İsmail Hakkı Tonguç görevde kaldığı 11 yıl içinde 61 il merkezi, 305 ilçe ve 9.105 köy gezer.
Bir gün gene köyleri gezerken Ilgaz’da bir ilkokulun önünde durur. 45 yaşlarındaki öğretmen, kim olduklarını bilmeden ziyaretçilere okulu gezdirir...
Tavandan bir tasa su damladığını gören İsmail Hakkı Tonguç:
- Akıyor mu?
- Evet.
- Köylüler çatının onarımına yardımcı olmuyorlar mı?
- Yok. Çankırı Milli Eğitim Müdürlüğüne üç kez yazdım, yanıt bile vermediler.
- Peki, siz bir şey yapamaz mısınız?
Adam terslenir:
-Ben başöğretmenim, dam aktarıcısı değil.
Tonguç dışarı fırlar, bahçenin köşesinde birkaç sağlam kiremit bulur. Merdiveni duvara dayayıp çatıya çıkar.
Kırık kiremitleri toplayıp yerlerine sağlam olanlarını koyduktan sonra aşağı inip, pencereden kendisini seyreden başöğretmenin yanına gelir, “Dam yine akarsa Çankırı’ya yazma, bana haber ver, ben gelir damı aktarırım” deyip kartını uzatır.
Başöğretmen kartı görünce bayılacak gibi olur ancak Tonguç özürlerini dinlemeden çıkıp gider...
Kaynak: Öner Yağcı
Büyük Oğul Efsanesi
-
Bu yazımızda Milli Edebiyat Dönemi'nin en önemli şairlerinden biri olan Mehmet Emin Yurdakul'un "Cenge Giderken" şii...
-
Ülkemiz yer şekilleri bakımından oldukça farklı özelliklere sahiptir. Yer şekillerindeki farklılık iklimlerin bölgelere göre değişiklik...
-
* Kün-Ay tamgası ile Türklerle ilgili Göbeklitepe'de T şeklindeki dikilitaşlarda görünen Kün-Ay tamgası, Türk kavimlerinin bayrakla...