20220330

🎞🇹🇷Türkiye'nin Dev Yapıları - 1915 Çanakkale Köprüsü



Türkiye’nin Dev Yapıları’nın ilk bölümünde, bir mühendislik harikası olan “1915 Çanakkale Köprüsü“nün inşa sürecine tanık oluyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün, 2023 metre orta açıklığı ile dünyanın en uzun orta açıklıklı asma köprüsü olduğunu biliyor muydun? Türkiye’nin geleceğe atılan imzası ile sınırları zorlayan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün inşa sürecinin en kritik aşamaları, merak edilenleri ve çarpıcı detaylarına tanık oluyoruz. Sınırları zorlayan mühendislik harikalarıyla geleceğe atılan imzalar “Türkiye’nin Dev Yapıları” ile TRT Belgesel’de!

🎞Nasa'nın Türkiye Görüntüleri

 

🎞1915 Çanakkale Köprüsü'nün GÖKTÜRK-1 uydusundan çekilen fotoğrafları

 

🎞Erzurum'da baharın başında kışı yaşıyorlar


Erzurum'un Palandöken ilçe kırsalında kar kalınlığı 3 metreye ulaştı. Evleri kara gömülen Nenehatun Köyü sakinlerinin umudu havanın ısınması. İnsan boyunu geçen kar en çok çocukları sevindirdi.

🎞Akça Hatun ve Alparslan'dan Zeybek! I Alparslan Büyük Selçuklu 5. Bölüm



Alparslan’ın, atabeyi Hasan’ı küffarın elinden kurtarması Selçuklu tarafında sevinçle karşılanırken; Yannis’in Alparslan sayesinde uğradığı akıbet, Vaspurakan’daki iç gerilimin etkisini daha da yükseltir. Alparslan, ablası Şehver ve yeğeni Mesud’un Büst’te uğradığı darbe girişimini öğrenince, olayı etraflıca araştırmak üzere Büst’e gider. Obaya döndüğünde, Kekavmenos’un beklenmedik bir hamle yaptığını ve bu yüzden toy toplandığını öğrenir. Alparslan’la Akça arasında yaşanacaklar ise, aralarındaki bağı farklı bir noktaya taşır. Tüm bunlar yaşanırken, Kekavmenos Akça’yı köşeye sıkıştıracak bir emir verir. Alparslan ve Kekavmenos arasında had safhaya çıkan gerilim, nasıl bir noktaya varacak?

🎞Giresunlu kadınlar yün mesaisinde



Giresunlu kadınlar koyun yünleri ile aile ekonomisine katkı sağlıyor. Piraziz Belediyesi Sosyal Tesislerinde, yöredeki koyunların yünleri giysi ve ev tekstili ürünlerinde değerlendiriliyor.

🎞Kırşehir’in Mucur ilçesi-Seyfe Gölü Kuş Cenneti


Kırşehir’in Mucur ilçesi sınırlarındaki Seyfe Gölü Kuş Cenneti, son yağışlarla canlandı. Yaz aylarında kuruyan ve son yağışlarla su seviyesi yeniden yükselen gölde, turnalar ve flamingolar konaklamaya başladı.

🎞Göbeklitepe'de sır perdesi aralanıyor


Şanlıurfa'da tarihin sıfır noktası olarak bilinen Göbeklitepe dahil 12 ören yerinde eş zamanlı arkeolojik kazılar başlatıldı. Kazılardan elde edilecek bulgularla Neolitik dönemin sır perdesi aralanacak.

🎞Hatay'da ''Geleneksel Bahar Etkinlikleri''


Hatay'da 6'ncısı düzenlenen ''Geleneksel Bahar Etkinlikleri'' başladı. Güreşçiler kıyasıya yarıştı, yumurtalar tokuşturuldu. Şenlikte güzel görüntüler oluştu.

🎞🇹🇷Erzincan’In Kemaliye ilçesi de sakin şehirler ağına girdi



Erzincan'ın Kemaliye ilçesi "sakin şehirler ağına" dâhil edildi. Tarihi ve kültürel değeri ile öne çıkan turistik ilçe, Türkiye’nin sakin şehirler ağına giren 21. yerleşim yeri oldu.

🎞Sivas’ta binlerce kuzu annesine kavuştu


Sivas'ın Ulaş ilçesindeki Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait ağıllarda binlerce koyun kuzuları ile buluştu. Kuzular, sürü arasında kendi annesini bulmayı başardı.

🎞Adana Portakal Çiçeği Festivali’nde sokak yiyecekleri...

 

Adana’daki Portakal Çiçeği Festivali’ne 700 bin kişi katıldı

Adana Valisi Elban, yaptığı yazılı açıklamada, 23-27 Mart'ta 10'uncu kez düzenlenen Uluslararası Adana Portakal Çiçeği Karnavalı'nda her sene olduğu gibi bu yıl da renkli görüntüler oluştuğunu belirtti.

Karnavalın huzur ve esenlik içinde tamamlanmış olmasından memnuniyet duyduğunu vurgulayan Vali Elban, etkinliklerde emeği geçenlere teşekkür etti.

Elban, Adana'nın festival konusunda Türkiye'nin önde gelen illerinden olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Kentimiz hem Lezzet Festivali hem Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı hem de diğer organizasyonlarla adından sıkça söz ettiriyor. Tarzı, duruşu, olaylara ve durumlara bakış açısıyla her zaman ülkemizde fark yaratan Adana'mızda düzenlediğimiz bu organizasyonlarla da fark yaratıyoruz. Bu etkinliklerin layıkıyla yapılmasında en büyük pay hiç kuşkusuz Adanalı hemşehrilerimizindir. Yıllardan beri düzenlenen ve Adana ile adeta simgeleşen bu etkinliklerimizde bırakın herhangi bir asayiş olayını en küçücük nahoş bir hadise dahi yaşanmamıştır. Bu durum, festivalimizin herkesçe ne denli sahiplenildiğinin bir göstergesidir."

Portakal çiçeklerinden yayılan güzel kokunun şehrin tüm cadde ve sokaklarını sardığını dile getiren Elban şunları kaydetti:

​​​​​​​​​​​​​​"Bu kokunun insanda bıraktığı etki eşsizdir. Bu fikirden yola çıkarak düzenlediğimiz Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nın bu yıl ki açılışını Kültür ve Turizm Bakanımız sayın Mehmet Nuri Ersoy ile gerçekleştirdik. Dolu dolu geçen etkinliklerle güzel Adana'yı ve Adana'nın güzel yürekli, samimi ve sıcakkanlı insanlarını ülkemizin ve dünyanın dört bir yanındaki insanlarla buluşturduk. Ziyapaşa Parkı, Atatürk Parkı ve Merkez Park içerisinde düzenlenen etkinliklere karnaval süresince yaklaşık 700 bin kişi katıldı. Misafirlerimiz, Adana'nın muhteşem güzelliklerini yaşarken bir taraftan da dillere destan Adana lezzetlerinin tadına varmanın mutluluğunu yaşadılar. İlimiz adına gurur verici olan bu tabloda ve karnavalımızın düzenlenmesinde büyük katkıları olan belediye başkanlıklarımıza, odalarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza ve tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum."

Kaynak: AA

 

Portakal Çiçeği Karnavalından İzlenimler

Son iki yıldır pandemi önlemleri nedeniyle online olarak gerçekleşen Portakal Çiçeği Karnavalı bu yıl yeniden sokaklarda kutlandı. Yüzbinlerce Adanalı ile yurt içinden ve yurt dışından gelenler sokaklarda sabahlara kadar eğlendiler…

Bu yıl 10’uncu kez düzenlenen ve 1 milyona yakın kişinin yeniden sokaklarda buluştuğu “Nisan’da Adana’da-Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı” çok sayıdaki eğlenceli etkinliğin ardından sona erdi. 23 Mart’ta başlayan ve 5 gün süren karnavalda özellikle hafta sonu büyük coşku yaşandı. Yağmura rağmen on binlerin doldurduğu ana sahnedeki “Karnaval gong seromonisi ve Haluk Levent konseri” ile farklı bir havaya bürünen karnavala katılanlar, sabahlara kadar süren eğlenceler ile adeta uyumadı.

Karnaval’a katılmak için Adana’ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Adana Valisi Süleyman Elban, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Karnaval Fikir Önderi ve Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un katıldığı resmi açılış töreni Cumartesi akşamı gerçekleşti. Törenin ardında sahne alan Haluk Levent on binlerce kişiye unutamayacakları bir konser verdi.

Kortej tüm Adana’yı dolaştı

 Karnavalın simgelerinden biri olan korteje binlerce kişi katılırken Adana’ya gelen sanatçılar ve ünlü isimler de bu kortejin bir parçası oldu. Aylar önce hazırlamaya başladıkları birbirinden renkli ve ilginç kıyafetleriyle korteje katılan kişi ve gruplar ilgi odağı oldu. Korteje katılan kişi ve gruplar arasında da bir yarışma yapılarak en beğenilen tasarımlar ödüllendirildi. 

Karnaval, sürprizlerle doluydu

 Karnaval, sürprizlerle dolu olarak tamamlanırken en büyük sürpriz karnavalın fikir önderi Ali Haydar Bozkurt’tan geldi. Japonya’dan karnavala katılmak ve performanslarını sergilemek için verilen özel davete katılan Yukari Fumuro ile Hikaru Wakita’ya sahnede Ali Haydar Bozkurt saz, tambur ve gitarıyla eşlik etti. Yukari Fumuro, güzel Türkçesiyle başta Neşet Ertaş’tan olmak üzere herkesin bildiği Türküleri bağlamasıyla çalıp söylerken Ali Haydar Bozkurt da Türkülere eşlik edip bilinmeyen bir yeteneğini göstererek davetlilerden büyük alkış aldılar. 

Bozkurt ”Sözümüzü tuttuk”

Karnavalın fikir önderi Toyota CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Portakal Çiçeği Karnavalı’nın sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada, karnavalın artık bir marka haline geldiğini ve bu değerin hep birlikte yaratıldığını söyleyerek şöyle konuştu:

“Geçtiğimiz yıl karnavalı tamamladığımızda şartların elverişiyle yeniden sokaklara döneceğimizi ve bu dönüşün muhteşem olacağını söylemiştik ve bu sözümüzü tuttuk. Gerçekten herkesin güven içinde dostluk, kardeşlik ve birlik havasında eğlendiğini gördük. Karnaval ile halkımızın moral değerlerini yükseltmekle birlikte Adana’nın marka kent olma yolunda kazandığı ivmeye katkı sunmaya ve imajını yükseltmeye devam ediyoruz. Hoşgörülü, çok güzel bir ortam ve insani değerlerimizle birlikte omuz omuza eğlenebilmeyi başardık sanıyorum. Bunun yanında esnafımızın morali yükseldi, ticareti arttı. Bu ekonomik canlanma küçük esnaftan başladı ve tüm Adana’ya yayıldı. El işleri satan kadınlarımız, yeme içme sektöründeki insanlarımız yani kısacası ekonomiyi oluşturan her unsurda karnaval ile birlikte büyük bir ekonomik canlanma yaşandı. Önümüzdeki yıl bunun üzerine katarak daha da iyisini yapmak için çalışacağız.” 

Karnavalda neler yaşandı

İki yıllık hasretin ardından Nisanda Adana’da yeniden sokaklarda buluşuldu. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nın 10’uncusunda birbirinden farklı adreslerde onlarca farklı etkinlik yapıldı. 

Baharın gelişini neşe, dostluk, birlik ve kardeşlik temasıyla 2013 yılından bu yana kutlayan ve ülkemizin en büyük etkinliği olma unvanına sahip; pandemi önlemleri çerçevesinde 2020 yılında balkonlarda gerçekleşen, 2021 yılında ise dijital olarak düzenlenen “Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı” bu yıl yeniden tüm coşku ve enerjisiyle sokaklara taşındı. 

Merkezpark, Atatürk Parkı ve 01 Burda AVM gibi farklı alanlarda çeşitli bando ve dans gösterileri, konserler, DJ performansları, yarışmalar, sergiler, şiir dinletileri gibi etkinliklere sahne olan karnaval; 27 Mart Pazar günkü Yeni Türkü konserinin ardından bir sonraki yıl Adana’dan ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen katılımcılarıyla tekrar buluşmak üzere sona erdi.

Bu yıl 10. kez düzenlenecek olan “Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı”nda gerçekleşen 70’ten fazla etkinlikten bazıları ise şöyleydi: 

Konserler ve DJ performansları

Hepimizin evlere kapandığı, çoğu zaman ise sıkıldığı pandemi döneminde ortaya çıkan ve bizleri gülümsetmeyi, eğlendirebilmeyi başaran, kendine has tarzıyla birbirinden güzel şarkılara birbirinden güzel yorumlar getiren “Pandami Music” ‘En İyi DJ’ ödülünün sahibi “HEY! Douglas” ve ‘Bu Saatten Sonra’, ‘Bir Sebebi Var’, ‘Kaybolurum Gülüşünde’ gibi şarkılarıyla sevenlerini hem eğlendiren hem hüzünlendiren grup “İkilem” en sevilen şarkılarını karnaval için söyledi. Kemanı ağlatan, dinleyicileri coşturan DJ; “Uğur Yıldırım” ve DJ Gökhan Akkaş da karnaval enerjisini zirveye taşıdı.

Hızlı Kebap Yeme Yarışması

Karnavalın en eğlenceli etkinliklerinden biri de hiç kuşkusuz “Hızlı Kebap Yeme Yarışması” oldu. Adana’nın damak çatlatan kebap dürümünü en hızlı kim yiyebilir? Bu sorunun cevabı da verildi. 

Portakallı Lezzetler Yarışması

Karnavalda “Portakallı Lezzetler Yarışması” da yer aldı. Kentin en önemli tarım ürünlerinden olan narenciyeyi Adana’nın sevilen lezzetleriyle buluşturmanın amaçlandığı yarışmada onlarca lezzet yarıştı.

Rengarenk Fest

“Girişte boyanı al, eğlenceye katıl” sloganıyla herkesi coşku dolu anlar yaşamaya davet eden Rengarenk Fest, Karnaval’ın en “renkli” etkinliklerinden biri oldu.

Portakal Çiçeği Karnavalı Uluslararası Satranç Turnuvası

Çukurova Belediyesi tarafından Karnaval etkinlikleri kapsamında Türkiye Satranç Federasyonu ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen 30 bin TL ödüllü “Uluslararası Satranç Turnuvası” 22-27 Mart tarihlerinde Çukurova Belediye Yerleşkesi’nde gerçekleşti.

E-Spor Turnuvası

Oyun tutkunları, Seyhan Belediyesi Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nin katkılarıyla 22-26 Mart tarihleri arasında düzenlenen Karnaval Kupası – DOTA 2 Turnuvası’nda 15 bin TL’lik büyük ödülün sahibi olabilmek için kıyasıya mücadele ettiler.

Portakal Çiçeği Karavan’Adana

“Karavan’Adana”da için rota oluşturuldu: Portakal Çiçeği Karnavalı… Kamp, karavan ve doğa sporları tutkunları, 21-27 Mart tarihleri arasında Merkez Park’taki özel kamp yerleşkesinde bir araya geldiler. Karavan’Adana birbirinden eğitici, eğlenceli etkinlik ve seminere ev sahipliği de yaptı. 

Uluslararası Tanıtım Stantları ve Çocuk Etkinlikleri

Dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılar, karnavalda kültürlerini tanıttılar.

Karnaval, çocukları da unutmadı... KindyROO Çocuk Etkinlikleri ve TJK Pony Club Aktivitesi, 25-27 Mart tarihleri arasında Atatürk Parkı’nda hem eğlenceli hem öğretici aktiviteler ile Karnaval’ın minik katılımcılarını mutlu ettiler.

20220318

🎞Çanakkale Zaferi nasıl kazanıldı? | Tarihçi Mustafa Solak ve Tarihçi Ertuğrul Sertbaş değerlendirdi


18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107. yıl dönümü, Deniz Çağlayan Cengiz'in sunduğu Günaydın Türkiye'de ele alındı. 

Çanakkale Zaferi'nin nasıl kazanıldığı ve 18 Mart 1915'in Türk tarihi açısından öneminin ne olduğu Tarihçi-Yazar Mustafa Solak ve Tarihçi-Yazar Ertuğrul Sertbaş

🎞 Atatürk: Modern Türkiye'nin babası, 20. yüzyılda başka böyle lider yok

Dr Berna Bridge: On Atatürk and Gallipoli, with Dr Edward Erickson
...

Atatürk: Modern Türkiye'nin babası, 
20. yüzyılda başka böyle lider yok

Türkiye, Çanakkale Savaşı, Atatürk hakkında birçok kitabı, makalesi, araştırması olan yazar/subay/hoca Dr. Edward Erickson ile Dr Berna Bridge Çanakkale Savaşı ve Atamızın liderliğini kapsayan bir zoom röportajı yaptı.

Bu röportajın tamamını yukarıda izleyebilirsiniz..

Dr. Berna Bridge: Bugün, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini anarken sizinle yazdığınız birçok kitap arasından“Gallipoli: Ateş Altında Komuta” ve “ Mustafa Kemal Atatürk” kitaplarınız hakkında ayrıntılarıyla Çanakkale Savaşını ve Atamızı konuşmak isterim.

Dr. Edward Erickson: Öncelikle Türkleri ve Türk ordusunu çok seven, beğenen biri olarak tüm Türk dostlarımı selamlarım. Çanakkale Savaşında genç Mustafa Kemal daha Atatürk ismini almamıştı. İyi bir askeri eğitimi, mesleğini çok seven bir yapısı vardı. Biz askeri geçmişi olanlar hep şu soruyu sorarız. Büyük olaylar mı büyük adamları yetiştirir, yoksa büyük adamlar büyük olayları mı yaratır?Bunu tarih zamanla gösteriyor, anında belli olmuyor. Mustafa Kemal doğru yerde doğru kişiydi. Belki kaderinde de bu yazılıydı, kaderin adamıydı. Churchill ve birçok başka komutan böyle söylemişti.

Dr. Berna Bridge: Ben liderlik hocasıyım. Liderlik kişilik özelliklerini öğretirken “İç kaynaklı kontrol” ve “Dış kaynaklı kontrol”u öğretiriz. Kadere inanan kişilik yapısı yaşam kontrolünü “Dış kaynaklı” adlandırır, kendi becerilerine inanan, başarı ve başarısızlıklarının sorumluluğunu başkalarına yüklemeyen kişilik yapısına ise “İç kaynaklı” diyoruz. Sizce Mustafa Kemal hangisiydi?

Dr. Edward Erickson: Mustafa Kemal’de çok iyi hazırlık ve kader el ele gitti. Yaşamı boyu, öğrenciliğinden başlayarak Mustafa Kemal kendini çok iyi hazırladı. Fransızca ve Almanca biliyordu. Sürekli düşünüyor, okuyor, not tutuyordu. Benjamin Franklin’i bile okudu, notlar aldı. Hayatını hem savaş hem diplomasi hem liderliğe hazırladı. Meslektaşım George Gawrych Atatürk’ün Franklin’den etkilendiğini söyler. Mustafa Kemal 1913 öncesi Enver Paşa tarafından hayli engellendi, uzaklaştırıldı. Ataşe olarak Bulgaristan’a pasif göreve yolladı. 1915’e kadar Mustafa Kemal engellendi. 1915 de, savaşta görevlendirildiğinde zihnen liderliğe hazırdı. Makedonya’da gerillalara karşı savaşmıştı. Libya’da gerilla savaşı vermişti. Tecrübeliydi. Yani ideal liderdi. İyi hazırlıklıydı ve sonunda karşısına bir fırsat çıktı.

Dr. Berna Bridge: Operasyonel seviyede emir ve komuta zinciri Çanakkale Savaşınıne kadar etkiledi?

Dr Edward Erickson: Komuta komutanların verdiği kararlardır. Doğru zamanda doğru kararı verebilir misin? Emir ise komutanın verdiği görevin yerine getirilmesi, yani taktik tarafıdır. Komuta üç seviyede olur. En altta taktik yani savaş, uygulama tarafı vardır. Sonra orta seviye komuta ve üst seviye komuta vardır. Çanakkale Savaşında Alman ve Osmanlı’nın Liman von Sanders ile birlikte paralel bir yöntemi vardı, orta kademe komutanları karar verme yetkisine sahipti. Bugün Batıda da bu yöntem kullanılıyor. İngilizler ise her kararı üstlerine sormak zorundaydılar. Komutan İan Hamilton karar verip astlarına emir veriyordu.Duruma göre anında ara komuta karar veremiyordu. Bu eski ve artık kullanılmayan bir sistem. Osmanlı sistemi çok daha etkili. Alman General Von Sanders Türk askerine yani dünyanın en iyi askerlerine komuta ediyordu. İngilizler bu deneyimlerinden ders de almadılar uzun süre.

Dr. Berna Bridge: Mustafa Kemal’in liderliği hakkında ne diyebilirsiniz?

Dr. Edward Erickson: Çok kararlı bir liderdi. Enver Paşa Mustafa Kemal’le yarış, rekabet içindeydi, kendisiüst karar mercilerinde iken Mustafa Kemal’i arka planda, pasif görevde bırakıyordu. Bu nedenle o yıllarda Mustafa Kemal’in ülkeyi bağımsızlığa taşıyacak lider olduğu daha net değildi. Hatta Samsun’a çıktığında bile net değildi. Ama Mustafa Kemal’in iç sesi çok kuvvetliydi. Arka planda, pasif görevde bırakıldığında bile pes etmeyip mücadeleye devam ediyordu. Yani duygusal dayanıklılığı çok yüksekti.

Dr. Berna Bridge: Savaş nasıl sonlandı?

Dr. Edward Erickson: Savaş üç aşamada oldu. Her üç aşamada, çıkartmada da İngilizler yenildi. Ancak İngilizler savaşmaya devam etti. 1915 Aralık ayında, üçüncü aşamada başaramayacaklarını anladılar ve yavaş yavaş çekilmeye başladılar. 1916 Ocak’ta tam anlamıyla çekilmişlerdi. İki taraf da yaklaşık aynı sayıda şehit verdi. Bu savaş deneyiminden İngilizler Mısır ve Filistin’de faydalanabilirlerdi ama faydalanmadılar. Kut-el-Amare’de de yenildiler. Çünkü kendilerini üstün hissediyorlardı. “En iyi biz biliriz” diyorlardı. “Bir İngiliz askeri on Türk askerine bedeldir” diyordu Hamilton. “Hata yaptık ama yine de biz daha iyiyiz” diyorlardı. Üçüncü Gaza savaşından sonra Osmanlı’yı yenebildiler, o zaman deneyimden öğrendiler. Doğru liderliği ve taktikleri bulmaları 18-20 aylarını aldı. Çanakkale zaten kazanılmayacak bir savaştı. 1918’e kadar savaşta saldırı yöntemi işe yaramadı. Tannenburg’da da olmadı. Makineli tüfek, dikenli tel ve siper altında saldırı çok zordu.

Dr. Berna Bridge: Savaşın sosyal, toplumsal, duygusal sonuçları nedir?

Dr. Edward Erickson: Türkler,her yıl Çanakkale Savaşında zaferi kutluyorlar. ANZAC’lar ise her yıl kaybetmeyi anımsıyorlar ancak çok etkileyici bir taraf Türklerin ve Avustralyalılarla Yeni Zelandalıların birbirinden nefret etmemeleri, çok sıcak ilişki içinde olmaları ve şehitlerini birlikte anımsamalarıdır. Şehitlerin kahramanlığını birlikte, dostlukla el ele anmalarıdır.Savaştan hemen sonra İngilizler hemen tarihi yazmaya başladılar ve böylece o günleri askeri açıdan çok iyi hatırlıyorlar. Türkiye ise pek askeri tarihini yazmamış. Son 20-30 yıldır yazılıyor. Yani savaş travması ve halkı nasıl etkilediği Türklerin hayatından dışarıda bırakılmış. Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ülkeye büyük bir travma yaratmıştı. İzmir’den Eskişehir’e her yerin Yunanlılar tarafından yakılıp yıkılmış olması başka ülkelerde yaşanmamış derecede derin bir travmadır. Üç nesli etkilemiş bir travma. Türkleri savaştıkları toplumlara nefret ve öfke duymadıkları için kutlamak isterim, Türkiye’de Yunanlılara karşı hiçbir nefret ve öfke yok, karşı tarafta olsa bile. Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” cümlesi çok anlamlı.

Dr. Berna Bridge: Söyleşimizin sonuna doğru Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğiyle ilgili eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Dr. Edward Erickson: Liderlik üç seviyede incelenebilir. En alt seviyede taktik liderlik yani komuta ettiğin askerleri yönetebilmek. Atatürk bu konuda çok iyiydi. Sonra orta ve üst seviye liderlik var. Atatürk’ün bu iki seviyede de sıra dışı başarılı olduğunu görüyoruz. Kurtuluş Savaşında tüm ordulara komuta ediyor, başkomutan. Ayrıca bu üç seviyede de kalmıyor. Cumhurbaşkanlığında sivil olarak milli bir lider oluyor. Alfabe, medeni kanun, kıyafet, laiklik gibi devrimlerle ülkeyi tam anlamıyla dönüştürüp batılı devletler arasına sokuyor. Yani sıra dışı bir lider çünkü bu dört seviyede lider olmak çok zor. Örneği yok gibi. Belki Napolyon. Savaş siperlerinden eğitim devrimine, medeni kanundan laikliğe Türkiye’yi dönüştürdü. Vizyonu vardı. Güçlü bir karakteri vardı. Modern Türkiye’nin babası oldu. 20 yüzyılda böyle başka bir lider yok.

Dr. Berna Bridge: Son olarak Boğazlarınönemi ve Montrö Anlaşmasıhakkında bir şey söylemek ister misiniz?

Dr Edward Erickson: Bu kadar uzun dayanabilen, dengeleyici ve faydalı başka bir anlaşma yok. Bu anlaşmanın devam etmesi ve İstanbul kanalı yapılsa bile Montrö anlaşmasının bundan etkilenmemesini dilerim.

Dr. Berna Bridge: Bu söyleşi için çok teşekkür ederim.


Özgeçmiş:

Edward  Erickson, ABD ordusundan topçu yarbayı olarak emekliye ayrılmıştır. ABD, Avrupa ve Ortadoğu’da çeşitli askerî görevlerde bulunmuştur. 1991’de Körfez Savaşı’nda 3. zırhlı tümende topçu harekât subayıdır. Sonraki kariyerinde İzmir ve Napoli’de NATO görevlerinde bulunmuş, Türkiye ve Ortadoğu’da uzmanlaşmıştır. 1995’de Saraybosna’da görev almış ve 1997’de emekli olmuştur.

Erickson, 2003’te Irak’ın işgalinde aktif göreve çağırılarak 4. piyade tümen komutanı siyasî danışmanı olmuştur. Sivil hayata dönen Erickson 2005’de İngiltere’de University of Leeds’de doktorasını tamamlamıştır. 2007-2008 yıllarında Bağdat’ta Irak Savunma Bakanlığı siyaset bilimi profesörü olarak çalışmıştır.

Askerî tarih profesörüdür. Colgate Üniversitesi ve Saint Lawrence Üniversitesinden birer de yüksek lisans derecesi vardır. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu ve Atatürk konularında saygın bir uzman olan yazarın pek çok kitabı ve makalesi bulunmaktadır.

🎞Çanakkale Zaferi'nin 🇹🇷Türk tarihindeki önemi




Çanakkale Zaferi'nin Türk tarihindeki önemi 
Aydınlık Gazetesi Arşiv Müdürü Ercan Dolapçı anlattı

🎞1915 Çanakkale Köprüsü


1915 Çanakkale Köprüsü 2022 Drone Çekimi

🎞1915 Çanakkale Köprüsü'nün özellikleri

1915 Çanakkale Köprüsü, ulaşımda hem zamandan hem de akaryakıttan tasarruf sağlayacak. Aynı zamanda ‘Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ kapsamında, Türkiye’nin öncülük ettiği ‘Orta Koridor’ girişiminin de bir parçası. Çanakkale Köprüsü, Beijing’ten Londra’ya kesintisiz ticaret yolu oluşturma hedefine katkı sunacak.

20220310

'Bu fotoğrafı alın, çerçeveletin çocuklarınızın odalarına asın. '


Bu fotoğrafı alın, çerçeveletin çocuklarınızın odalarına asın. Eğer bu fotoğrafı bu kadar önemli kılan şey nedir diye sorarlarsa, onlara aynen şöyle söyleyin:

“Bayındırlık Bakanlığı görevinde, Osmanlı peşkeşlerinden kalma yabancı sermayeli büyük şirketlerin devletçe satın alınmasını sağlayan, tren yollarını söke söke millileştirme görevini başarıyla yapan,“Bayındırlık Bakanlığı görevinde, Osmanlı peşkeşlerinden kalma yabancı sermayeli büyük şirketlerin devletçe satın alınmasını sağlayan, tren yollarını söke söke millileştirme görevini başarıyla yapan, kılık değiştirerek sıradan bir vatandaş gibi yolcularla birlikte trene binip, kılı kırk yararcasına yakından gözlemler yapan ALİ ÇETİNKAYA'yı, Milli Eğitim Bakanlığı görevinde, Osmanlı'dan okuma yazması bile olmayan bir toplum miras alan, kısa sürede yabancı dil için İngiltere, Almanya ve Fransa’ya, müzik eğitimi için Almanya’ya, el işi ve resim pedagojisi için Danimarka’ya, ilkokul müfettişliği için Avusturya’ya ve beden eğitimi için İsveç’e öğrenciler gönderen, ve bu öğrencilerin yurda döndüklerinde öğretmen yetiştiren okullarda görev almasına vesile olan MUSTAFA NECATİ'yi, Andımız'ı yazan, Nazi Almanyasından kaçan bilimadamlarının Türkiye'ye gelmesi için uğraşan, başaran ve eğitimde çığır açan REŞİT GALİP'i, Atatürk'ün barışa dayalı dış politikasının mimarı Dışişleri Bakanı TEVFİK RÜŞTÜ ARAS'ı, İçişleri Bakanı ŞÜKRÜ KAYA'yı, İSMET İNÖNÜ'yü, Mareşâl FEVZİ ÇAKMAK'ı ve tüm bu kadronun kurucusu YÜCE ATATÜRK'Ü birlikte bulunduran tek fotoğraf karesi budur çocuklarım" deyin.

Deyin ki, içinde bulunduğumuz bataklığın, cehâletleri paçalarından akanların ülkeyi ne hâle getirdiklerini görsünler. Cumhuriyet'in o altın çağında yaşayamama şansızlığımıza üzülsünler...
fakat hırslansınlar; çok çalışsınlar, çabalasınlar; uygar, aydın ve akılcı Atatürk Cumhuriyeti'nin bayrağını kaldığı yerden çocuklarınız devralsınlar. 

Onur Okur.

Alıntı:  https://twitter.com/Antikor38Junior/status/1501975491854712839

📰✍️🇹🇷Milli Devlet Devrimci İradeyle korunur ve güçlenir -Ercan Dolapçı

Milli devlet devrimci iradeyle korunur ve güçlenir İşgale uğradık, ordumuzu örgütledik, emperyalizmi yendik, Cumhuriyetimizi, millî devletim...