Diyap Ağa:
Gavur Anadolu’yu sardı. Türklük tehlikeye düştü. İşittik ki Erzurum taraflarında can kurtaran bir paşa çıkmış. Meclis kuracakmış. Hep onu gözledik. Öğrendim ki bu paşanın adı Mustafa Kemal imiş. Bizden iki mebus istedi. İhtiyar halimle vatanı kurtaranların yanına koşmayı, başımı bile vermeyi göze aldım. Bana “gitme, ölürsün” dediler. “Zaten herkes mahvoluyor, varam gidem. Onlara ulaşam, hep beraber ölek!” dedim. (...) Sekiz günde Ankara’ya vardım.”