciler kulübü büyütüp bir derneğe çevirmiş ve adını da “Bandırma Havacılık ve Uzay Araştırmaları Derneği” koymuşlardı. Gençlerin bir sonraki adımı kendi roketlerini uzaya fırlatabilmekti. Pek çok denemeden sonra 1963 de yani 4 yıl sonra Marmara 4 roketiyle başarılı oldular. Ekibin başarısı büyük ses getirdi, öyle ki dönemin cumhurbaşkanı ve genel kurmay başkanı ekiple görüşerek onlara destek sözü verdi. Bu esnada katıldıkları uluslararası roket yarışmasında Amerika ve Almanya’nın ardından üçüncülük kazanmışlardı. Marmara’nın ardından Hürriyet, Ata, Kıbrıs, Vega ve Sirius gibi yeni projelere başladılar. Hemen hemen her hafta yeni bir füze denemesi yapıyorlardı. Bu projelerin içinde Marmara IV büyük bir başarı sağlamıştı. O güne kadarki en yüksek mesafeyi kat eden füze, 5415 metreye kadar yükselmişti.
Ekip başındaki İTÜ lü hocalari Kirkor ve ekibinin yeni hedefi “Aktrüs” projesiyle uzaya bir canlı gönderebilmekti
Bu projenin detaylarına göre 500 kg ağırlığında ve dört metre boyundaki Aktrüs’ün içine bir kapsül konulacak, roket 150 km’ye ulaştığında kapsül ayrılıp paraşütle dünyaya inecek ve farenin olası durumu incelenip elde edilen sonuçlara göre insanlı projeler gerçekleştirilecekti. Ancak bu gelişmelerin ardından her ne hikmetse ekibe gelen destekler bir anda kesiliverdi. Üstelik Kirkor'un evinde bir yangın çıkmış ve tüm plan ve projeler bir anda yanıp kül olmuştu... Bu olayın üzerine gidilmez ve hala da aydınlatılabilmiş değildir. Deneme alanları kapatılır ve çalışmalar birden bire sonlandırılır.

Kısacası, 1959 yılında umut verici bir şekilde başlayan ve 1963’te zirveye çıkan çalışmalar, faili meçhul bir bıçakla kesilir. ... 

@tarihiiimerak


🎞 İlk Yerli Füzecilerin Hüzünlü Hikayesi: Bandırma Füze Derneği 
Bandırma Roket Kulübü | Ahmet Şerif İzgören

 

Bandırma Roket Kulübü | Ahmet Şerif İzgören 
 Bu video çekimi sonrasında hayalimiz Artuğ Sayıner ile röportaj yapmak ve bir de onun ağzından hikâyeyi dinlemekti. Kendisini 29.05.2021 tarihinde kaybettik. Bandırma Roket Kulübü'ne gönlünü vermiş tüm üyelerini kutluyor, Güngör Özer ve Artuğ Sayıner'i özlem ve rahmetle anıyoruz. 1957 yılında Rusya’nın Ay’a ilk kez uydu göndermesi üzerine bir grup gencin kurduğu Bandırma Roket Kulübü’nün kitabını kaleme alan Ahmet Şerif İzgören, bu hikâyeyi sizler için aktardı. Türlü imkânsızlıklara rağmen yılmadan emek veren, dönemin ilerisinde düşünen, sistemli hareket eden hedefleri olan ve ideallerinden ayrı düşmek zorunda kalan bu arkadaşların serüveninden siz de bir şeyler bulabilirsiniz. Keşke günümüzde de hak ettiği değeri görüp gençlere ışık olabilseler. İyi ki varlar!

20240122

📖 Etrüskçe Türkçe Zamirler

 

''Bence an kapsamlı ama en kısa Etrüskçe/ Türkçe karşılaştırması: Başka yerde değil, burda''👇👇👇

🎞🇹🇷🎙🎶🎵Ünlüler Korosu - Pınar Başı Burma Burma (1981) | TRT Arşiv

 

🎞 Türkücüler Türk Hafif Müziği Söylerse | TRT Arşiv 

 

Seyit Al, Belkıs Akkale, Ali Rıza Gündoğdu, Hüsamettin Subaşı, Süreyya Davulcuoğlu, Tuğrul Şan, Kamil Sönmez, Tanju Okan ve Osman Yağmurdereli'den Türk hafif müziği şarkıları TRT Arşiv’de.


🎞🇹🇷🎶🎵Emel Sayın - Nükhet Duru - Nilüfer - Muazzez Abacı (1993) | TRT Arşiv

 

#TRTArşiv #Potpuri #Arşiv


🎞 Hemşehri : Iğdır

''Daha önce hiç gitmediği bir bölgeye, tanımadığı insanlara, bilmediği kültürlere gönlünü açan, onlara karışan, belki de aynılaşan insanların hikayelerini paylaşacağız sizlerle… Kütükten değil yürekten bağlı cümleler duyacaksınız…''


20240119

🎞 İlk Türk astronot Alper Gezeravcı'nın da içinde yer aldığı SpaceX'e ait uzay aracı uzaya fırlatıldı

 🎞 Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı'nın da içinde yer aldığı SpaceX'e ait uzay aracı, Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden başarıyla fırlatıldı. 

   


🎞 Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı'nın da içinde yer aldığı SpaceX'e ait uzay aracı, Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden başarıyla fırlatıldı. İlk Türk astronot Gezeravcı'nın uzaydaki ilk sözü "İstikbal göklerdedir" oldu 

20240117

Milli bilincin / benliğin önemi


''Bilelim ki millî benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.
Bu memleket tarihte Türk'tü, hâlde Türk'tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.''

Kemal Atatürk


🎞 Arkeolog Fahri Işık ile Anadolu Arkeolojisi ve Luviler

   

Arkeolog Fahri Işık, bilinenin aksine Yunan uygarlığının kökeninde Anadolu'da yaşayan halkların etkisi olduğunu söylüyor. Programda Luvi halklarının tarihi detaylarına da yer veriliyor.

20240116

100 yıl önce tasarlanan harita: Sykes-Picot, gizli antlaşma neydi?

 




Erzurum Yakutiye Medresesi

 


Ata binen ok atan Türk kadınları...

 


🎞 Uygarlık Anadolu'dan Doğdu - 1. Bölüm: Kültür ve Sanat


Prof. Dr. Fahri Işık'ın anlatımıyla “Uygarlık Anadolu'dan Doğdu" video serisi İş Sanat'ta. Seride, Anadolu'nun kadim arkeolojik varlığı ışığında, bu coğrafyanın tarihi ve uygarlığının kültür, inanç ve kentler gibi unsurları ele alınıyor. Patara Antik Kenti eski kazı başkanı, arkeolog Prof. Dr. Fahri Işık'ın anlatımına yazar ve oyuncu Özgür Özgülgün'ün soruları eşlik ediyor. "Uygarlık Anadolu'dan Doğdu"nun birinci bölümünde kültür ve sanat konusu anlatılıyor. 

🎞 Uygarlık Anadolu'dan Doğdu - 1. Bölüm: Kültür ve Sanat 




📚📖 Uygarlık Anadolu'dan Doğdu -Fahri Işık (Eser Sahibi)

📚📖 Uygarlık Anadolu'dan Doğdu (Kapak Değişebilir) Ciltli Kapak – 1 Haziran 2019

Fahri Işık (Eser Sahibi)

AÇIKLAMA

"Güneşin doğduğu yer" anlamındald "anatol", J. Latacz'a göre, "Avrupa kültürünün en güçlü köklerinin sürdüğü yerdir"; "Batı Uygarlığı 'nın doğduğu yeri" çağrıştınr. Uygarlığın çektiği yaratıcı kadim topraklarda, bu kez MÖ 12 binyıl önce Avrupa yolculuğuna 1200-500 arası süreçte, çağdaş değerleri Batı'ya taşıma misyonunu sürdüren lonlar, belli ki bunun Içim "le gelen "en soylu Atinah" olmuşlardır. Öyleyse eğer; sanatın ve bilimin ataları, tannlan yaratanlar ve ünlü harflere birer işaret vererek "bizim alfabemizi" yaıanlar neden "Hellas'ta doğanlar" olmamışlardır? Bu terslikten başkuur Atina merkezci dogmalaşmış görüşüp sorgulanmasına; "Batıdan bağımsız" olarak ve "en hakiki mürşidin" yolunda ve ancak Anadolu'yu 12 binyılın büyük resmiyle tanıyarak başlanır. Bu Alkım'ın deyişiyle, tüm zamanlarda eski ve yeninin alaşımıyla kaynaşarak başkalaşan yerel kültürler, "Anadolu Uygarlığı" özgün kimliğinde aynılaşırlarken; Hellas'ta Geç Tunç Çağı Akha Hellenleri'nde kültür ve sanat genel görüntüsüyle nasıl "Girit" gibi, "Hitit" gibidir ve izleyen Demir Çağı'nın Dor Hellenleri'nde bu kez "fon" gibiye dönüşmüştür, yani her iki halde de bir başkasının emeğiyle şekillenmiştir; sorgulanmayışı şaşırtmaktadır.

"Avrupa'nın ana kenti Milerin; Tunç Çağı'nda sonekli Millavanda adıyla Luvi oluşunun, Homer ve Herodot zamanında orada ve çevre yerleşimlerde "Hellence olmayan" bir dil, Karta, konuşulmasının ve de "Ön Sokratik düşüncenin doğum yerinde" Thales'in ve Prienell Bias'ın babalarının Luvice'ye akraba Karca adlar taşımasının ne anlama gelebilece-ğinin sorgulanmayışı da şaşırtmıştır. Çünkü "Karlan" oluş, onların Karadeniz'de kurduğu onlarca koloni kentin nasıl "Hellen" kimliğiyle yaftalanabileceği, ya da doğa olaylarını akıl ve özgür düşünceyle açıklayanlar ile onları hem de "demokrat" Atina'nın Altın Çağı'nda-"dinsiz" diye yargılayanların nasıl "aynı halktan" sayılabileceği sorusunu getirecektir usa. Batı Uygarlığı'm yaratan lonlann "Hellen soyundan halklar" olmadığı, bir Mısır yazıtıyla somut tanığuıı bulmuştur. 33 yıllık emeğin dilimine çevrilerek kitaplaşması, bunlar bilinsin ve artık tartışılsın diyedir.


Yayıncı ‏ : ‎ Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı (1 Haziran 2019)
Dil ‏ : ‎ Türkçe
Ciltli Kapak ‏ : ‎ 765 sayfa
ISBN-10 ‏ : ‎ 6056941809
ISBN-13 ‏ : ‎ 978-6056941801

https://www.amazon.com.tr/Uygarlık-Anadoludan-Doğdu-Fahri-Işık/dp/6056941809

20240106

🎞 1922-1967 Yılları Arası, Nostaljik Görüntüleriyle Ankara ve Tarihi

 

🎞 Ankara, Ulus’ta bir gün...

Video’yu hazırlayanın notu

 ''Ulus'ta bir gün mini bir belgesel bu görüntüler çok değil 10 yıl sonrasına tam anlamıyla arşivlik bir zamanlar ulus böyleymiş diyeceksiniz 

Bir dönem Ankara'nın en hareketli ve gözde noktası Ulus milyonlarca insanın buluşma noktası, iş merkezi, aş kapısı.

belki yarın bir gün tüm izleri silinecek başka bir yer olacak Ulus. yıkılmadan yok olmadan tarihe iz bırakmak , kayıt düşmek için mini bir belgesel hazırladık umarım beğenirsiniz iyi seyirler''

RAŞİT YILDIRIM

🎞 İstanbul’un 1970 ve 1974 yılı görüntüleri

🎞 Eski İstanbul - #1970'li Yıllar- İstanbul Görüntüleri

🎞  Esk iİstanbul 1974 Yılı İstanbul'unun Muhteşem Görüntüleri

 


Video’yu hazırlayanın notları:

Eski İstanbul | 1974 Yılı İstanbul'unun Muhteşem Görüntüleri

- Kaç yıldır gazetecilik yapıyorsunuz?

- 39 yıllık gazeteciyim.

- 39 yıl boyunca hep iş için mi İstanbul fotoğrafı çektiniz?

- Evet, hep iş için çektim. Keyif için İstanbul fotoğrafı çektiğimi hatırlamıyorum. 

- 1970'lerin İstanbul'u nasıldı?

İstanbul'un merkezi Eminönü idi bir kere. Çünkü, her sabah kentin nüfusunun üçte biri hücüm ederdi Eminönü'ne. Dolayısıyla İstanbul'u, Eminönü'nden başlayarak anlatmak gerek bence. Eski Galata köprüsünün ayağından başlayarak Haliç'e doğru gidersek eğer, ilk önce Yemiş semtini anmalıyız. 1980'lerin ortalarına kadar Yemiş adında bir semt vardı ve bu semtin de Zindan Han, şu anda Marmara Belediyeler Birliği'nin olduğu tarihi bina, İstanbul Ticaret Odası binası ve semtin camisi bilinen yapıları arasındaydı. Ayrıca bu semtte çok sayıda baharatçı vardı. Yemiş semti artık yok.

Bugünkü İstanbul Ticaret Üniversitesi'ni geçer geçmez yaş sebze meyve hali, bu hali geçince de toptan satış yapan kuru gıdacılar vardı. Unkapanı köprüsüne kadar olan bölümde, bunların dışında Mercan, Tahtakale, Sultanhamam, Süleymaniye taraflarında, toptancıların olduğu çokça iş hanı vardı.

Mısır çarşısı ve etrafı, İstanbul'da en ucuz yiyeceğin, Sultanhamam ve Mahmutpaşa en ucuz giyeceğin alınabileceği yerlerdi.

Kapalıçarşı'da kuyumcular vardı. Beyazıt'ta üniversite ve İstanbul Belediyesi, Sultanahmet taraflarında İstanbul Valiliği, defterdarlık, Arkeoloji Müzesi, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya. Sonra Türk basını, Babıali'deydi.

Sirkeci'de nakliye ambarları ve gar vardı; Karaköy'de, Azapkapı'da ise balıkhane. Perşembe pazarında koca koca gemilerin bakımı yapılırdı, "Çektirme" adı verilen tekneler Haliç'teki fabrikalara, imalathanelere mal taşırdı. Haliç'te o kadar çok imalatane ve fabrika vardı ki, düşünün, Dalan zamanından Haliç sahilinde irli ufaklı 600 tane imalathane ve fabrika yıkıldı.

O İstanbul'dan bugüne ne kaldı?

Aslınd apek bir şey kalmadı. Yemiş semti ve ordaki baharatçılar, toptancı hali, sebze-meyve hali, kuru gıdacılar artık yok. Bir çok imalathane şehir dışına çıkarıldı. Türk basını Babıali'den taşındı.

Benim çektiğim fotoğralarda, Eminönü'nde müthiş bir kalabalığın olduğu görülüyor. Az önce de söylediğim ginlerde Eminönü ucuzdu. Çünkü hal yakındı, balıkhane yakındı, nakliye masrafı yoktu yani. Fakat buların ortadan kalkmasıyla birlikte İstanbul'un pek çok yerine  hipermarketler açılınca, Eminönü'ne ucuz olduğu için gelen insanlar gelmez oldu. Sabahları kentin üçte biri de buraya akın etmiyor, Eminönü kentin merkezi değil artık.

Eminönü'ne İstanbulluların artık rağbet etmemesi sizce İstanbul açısından olumlu mu?

Bence olumlu. Yavaş yavaş nefes almaya başladı Emiönü.

Kaynak: https://www.mimarizm.com/makale/1970-...

Şiir: Orhan Veli Kanık

Yorum: Ata Taşpınar

Görüntü Düzenleme: Akif Tanrıkulu

20240105

📸1943 – Atatürk Orman Çiftliği Tren İstasyonu önü.

 1943 – Atatürk Orman Çiftliği Tren İstasyonu önü.

Arkada soldan: Matika Szabo, Filiz Ali, Szabo, Muvaffak Şeref.

Ön sıra soldan: Sabahattin Ali, Orhan Veli, Roji Szabo, Rebia Şeref. Aliye Ali.



20240104

Cihat Yaycı, millî torpido AKYA'yı anlattı:

🔴Cihat Yaycı, millî torpido AKYA'yı Gerçek Hayat Savunma Sanayii Dergisi'ne anlattı:

📌Bu torpido, müthiş bir torpido...

📌Deniz Kuvvetlerimizde şimdiye dek Mark46 ve DM2A4 dediğimiz iki yabancı menşeili modern torpido kullanılmaktaydı.

📌AKYA bunların hepsinden daha üstündür; hem menzil olarak hem de diğer özellikler bakımından.  350 kilogram patlayıcı başlığıyla bir gemiyi vurması halinde o gemi batar.

 TÜRK DEGS / TURK MAGS @turkdegs



🎞 🇬🇷Yunan Askerlerinin Günlük ve Mektuplarından 🇹🇷Kurtuluş Savaşı

   


Kaynakçalar:

-Yunan Tarihçilerin Gözüyle Anadolu Harekatı
1919-1923 Nilüfer ERDEM 
-Yunan Ordusunun Anadolu İşgalinde Cepheden Gönderilen Asker Mektupları
Esra Özsüer
-https://www.bursamuze.com/uploads/fil... (Bahsedilen fotoğraflar)

🎞 🇬🇷Yunanlının Kamerasından, 🇮🇹İtalyan Gazetecinin Tanıklığından 🇹🇷İzmir'in İşgali 15 Mayıs 1919

 

 

Bir Yunanlının Kamerasından, Bir İtalyan Gazetecinin Tanıklığından İzmir'in İşgali ile Türk Yunan Savaşı'nda, Yunan Cephesi Görüntüleri 1919-1922

''Rıhtım boyunca yapılan yürüyüş, ortasında bir Türk çeşmesi bulunan Konak Meydanı’na gelince bitti.

Kemeraltı’nın meydanı kesmeye başladığı yerde kalabalıkla doluydu. Burası ve Vali Konağının köşesinin bir otelle kesiştiği ve Türk nöbetçisinin her zamanki gibi nöbet tuttuğu kışlanın olduğu yer kazasız geçildi. Orası, Türk mahallesinin başladığı yerdir. Aniden bir silah sesi duyuldu. Bir panik ve genel bir kargaşa meydana geldi. Bunu diğer silah sesleri takip etti. Birbiri ardı sıra silah sesleri duyuldu; daha çok ve daha yoğun, kargaşa ve panik yaşandı. 

Meydanı dolduran kalabalık süratle Kordon’a doğru kaçışmaya başladı fakat yol askerler ve kortej tarafından engelleniyordu. Şehir merkezine doğru geri dönerek kaçmakta olanlar bir nehir gibi akıyorlardı. Pek çoğu korkudan kendini denize atıyordu. Evlerde asılı bazı Yunan bayraklarının çabucak indirildiği görüldü. Bu arada ilk şaşkınlığı atlatan Yunan askerleri, Türk kışlasına ve ateş açıldığından şüphelendikleri evlere karşı şiddetli ateş açtılar...''

Kaynak: Mevlüt Çelebi DergiPark
Seslendiren: Kadir Tanrıkulu
Video düzenleme ve renklendirme: AkifTanrıkulu

🎞 🇬🇧İngilizlerin Gözünden 🇹🇷Türk Kurtuluş Savaşı!

 

Milli Savunma Sanayindeki Gelişmeler: 2023’te neler oldu?

 

📷Güvenlik politikaları uzman Mete Yarar

🎞 Attilâ İlhan'la Dip Dalgası (2. Bölüm)

 

🎞 Edebiyat Dünyası-Attila İlhan TRT Arşiv

   

*Programın 10. bölümünde; şair, romancı, gazeteci ve senarist Attila İlhan konuk edilmektedir.



📚✍️ Atatürk’ün Kaleminden Serisi (11 Kitap)

 

📖 1- Din ve Laiklik Üzerine

Bu derleme, Atatürk’ün din ve laiklik üzerine söylediklerini ve yazdıklarını içeriyor. Doğu Perinçek, Atatürk’ün bütün eserleri yanında, Türk Tarih Kurumu arşivlerinde halktan gizlenen yayımlanmamış el yazılarını da inceledi ve ilgili bölümleri derlemeye aldı.

- Türk Tarihinde İslamın ve Halifeliğin Rolü
- Sultan ve Halifelerin Düşmanla İşbirliği
- Şeyhler, Dervişler, Tarikat Şeyhleri, Müftüler, Hatipler ve İmamlar
- Atatürk’ün Elyazısıyla: Allah’ın Doğuşu, Muhammed ve İslamiyet, Dinin Rolü
- Laiklik, Din ve Dünya İşlerinin Ayrılması

Bu derleme, Doğu Perinçek’in Kemalist Devrim-2 / Din ve Allah adlı eseriyle birlikte incelenmelidir.
 

📖 2- Geometri

Bu kitabı Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, III. Türk Dil Kurultayı'ndan hemen sonra, 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı'nda kendi eliyle yazmıştır.
Geometri, eski terimle "hendese", eğitim örgütümüzde önemli bir yer tuttuğu halde, bunun terim düzeni çok ağdalı ve çapraşıktı. Arapça ile Farsça okul programından kaldırılmış, fakat Arapça üzerine kurulmuş olan terimler kalmıştı.
İşte bu küçük kitapta boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi terimler hep bu amaçla Atatürk tarafından türetilip konmuştur.

Ankara, 10 Kasım 1971
Türk Dil Kurumu Başuzmanı
A. DİLÂÇAR


📖 3- Zabit ve Kumandan ile Hasbıhal ve Diğer Askeri Yazılar

Bu kitap Atatürk'ün 1909-1914 yılları arasında kaleme aldığı askeri yazılarını bir araya getiriyor.

"Takımın Muharebe Eğitimi"ne Önsöz (1909)

Cumalı Ordugâhı (1909)

Ali Rıza Pasa Adına Kaleme Alınan "Genel Eleştiri" (1910)

Taktik Tatbikat Seyahati (1911)

Zabit ve Kumandan ile Hasbıhal (1914)

📖 4- Hatırat Sayfaları

Atatürk, 1914-1919 dönemine ait anılarını, Hâkimiyeti Milliye gazetesinin başyazarı Falih Rıfkı (Atay) ile Milliyet gazetesinin başyazarı Mahmut (Soydan) Beylere anlatmış ve yazdırmıştır.

Anılar, bu iki gazetede 13 Mart 1926-12 Nisan 1926 tarihleri arasında “Büyük Gazi'nin Hatırat Sahifeleri” başlığıyla yazı dizisi olarak yayımlanmaya başlandıktan iki gün sonra Cumhuriyet gazetesinde de yer almıştır. Atatürk tarafından gözden geçirildikten sonra yapılan yayım içeride ve dışarıda yankılar uyandırır. Hükümetin ricası üzerine Atatürk birinci kısmın sonunda hatıralarını keser. Fakat gazeteciler, Samsun'a çıkıncaya kadar geçen hadiseler hakkındaki notlarını tamamlamışlardır. Falih Rıfkı Atay, anıların sonraki bölümüne 1944'te yayımladığı 19 Mayıs adlı kitapta yer verir.

📖 5- Nutuk - Gençler İçin

Atatürk'ü bilmek ve anlamak, 20. yüzyıl Türkiye'sini ve dünyasını inceleme ve açıklama çabasının bir gereğidir.
Nutuk, Atatürk'ün önderlik ettiği devrimin en önemli belgesidir. 
Devrimi, devrimin önderi incelemektedir.
Bu bir derstir.
Atatürk altı gün süren büyük nutkunu gençlere seslenerek bitirmiştir.
Onlara varlıklarının ve geleceklerinin biricik temeli olan en kıymetli hazineyi emanet olarak bırakmıştır:

Birinci görev, Türk bağımsızlığını ve Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza dek korumak ve savunmaktır.
İşte bu görevi en iyi şekilde yerine getirebilmek için mutlaka Nutuk okunmalıdır.
Nutuk, gençlere, onları bu hazineden yoksun kılmak isteyen iç ve dış düşmanlara karşı her şart altında mücadele etme gücü verecektir.
 
📖 6- Kürtler

Mustafa Kemal Paşa, daha Samsun'a çıkmadan önceKurtuluş Savaşı'nın denklemini kurmuştur:
"Türk ve Kürt tekmil milleti birleştirmek." Strateji de belirlenmiştir:
Doğuda bir dayanak yaratarak bütün vatanı kurtarmak.

İstiklal Savaşı döneminde Kürt sorununa getirilen çözüm, ortak çıkar ve geleceğe sahip olan Türk ve Kürtlerin müşterek vatanlarında, tek bir millet halinde birleşerek, özgür iradeleriyle birlikte yaşamaları,
ortak bir meclis ve hükümet kurmaları, millî haklara karşılıklı saygı göstermeleri ve kardeşlik esaslarına dayanmıştır.

Kurtuluş Savaşı'nın Türk ve Kürdü emperyalizme karşı birleştiren, seferber eden, savaşın ateşinde sınanmış ve zafer kazanmış siyaset ve pratiği incelenmeli, eleştirilmeli, tartışılmalı ve önümüze ilişkin dersler çıkarılmalıdır. Tarihimizde böyle önemli bir esin kaynağı bulunmaktadır.
Atatürk'ün o büyük tecrübeyi ifade eden yazı ve konuşmaları en kapsamlı haliyle bu kitapta derlenmiştir.

📖 7- Emperyalizm ve Tam Bağımsızlık

Sevr Antlaşması’yla Batı emperyalizmi "baklayı ağzından çıkarmış", Osmanlı İmparatorluğu (Türkiye) için düşünülen "nihai çözümü" netliğe kavuşturmuştu. Sevr gösteriyordu ki Batılıların hedefi kısa ya da orta erimde Osmanlı'yı tümüyle yok etmek, Anadolu'yu Yunanistan ile Ermenistan arasında bölüştürmek ve bir Kürt devleti kurmaktı. Türkler de bir şekilde etnik temizliğe uğrayacaktı.

Atatürk, emperyalist Batı’nın Türkiye’ye saldırısını püskürtmenin ve Türk milletinin varlığını sürdürebilmesinin ancak çağdaş, güçlü bir devlet kurmakla mümkün olduğunu görüyordu. Devrim bunun için yapıldı; yoksa “şıklık, hoşluk, züppelik olsun diye” değil...

Elinizdeki kitapta Atatürk’ün emperyalizme karşı tam bağımsızlık mücadelesinin ifadesi olan yazı ve konuşmalarını bulacaksınız.

📖 8- Suriye ve Irak

Atatürk'ün Suriye ve Irak'la ilgili yazı ve konuşmalarıen kapsamlı haliyle bu kitapta derlendi.

Kitapta Musul meselesinin tarihsel gelişimini de izleyebiliyoruz.

Bu konuşma ve yazılarda Atatürk'ün Ortadoğu'ya büyük önem verdiği, Suriye ve Irak'la konfederasyon şeklinde bir birlik düşündüğü görülmektedir.

Daha 1917 yılında, o sırada Osmanlı yönetiminde bulunan Suriye için bağımsızlık öneren Atatürk'e Talat Paşa "Bunu her yerde söyleme, seni asarlar" diyecekti.

Suriye'yi "adam etmek"ten bahseden Fransızlar için"Onlar önce kendileri adam olsunlar" diyen Atatürk emperyalizme karşı mazlum milletlerin 
bağımsızlığını savunmakta, Suriye, Irak ve İran'ın bağımsızlığını Türkiye'nin bağımsızlığının güvencesi saymaktaydı.

📖 9- Gençlik Üzerine

“Benim anladığım gençlik inkılabın fikirlerini ve ideolojisini benimseyip gelecek nesillere götürecek kimselerdir.”

Bu kitapta Atatürk'ün gençlik üzerine ve gençliğe yönelik söyleyip yazdıkları ilk kaynaklarından yorumsuz olarak bir araya getirilmiştir.

Atatürk, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmeyi birinci vazife olarak verdiği Türk gençliğine güvenmekte ve ona seslenmektedir. Bağımsızlık ve çağdaş uygarlık yolunda her zaman yol gösteren Atatürk'ün söyleyip yazdıkları Türk gençliğine her şart altında mücadele etme gücü verecektir.


📖 10- Devrimcilik Üzerine

Bu kitapta

Atatürk'ün devrim, devrimler ve devrimcilik konularında söyleyip yazdıkları ilk kaynaklarından yorumsuz olarak bir araya getirilmiştir.

Atatürk'ün devrimciliği yalnız kaleminde değildir; hayatı devrimcidir. Her vatanseverin devrimci olmak zorunda olduğu bir çağda hayata gözlerini açtı, o zor koşullarda büyüdü, Manastır İdadisi'nden son nefesine kadar devrimci olarak yaşadı, dünya ölçeğinde değeri olan bir devrime önderlik etti.

Devrimci Atatürk'ün hayatı bir örgütçünün hayatıdır. Hayatı boyunca devrim için örgütlenmelere önderlik etti.

Atatürk'e göre:

"İnkılap, mevcut kurumları zorla değiştirmek demektir.
İnkılap, Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak,
yerlerine milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini sağlayacak
yeni kurumları koymuş olmaktır."

Tarihsel bir zorunluluk olarak devrim haklılığını var olan kanunlardan almaz:

"Devrimin kanunu mevcut kanunların üstündedir."
Devrimi terk eden ve çürüyen devlet yöneticilerine karşı çözüm devrimdedir.
Devrimi yapacak kuvvet de halkın ve gençliğin kendisidir.
Devrim, bir devlet eylemi değil, örgütlü halk eylemidir.
Türkiye'nin tarih birikimi içinde bugün bize en gerekli olan miras Atatürk'ün devrimciliğidir.


📖 11- Atatürk ve Kafkasya

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da Ermenistan tarafından işgal edilmiş olan vatan topraklarını kurtarma mücadelesinde zafer kazandığı günlere denk gelen elinizdeki kitabın sunu yazısı Doğu Perinçek tarafından kaleme alındı.

Kafkasya’da bugünkü statükonun yakın tarihte nasıl şekillendiğini ortaya koyan kitapta İngiliz emperyalizminin Türkiye’yi kuşatmak üzere oluşturduğu Kafkas seddinin Atatürk’ün önderliğinde ve Bolşeviklerle işbirliği halinde nasıl adım adım yıkıldığı belgelerin tanıklığında izlenebiliyor.

İngilizlerin Kafkasya’daki faaliyetleri,  Ermenilerin İngilizlerin desteğiyle Kafkasya ve Anadolu’da yaptığı katliamlar, Atatürk’ün Kafkas milletlerini emperyalizme karşı mücadeleye sevk etmek için yaptığı çalışmalar, İttihatçıların Kafkasya’daki siyasetleri de kitapta belgelerle sergileniyor.


Stok Kodu : Ataturkunkaleminden
Basım Yeri : İstanbul
Atatürkün Kaleminden Serisi    Mustafa Kemal Atatürk    Ataturkunkaleminden    Kaynak Yayınları   

Kaynak: https://www.kaynakyayinlari.com/ataturkun-kaleminden-serisi-p364167.html


1916'da Almanya'ya gönderilen çocuklar