20191122

✍️ Avrupa’nın en kuzeyindeki Osmanlı eseri bizi birleştirdi - Hayati Asılyazıcı


Avrupa’nın en kuzeyindeki Osmanlı eseri bizi birleştirdi
Hayati Asılyazıcı
Avrupa’nın en kuzeyindeki Osmanlı dönemi eseri olma özelliği taşıyan Gül Baba Türbesi’ni geleceğe taşımak ve dünyaya tanıtmak amacıyla Macaristan’da kurulan Gül Baba Vakfı, Türkiye’deki faaliyetlerine başladı. Bu faaliyetlerinden biri de 17 Ekim tarihinde gerçekleşen, “Emmerich Kalman ve Franz Lehar’dan Evrensele” adlı konserdi.
Vakfın tarihine kısaca değinecek olursak; 1531-1541 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle on yıl Macaristan’da kalmış, kendini iki ülke arasındaki kardeşliğe, hoşgörüye ve halkların dostluğunu pekiştirmeye adamış Gül Baba’nın sahip olduğu değerler yaşatılmaya devam ediyor. Gül Baba’nın değerlerine sahip çıkmak, Gül Baba Türbesi’ni geleceğe taşımak ve dünyaya tanıtmak amacıyla kurulan Gül Baba Vakfı’nın yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi vermek ve türbeyi ziyaret etmek amacıyla Gül Baba Vakfı Başkanı Adnan Polat’ın ev sahipliğinde Macaristan’ın Budapeşte kentine geniş kapsamlı bir basın gezisi düzenlendi.
02-03 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenlenen gezi boyunca basın mensuplarına Türkiye ve Macaristan’ın eşgüdümü ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) desteğiyle restore edilen ve Avrupa’nın en kuzeyindeki Osmanlı dönemi eseri olma özelliği taşıyan türbeye ilişkin Gül Baba Vakfı’nın çalışmaları, vakfın Türkiye’deki faaliyetleri ve hedefleri hakkında detaylı bilgi verildi.


Bu bağlamda Adnan Polat, Macar Kültür Merkezi’nde sanat yönetmenliğini Remzi Buharalı’nın üstlendiği, İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) sanatçıları Otilia Radulescu İpek, Caner Akın ve piyanoda Fügen Yiğitgil eşlik etti. Konser, Macar bestecilerden oluşuyordu. Başarılı geçen konserin bestecileri; F. Lehar, E.Kalman, J. Offenbach, E. De Curtis, A. Lara, E. diCapua, G.Verdi’ydi.
Dünyaca ünlü bu sanatçıların ardından bir büyük İtalyan Operası olan, olağanüstü büyük besteci Verdi’nin La Traviata’sından aryalar seslendirildi. Sanatçılar, özel olarak seçilmiş bestecilerin solo parçalarıyla geceye renk kattılar.
Bizim sanatçılarımız, Macar ve İtalyan bestecileriyle inanılmaz düzeyde iletişim kurarak aryaları ile bütünleştiler.

ARYA TEKNİĞİNİ ROMANTİK MÜZİĞİN EZGİLERİYLE…
Türk-Macar ilişkilerinin yüzyıllara dayanan dostluk bağlarının günümüze taşınması gecenin bir ayrıcalığıydı.
Tarihin derinliklerine gittiğimizde Hun İmparatoru Atilla’dan 21.yy’daki Türkiye Cumhuriyeti’ne taşınan Macar Kültür Merkezi Vakfı bize böyle bir geceyi armağan etti.
Bir kültür ve sanat ülkesi olan Macaristan dünyanın en seçkin bestecileri arasında yer alan sanatçılar yetiştirmiştir.
Macar Kültür Merkezi’ndeki konser, hem tarihi geçmişimizi tazeledi hem de Türkiye-Macaristan arasındaki her alanda buluşmayı gündeme getirdi.
Otilia R. İpek, İDOB’un seçkin sopranolarından biridir. Seslendirdiği parçalar olağanüstü başarıları içeriyordu. Yorumladığı bestecilerin aryaları solist soprano olarak niteliğini ve başarı düzeyini göstermesi bakımından örnek düzeydeydi.
Genç tenorumuz Caner Akın da yükselen grafiğini İDOB solisti olarak bizleri coşturan ikili olarak bir kez daha gösterdi.
Arya tekniğini romantik müziğin ezgileriyle buluşturmaları konserin boyutunu göstermesi bakımından örnek düzeydeydi.
Bu yetkin ve özgün iki solistimize piyanoda, Fügen Yiğitgil’in eşlikçiliği müzikalite olarak boyutlu solist piyano eşlikçisi olarak katkı sağladı.
Hayati Asılyazıcı
Alıntı/Kaynak: https://odatv.com/avrupanin-en-kuzeyindeki-osmanli-eseri-bizi-birlestirdi-14111923.html