FİLMİN KONUSU
Küçük yaşta annesini ve babasını kaybeden zihin engelli Hediye, anneannesi Aliye tarafından İstanbul’da bir yetimhaneye terk edilmiştir. Zihinsel engelinin sevgi ve neşe dolu bir genç kız olmasını engellemediği Hediye artık rüştünü ispat ettiğinde yetimhane müdürü kendisini yanına çağırır ve İstanbul’da bir akrabasının olduğunu haber verir. Eğer isterse onunla birlikte İzmir’e anneannesi Aliye’nin yanına gidebilecektir. Yetimhane müdürü, Hediye’ye o güne kadar birikmiş paraları ile birlikte akrabası Faruk adına düzenlenmiş bir refakat belgesini de verir. Faruk ise o günlerde hayatının oldukça zor bir dönemindedir. Zarar ettiği işleri neticesinde iflas etmiş, kız arkadaşı tarafından terk edilmiş, evindeki eşyalara bile haciz gelmiştir. Üstüne üstlük aynı gece kafesi de bir ihmal sonucu yanar. Çaresiz ve beş parasız durumdaki Faruk hayatında ilk defa gördüğü akrabası olan Hediye’yi ve onun İzmir’e gitme isteğini ciddiye bile almaz. Onun şu anda yapabileceği tek seyahat annesi Saibe’nin evine sığınmak üzere Bursa’ya olacaktır. Faruk yanına çalışanı ve aynı zamanda tek dostu olan Vakkas’ı da alarak babasından yadigâr kalan antika arabası ile yola çıkarlar. Ancak Hediye’nin de öyle çarçabuk pes etmeye niyeti yoktur. Faruk ile Vakkas’ın arabanın bagajında saklanan Hediye’nin varlığından haberdar olması çok da gecikmeyecektir. Başa gelen çekilir misali yolculuğa birlikte devam ederler. Saibe’nin evine vardıklarında Faruk, çocukluk aşkı Zeynep ile buluşur ve eski mutlu günlerini yad ederler. Yıllar önce vefat eden babasının memleketi olan Bursa’da Faruk, tüm hataları ve ihmalleri ile yüzleşerek kendisine yeni bir hayat kurmaya karar verir. Faruk, her şeyden önce akrabası olan zihin engelli Hediye’ye yardım eder ve onu İzmir’e, yıllar sonra ilk defa göreceği anneannesi Aliye’ye götürür. Ancak Aliye kendilerini hiç de umdukları gibi karşılamaz.