20210214

Türklerde Tanrı Kavramı - İbrahim Kaan Erten

TÜRKLERDE TANRI KAVRAMI

İbrahim Kaan Erten 



Türk tarihinde İslamiyet öncesi dinsel ana motif, 
Tanrı yani Tengri’dir.

Yakut dilinde Tangara
Kuman dilinde Tengre
Karaim dilinde Tangrı
Çuvaş Türkçesinde Tura
Hakas dilinde Tigir
Tuva dilinde Deyri
Kırgız-Kazak Türkçesinde Tengri
Tatar dilinde Tengre
Karaçay-Malkar Türkçesinde Teyri
Azerbaycan Türkçesinde Tarı/Tanrı
Türkiye Türkçesinde Tanrı 

olarak kullanılan Türk halkları arasındaki ortak addır Tanrı kavramı.


Tanrı sözcüğü, bütün Türk şive ve lehçelerinde ortak olarak vardır. Türkçe'nin temel sözcüklerindendir. Milattan Önce (MÖ) Çin yıllığı Shi-ki'de, Büyük Hun İmparatorluğunda Türkçede Tengri/Tanrı olarak kullanılan ifade, Çinceye T'ien olarak geçmiştir (Çinliler, Orta Asya'daki Tanrı Dağları'na bu yüzden T'ien-Şan derler). En aşağı 2500 yıllık bir geçmişi olan öz Türkçe Tanrı kelimesi, Moğolca ile birlikte kimi Asya dillerine de yerleşmiştir. Ayrıca Eski Sümer dilinde Tanrı kavramının karşılığı olarak kullanılan Dingir/Tingir sözcüğünün de Tengri sözcüğü ile bağlantısı olduğu bilinmektedir.

Türklerde, Tanrı kelimesi, Göktürk ve Uygur dönemlerinde yazılmış olan Türk yazıtlarında, Tengri olarak ifade edilmiştir. Orhun anıtlarına göre Tengri evrenin yaratıcısıdır.
  • Tengri, inanılan tek öğe olmuştur. O tektir, ezeli ve ebedidir.
  • Türklerin tanrı inancı, tarih öncesi dönemlerdeki inanç sistemlerinin hiç birine benzemez. 
  • Türklerin dışında hiçbir medeniyet tek Tanrılı bir inanca sahip olmamıştır.
  •  Tengri inancının en önemli özelliği devletin, kurumların ve kişilerin kontrolünde olan kurumsal bir din olmamasıdır.
Herhangi bir dine mensup olan kişi aslında şunu söylemektedir. “Kendimi bütün benliğimle dahil olduğum dine adıyorum ve artık bun din ile var olan bir insanım”
Tengri inancında ise, Türklerin doğa ve yaşamdan elde edilen tecrübelerini akıl yürütülerek harmanlanmasının beslediği bir din anlayışı vardır.

               Tengri (Tanrı) inancında;
  • Peygamber yoktur. İnanışa göre Tanrı ile insan arasında bir aracıya gerek yoktur.
  • Türklerin doğa ve yaşamdan elde edilen tecrübelerini akıl yürütülerek harmanlanmasının beslediği bir din anlayışı vardır.
  • Dine inanmayanlara ceza verilmesi fikrini kesinlikle reddedilen bir inanıştır. Herkes kararında özgürdür.
  •  İnsanın bir hayat çizgisi vardır. Kişi kendi çizgisini kendi belirler. Hayatın nasıl şekilleneceği tamamen kişiye aittir.
  • Yazısı ve emirleri yoktur. Doğayı izlemek ve akıl yürütmek en önemli kıstastır.
  • Ahiret kavramı yoktur. Öldükten sonra hesap günü inancı yoktur. İyilik ve kötülük dünya ya ait kavramlardır. Tengri inancında iyilik ve kötülüklerinizi sizden sonraki nesillere bırakırsınız. İyilikte, kötülükte çocuklarınıza miras kalır.
  • Ümmet fikrine uygun bir din değildir. Milli bir birleştiricilik özelliği vardır. 
  • Psikolojik ve sosyal baskı kabul edilemez. 
  • Türk ırkının var olduğu günden bu güne kadar ki özgürlük düşüncesinin temelinde Tengri inancının etkileri vardır.
  • Türklerin Tengri ile olan ilişkisinde korku ve çekinme değil, sevgi ve bağlılık vardır.
  • Dini motifler günlük hayatta kullanılmamalıdır. Böyle bir durum günlük hayatta olumsuzluklara sebebiyet vermektedir. Din gerektiği zaman kullanılmalıdır. Orta Asya da Türkler hep şunu söylerler. “Kutsal olanın sadece gerektiği zamanda, gerektiği kadar uygulanmasını biz tecrübe ettik”
  • İyilik ve kötülük dünyalıktır. Dünya yaşamını güzelleştirmeyen insana ceza gene toplumun belirlediği kurallarla verilmelidir.
  • İyi insan asla övülmez. İyi davranış övülmelidir. Bir kişi topluma yiğitliği ve erdemli hareketleri ile örnek olmalıdır.
  • Gizem ve sır asla yoktur. Gerçek olan en cahil insanın, çocuğun bile anlayacağı ve doğanın gözlenmesiyle elde edilen bilgilerdir.
  • Tanrının evi diye bir kavramı ve ibadethaneleri reddeder. Tüm evren ibadethanedir. Evrenin tamamı Tengrinin evidir. (Cengiz Han)
  • Bütün insanlar Tengrinin evladıdır. Ana, ata, dede gibi kavramlar kullanılır. Bütün varlıklar ondan türemiştir. Ay dede, Toprak ana gibi kavramlar o günlerden gelen alışkanlıklardır.
  • Mezar ve kabir önemlidir. Yaşayan kişiye duyulan saygı ölen kişiye de gösterilmelidir. Ölen her insan için mutlaka bir ağaç dikilmelidir.
  • Kurban törenleri bulunmaktadır. Savaş öncesi başarı ve kuraklık zamanları yağmur istemek, elde edilen başarılardan sonra Tengriye teşekkür etmek için kurbanlar kesilmiştir. Amaç Tengriyi memnun etmek değildir. Tengri ile ölen canlının ruhu aracılığı sayesinde iletişime geçildiğine inanılmaktadır.
  • Tengri inancı, doğrudan Türk dili ve kültürü içinde doğmuş olan bir felsefe, bir düşünce yapısıdır.
  • Zamanı Tanrı yaşar. İnsan oğlu hep ölmek için türemiştir  (Kül Tigin)
  • Tanrı hep vardır ve var olduğu sürece de Türk ondan güç alır. Varlığı bile yeter. (Tonyukuk)
  • Savaştık. Tanrı lütfetti, dağıttık. (Tonyukuk)
  • Yukarıda Türk Tanrısı, Tük mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiş. (Kül Tigin)
  • Tanrı buyurduğu için, kendim devletli olduğum için Kağan oturdum (Bilge Kağan)
               Tengri inanç sisteminden günümüze kadar gelen bir çok adet hala devam etmektedir. Türklerin bugün mensup olduğu İslamiyet’e rağmen, kültürel inanışlarından bir çoğu eski Türk adetlerine aittir. Nazar boncukları, dilek ağaçlarına bez parçaları bağlamak, yağmur duaları, doğumdan sonraki loğusa dönemi inancı, ölümden sonra ölen kişinin anısına yemek dağıtmak, kurşun dökmek gibi kültürel öğeler İslamiyet’te olmayan, ancak Türklerin kültürel hayatlarında görülen kalıntılardır.

Kaynaklar:

               http://tengriciturkiye.blogspot.com.tr

               Türklerin ve Moğolların eski dini, Jean Paul Roux

               https://onturk.org

               http://www.turktoresi.com

               http://ekstrembilgi.com/din/gok-tanri-tengri-inancindan-gunumuze-kadar-ulasan-samanik-turk-adetleri

               http://dictionnaire.sensagent.leparisien.fr/TENGRI/tr-tr

               http://listelist.com/paganizm-nedir