20180930

Küresel Isınma Burnumuzun Dibinde: Türkiye'nin Buzulları Son 40 Yılda Yarı Yarıya Azaldı!



Türkiye’deki buzulların küçüldükleri bir süredir araştırmacı ve vatandaşlar tarafından bilinmekteydi. Bilim insanları buzullardaki kayıpları hesapladılar ve ülkenin dağlık kesimlerindeki buzulların 1970’ten bu yana yarısının yok olduğunu tespit ettiler. NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi ve Ege Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı Landsat uydusundan aldıkları 40 yıllık bilgileri analiz ederek bu istikrarlı erimeyi belgelediler. Ege Üniversitesi’nden Doğukan Doğu Yavaşlı yönetimindeki ekip, araştırma sonuçlarını Remote Sensing of Environment dergisinin Haziran 2015 sayısında yayınladılar. Yukarıdaki harita Türkiye’nin 1970’te var olan 14 ana buzul alanını bugünkü durumları ile karşılaştırarak bu alanların yüzdesel değişimini göstermektedir. 1970 yılında 25 kilometrekare olan toplam buzul alanı 2012-2013’te 10,85 kilometrekareye kadar düşmüştür. Beş buzul yapısı ise tamamen yok olmuştur.

Bugün Türkiye’nin doğusunda bulunan iki buzul, ülkenin ana buzul alanlarını oluşturmaktadır. Bunlar uyuyan bir tabakalı volkan olan Ağrı (Ararat) Dağı üzerindeki buzul ve 1842 kayıtlarında bir bütün olduğu belirtilen ancak bugün parçalı halde bulunan Toros Dağları’ndaki Uludoruk Buzulu’dur.

Türkiye’nin batıdan doğuya yükselerek artan irtifası ortalama 1.100 metredir. Araştırma dönemi boyunca buzul kayıplarının alçak irtifalarda daha fazla olduğu gözlenmiştir.

Araştırmacılar 1970’lerin ortalarındaki Türkiye buzullarının yayılımına referans olarak, Ajun Kurter’in bu bölge için hazırladığı ve Satellite Image Atlas of Glaciers of the World (Dünya Buzullarının Uydu Görüntü Atlası) adlı yayında paylaştığı buzul envanterini ve iki diğer kaynağı kullanmışlardır. Bu yeni çalışmada, Yavaşlı ve arkadaşları 1972-2013 arasında alınan 72 Landsat uydu görüntüsünü, 5 ASTER (Advanced Spaceborne Thermal Emission and Reflection Radiometer) uydu verisini ve 41 yüksek çözünürlüklü ticari uydu görüntüsünü incelemişlerdir. 1970’ler ve 2013 arasındaki dönemde beş zaman dilimi için Türkiye buzullarının boyutlarını yeniden modellemişlerdir. Aşağıda Türkiye’deki görece küçük buzullardan birine ev sahipliği yapan ve uyuyan volkanik bir dağ olan Süphan Dağı’nın 2014 yazında Landsat 8 OLI sensöründen alınan görüntüsü verilmektedir. 1970’lerle karşılaştırıldığında Süphan Dağı buzulunun %75’inin yok olduğu, kalan kısmının da küçük, parçalı ve birikintilerle kaplı olduğu görülmektedir. Araştırmacılar bu tespiti yapabilmek için karlı tabakayı buzuldan ayırmak üzere titiz bir çalışma yapmışlardır.

 

Yavaşlı ve arkadaşları gerçekçi ölçümler yapmak ve küçük buzulların sınırlarını belirlemek için düşük çözünürlüklü Landsat verilerini, İkonos, Quickbird-2, GeoEye-1 ve Worldview-1 ve -2 gibi ticari uyduların 2003-2013 yılları arasında aldığı yüksek çözünürlüklü görüntüleriyle karşılaştırdılar. Derlenen bu bilgileri bu kez yüksek çözünürlüklü ticari uydular fırlatılmadan önceki Landsat görüntüleriyle karşılaştırdılar. Mümkün olduğu durumlarda, 1970’lerde alınan verileri deşifre etmek için yeni jenerasyon Landsat sensörlerinden toplanan verileri kullandılar. Araştırmacılar Landsat kayıtlarıyla zamanda geriye doğru gittikçe daha az gelişmiş sensörler ve hassas olmayan verilerle boğuşmak zorunda kaldılar.

Araştırmacılar buzul alanının belirgin şekilde küçülmesinin nedenlerini anlamak için ayrıca yağış miktarları, bulutluluk oranları ve sıcaklık kayıtlarını da analiz ettiler. Yağış miktarları ve bulutluluk oranlarında önemli bir değişim belirlemezken, yüzey sıcaklıklarında belirgin artış gözlediler. Özellikle yaz dönemi en düşük gece sıcaklıklarında gözledikleri artış trendi nedeniyle, bu endişe verici buzul küçülmesinin nedeninin yükselen sıcaklıklar olduğunu belirlediler.


Alıntı / Kaynak: https://evrimagaci.org/kuresel-isinma-burnumuzun-dibinde-turkiyenin-buzullari-son-40-yilda-yari-yariya-azaldi-4412

📰✍️🇹🇷Milli Devlet Devrimci İradeyle korunur ve güçlenir -Ercan Dolapçı

Milli devlet devrimci iradeyle korunur ve güçlenir İşgale uğradık, ordumuzu örgütledik, emperyalizmi yendik, Cumhuriyetimizi, millî devletim...