20230404

Atatürk’ün Akılcılık ve Bilime Verdiği Önem, Akılcılık Bilim İçin Çalışmaları

Atatürk akılcılığa ve bilime neden önem vermiştir, önem verdiğini gösteren hangi çalışmaları yapmış, hangi sözleri söylemiştir?

Atatürk ve Bilim

Atatürk’ün Akılcılığa ve Bilime Verdiği Önem

Atatürk akıl ve bilim kavramlarını hep bir arada kullanmaya özen göstermiş ve bunu da bilinçli bir şekilde yapmıştır. Özellikle “Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir.” sözleriyle de pekiştirmiştir.

Akılcılık, gerçekleri insan aklı ile anlama yeteneğidir. Bu anlayış temelde insanların doğru karara varması ve başarılı uygulamalar yapması için sağlam fikirlere sahip olması mantığına dayanır. Eğer fikirler anlamsız, mantıksız ve bir takım zararlı inanç ve geleneklerle dolu olursa toplumlar felaketlere sürüklenebilir.

“Fikirler manasız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır. Aynı şekilde sosyal hayat akıl ve mantıktan uzak, faydasız, zararlı ve bir takım inançlar ve gelenekler dolu olursa felce uğrar.”
Atatürk

Atatürk “Bu dünyada her şey insan kafasından çıkar. Bir insan başının ifade etmeyeceği hiç bir şeyi düşünemiyorum.” diyerek akılcılığı ön planda tutmuştur.

Bu açıdan Atatürkçülüğün de en önemli özelliği akılcı davranış ve anlayışı her şeyin üzerinde tutmasıdır. Atatürkçülükte sorunlar, duygusal ve dogmatik açıdan çözülmez, sorunlar hakkında peşin hükümler verilmez.

Ortaya çıkan sorunlara çare bulmak için öncelikle;
sorunu inceleme ve gözden geçirme
gerçeklere ve ihtiyaçlara uygun kararlar verme,
verilen kararların akıl ve mantık yoluyla çözüme götürme yollan izlenmelidir.

“Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur.” 
Atatürk
Atatürk’ün akılcılığında; hayata egemen olan kuvvet yaratma ve icat etme yeteneği olarak belirlenmiştir. Eğer sorunların çözümünde yer alanlar inceleme ve çalışmalarda yaratıcılığı kullanmazlarsa gerçek anlamda bilimselliği kullanmamış olurlar.

Atatürk’ün yol gösterdiği akılcılıkta bizler nelere dikkat etmeliyiz;
  • İnsan zekası ile bilim ve teknolojiyi bir bütün olarak ele almaya
  • Araştırma ve incelemelerde bulunmaya
  • Karara ulaşmada kullanılan bilgi ve yöntemlerde gerçeklere bağlı kalmaya
  • insan ilişkilerinde bencilliğe yer vermemeye
  • Bağnazlığa, yobazlığa ve akıl dışılığa yer vermemeye
  • Bilimsel çalışmalara yaratıcılığa katkı sağlamaya
Atatürk kendisi de bu düşünceleri rehber edinmiş ve askeri ve devlet adamlığı özelliklerine bilime katkı sağlamayı da etkilemiştir. Bu düşünce doğrultusunda ülkemizdeki pek çok araştırma kurum ve kuruluşlarına öncülük etmiştir.

Araştırmalar İçin Kurduğu kurum ve kuruluşları şöyle sıralayabiliriz;
1921 – (Ankara) Veteriner ve Araştırma Enstitüsü
1924 – (Adana) Pamuk Araştırma Enstitüsü
1924 – (Rize) Çay Araştırma Enstitüsü
1926 – (Eskişehir) Tarımsal Araştırma Enstitüsü
1929 – (Ankara) Refik Saydam Hıfsızsıhha Enstitüsü
1935 – Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA)

“Bütün ilerlemeler, insan fikrinin eseridir. Fikri harekete geçirmek birinci işimiz olmalıdır.”
-Atatürk
Atatürk’ün ilgilendiği alanlardan biri de okul hayatından beri sevdiği matematik ve geometridir. Kendisi bu alanda eskiden beri kullanılan terimlerin Türkçe karşılıklarını getirmiştir.

Alıntı/Kaynak: https://www.nkfu.com/ataturkun-akilcilik-ve-bilime-verdigi-onem-akilcilik-bilim-icin-calismalari/