Bu Bir İç Dökme Twitidir
Eskiden Biz Böyle Miydik?
Eskiden...
Aynı mahallede yaşardık biz...
Sokağın başında başörtülü Ayşe abla vardı, köşede mini etekli Elif; ikisi de aynı sofraya oturur, aynı çayı yudumlardı. Komşunun oğlu bizim abimizdi, biz onun kardeşi...
Kapılar kilitlenmezdi; kalpler açıktı...
Kimse mahalledeki komşusuna yan gözle bile bakmazdı. Bakkal amca şeker vermeden yollamazdı. Ama mahallenin çocuklarına şeker verirken kimseye de musallat olmazdı.
Kimin neye inandığı, hangi partiye oy verdiği, hangi mezhepten olduğu kimsenin umurunda değildi...
Birimizin derdi, hepimizin derdiydi...
Bir çocuk ağlasa, bütün mahalle annelik ederdi...
Şimdi dönüp bakıyorum da…
Artık aramıza görünmez duvarlar örülmüş. Bir ekranın arkasından birbirimize taş atıp duruyoruz. Günlerdir, Cumhuriyet değerlerine bağlı, ülkenin kurucu liderine sevdalı başörtülü kardeşlerimizin paylaşımları linç ediliyor. Oy pusulasının rengine göre dost seçiyoruz artık...
Bir profil fotoğrafına bakıp kalp kırıyoruz. Bir zamanlar aynı sofrada oturduğumuz insanlara
şimdi "öteki" gözüyle bakıyoruz.
Ne zaman bu kadar yabancılaştık birbirimize? Ne zaman unuttuk aynı toprağın insanı olduğumuzu?
Türk'ü Türk'e, kardeşi kardeşe düşman ettiler. Oysa biz bir zamanlar sadece insandık... Ne partiler vardı aramızda, ne kin, ne de öfke...
"Kime oy veriyorsun?" sorusu bile ayıptı, sorulmazdı ulu orta...
Şimdi neredeyse mühür basarken sosyal medyaya fotoğraf atmak gelenek haline geldi piyasada...
Eskiden sadece samimiyet, komşuluk, güven, insanlık vardı. Komşusu açken tok yatmayan insanlardık biz...
Bir tas çorbayı, bir lokma ekmeği paylaşırken yüzümüz gülerdi.
Sevincimiz ortaktı, acımız da...
Ama bunu yaparken bizden mi diye bakmazdık; kayıtsız şartsız yardım ederdik kim olursa...
Hatırlıyorum biz çocukken Ramazan ayında annem babam sokakta değil birşey yiyip içmek sakız bile çiğnetmezdi. Çocuk olduğumuz halde o terbiye ile büyüdük. Şimdi kimse kimsenin ne inancına ne de inançsızlığına saygı duymaz oldu. Ne zaman kaybettik o vicdanı, merhameti, empatiyi, ahlakı...?
Kimse annelerimize başörtüsünü böyle takacaksın, saçın görünürse cennete giremezsin demezdi. Hiç bir imam Atatürk'ü seven kafirdir diye vaaz vermezdi. Hiçbir kadın şeriat istiyorum diye bağırmazdı.
Şimdi ne oldu da kalpler bu kadar katılaştı? Ne oldu da saf inancın yerini gösteriş, sevginin yerini öfke aldı? Hani bildiğimiz en büyük günah Allah'a şirk koşmaktı... Noldu da herkes kendini Allah sanır oldu, onun adına karar verir oldu?
Evet biraz mutsuz ve umutsuzum bugünlerde ama kimbilir belki bir gün yeniden hatırlarız; aynı ezanı, aynı türküyü, aynı gökyüzünü paylaştığımızı, aynı vatanın evlatları olduğumuzu yeniden anımsarız...
Belki bir gün yeniden öğreniriz kardeş olmayı…
Yeniden "biz" olmayı...
Çünkü bu topraklarda, biz birbirimizi kaybedersek, geri kazanacak hiçbir şeyimiz kalmaz...
Atatürk:''Ne Mutlu Türküm diyene'' - Biz Türkler Asyai bir milletiz - Anadolu İrfanı'yla aydınlanır yolumuz... arşivi derleyen: Alp İçöz, gönül dostu bir şair
📰✍️ Eskiden Biz Böyle Miydik?
Bu Bir İç Dökme Twitidir Eskiden Biz Böyle Miydik? Eskiden... Aynı mahallede yaşardık biz... Sokağın başında başörtülü Ayşe abla vardı, kö...
-
Bu yazımızda Milli Edebiyat Dönemi'nin en önemli şairlerinden biri olan Mehmet Emin Yurdakul'un "Cenge Giderken" şii...
-
Ülkemiz yer şekilleri bakımından oldukça farklı özelliklere sahiptir. Yer şekillerindeki farklılık iklimlerin bölgelere göre değişiklik...
-
Kendilerini "trakya'nın yerlileri" olarak kabul eden, 1300'lü yıllardaki ilk osmanlı fetihleriyle birlikte trakya'ya ...