Utanç maçlarından onur maçlarına
Cem Zeren
TÜRK futbolu için utanç günüdür, 14 Ekim 2009… Evinde gözü olanı ağırlamak için, kardeşin evden kovulduğu gündür. Türk futbolundaki ihanet günüdür.
14 Ekim 2009’da Bursa’da oynanan Türkiye-Ermenistan futbol maçına Azerbaycan bayrak ve flamaları sokulmadı. Azerbaycan bayrağı ile maça girmek isteyenler dövüldü. Üstelik bu rezaletin FIFA kararı olması kabul gördü. Azerbaycan, FIFA ve UEFA üyesi bir ülkedir. FIFA ve UEFA nasıl kendi üyesinin bayrağını kendi organize ettiği bir maçta yasaklar? FIFA’nın bu kararı alacak ve uygulayacak hiçbir gerekçesi olamaz. FIFA, bu cesareti anca her iki ülkenin desteğiyle gösterebilir. Bu ihanet anca yüreği kırmızı-beyaz değil mavi atan Sevr açılımcılarıyla yapılır.
Azerbaycan’ın hem ulusal takımının hem kulüp takımlarının maçlarını izlerim. Azerbaycan statlarında Türk Bayrağı eksik olmaz. Güney Kıbrıs takımlarının maçlarında Yunan, Yunan takımlarının maçlarında sözde Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağının eksik olmadığı gibi. Kim, nereden çıkarmış sahadaki iki takımın bayrağından başka bayrağın tribünlerde olmayacağını? Hatta FIFA ve UEFA’nın final organizasyonlarında, tüm üye ülkelerin bayrağının gönderlere çekildiğini görürsünüz. Türkiye’de bir maçta Azerbaycan bayrağını stada sokmamak; aileyi parçalama girişimidir, Türkiye’nin Atlantik’in üvey evlatlığını kabul etmesidir. UEFA, sporun içine düşmanlık sokan bayraklara sesini çıkarmazken şanlı 3 renkli bayrağı hiçbir gerekçe ile yasaklayamaz. Yıllardan beri Güney Kıbrıs ve Yunanistan’daki uluslararası maçlarda Kıbrıs’ın kuzeyinin kana bulandığını gösteren bir bayrak statlara sokulur, özellikle kale arkasına asılır. Her 20 Temmuz’da bu ülkelerin televizyon kanallarında Türkiye’yi Kıbrıs’ta işgalciymiş gibi gösteren bu kara propaganda bayrağını görürsünüz. Ermenistan’ın maçlarında işgal ettikleri Dağlık Karabağ’da kurduklarını iddia ettikleri Artsakh Cumhuriyeti Bayrağı’nı görürsünüz. Hatta, geçtiğimiz sezon Lüksemburg’daki Dudelange-Karabağ arasındaki Avrupa Ligi grup maçında maç oynanırken dron ile bu paçavrayı santra yuvarlağına indirdiler. UEFA kime ceza verdi? Lüksemburg yetkilileri kimi tutukladı? FIFA bu düşmanca bayraklara bile sesini çıkarmazken, kimden aldığı güçle tanınmış ve üyesi olan bir bayrağın Türkiye’deki bir maçta sahaya sokulmasını yasaklayabilir?
BURSA VE ERİVAN'DAKİ MAÇLAR
Bu utanç gününden önce yapılan açıklamaları okudum. Zamanın Bursa Valisi Şahabettin Harput “Gelmek isteyen Ermenilere kapımız açık ama Azerbaycan’a müsamaha yok! Azerbaycan bayrak ve flamalarına engel olacağız” demiş. Bu ülkenin bir valisinin bu sözlerine şaşmamak mümkün değil. Ama şaşılmayacak bir diğer konu 10 yıl sonra bu sözde valinin FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay hapis cezası almasıdır. Bu ceza, kardeş Azerbaycan Bayrağı’nı yasaklayanların kimler olduğunu kanıtlıyor.
Vali, bu senaryonun anca yardımcı oyuncusu olabilir. Baş oyuncular protokol tribünündedir. 2010 Dünya Kupası elemelerinin ilk maçı Erivan’daydı. Erivan’daki ilk maçı zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan yan yana izlemişti. 6 Eylül 2008’de oynanan maçtan önce, 2 Eylül 2008’de Sarkisyan’ın Türkiye’nin sınırlarının tanınmasına ve Karabağ’a ilişkin asla taviz verilmeyeceğini söylemesine rağmen. 6 Eylül’de Erivan’daki maçta da Türk Bayrağı sahaya girdiğinde ve İstiklal Marşımız çalınırken tribünler devamlı ıslıkladı. İşgal ettiği topraklardan vazgeçmeyeceğini, senin sınırlarını tanımadığını ve fırsatı olursa onları da işgal edeceğini açıkça beyan eden bir devlet başkanı ile yan yana maç izlenir mi? Bayrağın ve ulusal marşın ıslıklanmasına rağmen; aynı devlet başkanı, kardeşini üzecek imtiyazlarla konuk edilir mi? Hizmet ettiğiniz ülkeniz değilse, edilir.
PLATİNİ'NİN MİSYONU
UEFA Başkanları Türkiye’nin kaç maçını izlemek için Türkiye’ye gelmiştir? Bir elin parmaklarını aşar mı? Bir federasyonun başkanı, asbaşkanı ile bir maçı izliyorsa; bir anlamda baş gözlemcilik yapıyordur, ev sahibi takıma baskı kuruyordur. Zamanın rüşvetçi UEFA Başkanı Platini neden Türkiye-Ermenistan maçını izlemeye gelir, aynı gün Avrupa’nın başka ülkelerinde sportif açıdan çok daha kritik maçlar oynanırken? Kendisine Bursa’da bu görevi uygulama görevi verilmişse, diğer kritik maçların hiçbir önemi kalmaz.
Platini’nin bu rolünden, 2011-12 sezonunda kulüp düzeyinde UEFA’nın FETÖ tertiplerine dayanarak verdiği ihraç kararlarının tutarlılığını da anlıyoruz. Bu utanç gününde, Platini’nin yanında yer alan zamanın UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, FIFA’nın Azerbaycan Bayrağı’nı nasıl yasaklayabildiğini açıklamalı. Açıklayamazsa, bu gibi kararların altında ezilebilecek yöneticiler uluslararası organizasyonlarda görev yapıyor diye boşuna sevinmeyelim, hatta onlar adına üzülelim. Çokuluslu organizasyonlarda mevkilerini Atlantik’in tetikçisi olmalarına muhtaç Platini gibi tetikçiler vardır. Aynı dönemde FETÖ tertibi için; UEFA gibi CEV’in de Fenerbahçe’yi ihraç kararı aldığını hatırladığınızda emperyalizmin uluslararası kumpası daha iyi anlaşılır.
Demek sadece 1933’teki vali, hâkim, savcı, müftü için söylememiş Bursa Nutku’nu; Mustafa Kemal? Bursa gençliğine 2009’da da lazım oluyormuş Bursa Nutku! Bursa Nutku’nun, Bursa Stadı’nın girişine yazılması gerekir. Gerçi; önce Bursa Atatürk Stadı’nın yerine Timsah Arena lafını kullanmaktan vazgeçmek gerekir…
Bursa’da Azerbaycan Bayrağı’nı yasaklayanlara en güzel yanıtı Nigar Cemal verdi, herhalde. 2011’de Azerbaycan Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazandığında, Düsseldorf’ta ödülünü almak için sahneye gelen kadın solist Nigar’ın elinde Türk Bayrağı vardı. Nikki, Gül’e kardeşlik dersi vermişti.
2009’daki maç ne kadar utanç dolu ise, iki hafta önce Bakü’de Neftçi ve Galatasaray arasında oynanan Avrupa Ligi ön eleme maçındaki tribünler onur doluydu. Tribünün tam ortasında kocaman Azerbaycan ve Türkiye bayrakları vardı. Galatasaray ve Neftçi’nin amblemli bayraklarının aralarına Mustafa Kemal Atatürk’ün “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimizdir, kederi bizim kederimizdir” sözü, Haydar Aliyev’in “Azerbaycan ve Türkiye bir millet iki devlettir” sözü, Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bütün imkanlarımızla kardeş Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğiz” sözü ve İlham Aliyev’in “Türkiye-Azerbaycan birliği ve kardeşliği ebedidir” sözleri yazılıydı. Azerbaycan halkının ve Neftçi’nin bu dostluk iletilerini başka hiçbir uluslararası maçta göremezsiniz. Bu maçtan önce ve sonra Fatih Terim’in dostluğu pekiştiren açıklamaları da anlamlıydı.
AZERBAYCAN BAYRAĞI STATLARIMIZA GİRMELİ
Pazar sabahının ilk saatlerinde Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırdığını okuduğumda; Eski Yugoslavya Cumhuriyetlerinden eski Çekoslavakya Cumhuriyetlerine, Afrika ülkelerinden Fransa’ya, Brezilya’dan Japonya’ya dünya televizyonlarının canlı yayınlayacağı Galatasaray-Fenerbahçe maçında tribüne en azından bir Azerbaycan Bayrağı konmasını bekledim. Keşke dostluk söylemleri sözde kalmayıp tribünde de olsaydı. Başakşehir, Sivasspor ve Galatasaray’ın Avrupa Kupası grup maçlarında ve elbette Ulusal Takım’ın Avrupa Ligi ve Dünya Kupası eleme maçlarında bu fırsat kullanılmalı. Azerbaycan bayrağının Türkiye’de statlara girdiğini tüm dünya görmeli!
İki hafta önce yazdım. 10 takımlı Ermenistan Süper Ligi’nin neredeyse tüm takımları Türkiye’den toprak koparma hayaliyle kurulu. 2 takımın adı Ararat, diğerlerinin Eleşkirt, Van, Nuh, Urartu… Ermenistan Futbol Federasyonu’nun ambleminde Ağrı Dağı var. FIFA, Türkiye’deki stada Azerbaycan Bayrağı sokulmamasıyla uğraşacağına; futbolu her fırsatta düşmanlık için kullanan Ermenistan ile uğraşsın. Zaten, Türkiye 2009’da da değil. Azerbaycan’ın her şekilde yanında olacağını açıklayan, kulaklarını Atlantik’in yalanlarına tıkamış ve yüzünü Avrasya’ya dönmüş bir Türkiye var artık. FIFA istese bile, Türkiye’de Azerbaycan bayrağını yasaklayamaz.
Perşembe günü Galatasaray Glasgow’da Avrupa Ligi’nde gruplara kalma mücadelesi verirken; Karabağ da Varşova’da Legia ile karşılaşacak. Avrupa Ligi’nde her hafta; Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunun dünyaya hatırlatılması için Varşova’da kalbimiz kardeşlerimizle çarpacak. Bir gözümüz de Erivan’daki Ararat-Kızılyıldız maçında olacak. Bursa’da Azerbaycan Bayrağı’nı engelleyenler Erivan’da işgalci Artsakh paçavrasına göz yumacaklar mı diye. Bu paçavranın statlara sokulmasını engellemek Türk ve Azerbaycan Futbol Federasyonlarının görevi olmalıdır.
UEFA ve FIFA’daki temsilcimiz Servet Yardımcı, bu paçavranın statlara sokulmaması için yardımcı olmalıdır. Azerbaycan halkı işgali sonlandıracak… Karabağ maçlarını artık Karabağ’da oynayacak…
https://aydinlik.com.tr/haber/utanc-maclarindan-onur-maclarina-219405