20181227

'Türk Destan Geleneğinde Alp Tipi'


Türk Destan Geleneğinde Alp Tipi
(ALP TİPİ KAVRAMI ÇERÇEVESİNDE MANAS
Mehmet Emin BARS)

Türk destan geleneğinde topluma model olarak sunulan tipler bulunmaktadır. Alp tipi, Bilge devlet adamı tipi, kadın tipleri, veli tipi, gazi tipibu tiplerden bir kaçıdır. “Kahramanlık ve ona ait değerler, içinde yaşadıkları toplumsal yapının da temel istendik değerleridir. Bu tür kahramanlık çağını yaşayan toplumda doğan herkesin cesur, yiğit ve kahraman savaşçılar olması beklenilir” (Çobanoğlu, 2007: 100). Bu kahramanlık doğumdan evlenmeye kadar birçok toplumsal ritüelde karşımıza çıkar. Kahramanlar destanlarda bir örnek üzerine inşa edilmişlerdir. Bu kahramanlarda görülen özelliklerde büyük değişimler görülmez. Destan kahramanları modern romanlarda yer alankarakterlerden farklı nitelikler taşırlar. Roman kahramanlarında görülen kişisel farklılıkların öne çıktığı karakterler, destan kahramanlarında birbiriyle büyük ölçüde benzeşen tipler şeklinde görülür. Bu durum sadece destan kahramanındagörülmez. Aynı şekilde ortak nitelikler taşıyan kadın, hayvan tiplerinde de karşımıza çıkar. Bu durum sözlü kültür ortamının bir özelliğidir. Belli birtakım özellikler belirli tipleri meydana getirir. V. Jirmunskiy bu durumu “adeta santraç oyunundaki taşların özelliklerinin kalıplaşması” (Çobanoğlu, 2007: 100)’ na benzetir. Türk destan geleneğindeki tipler, olumlu ve olumsuz tipler şeklinde görülür. Alp tipi de Türk destan geleneğinde görülen olumlu tiplerdenbiridir.

“Hayatta ve edebiyatta muayyen bir tipin yaşayabilmesi, onu idealize eden bir toplumun bulunmasına bağlıdır. Tip bir özleyişin ifadesidir. Fakat bu özleyiş toplumun içinde bulunduğu tarihî an, sosyal durum ve medeniyet şekliyle yakından ilgilidir. Bunlar değişince, onlara cevap veren reel ve idealtipler de değişir” (Kaplan, 5005: 58). Sınırların uzağında barış içinde yaşayan yerleşim birimlerinde bu sosyal duruma uygun tipler meydana gelir. Ancak atlı-göçebe hayatının devam ettiği toplumlarda alp tipi bulunur. Kırgızlar tıpkı eski Türkler gibi at sürüleri besleyerek, avcılık yaparak hayatlarını sürdürüyorlardı. Bu bakımdan bu tarz bir yaşam tarzı onlarda alp tipini oluşturan destanî ruhun devamını sağlamıştır. Göçebe bir toplumun yaşayış tarzı, değerleri, gördüğü dünya yerleşik medeniyette yaşayanınkinden farklıdır.

Türk destanlarında bulunan geniş Asya steplerinin zorlu iklim şartları, kendi aralarında ve düşmanlarıyla yaptıkları savaşlar, sık sık yıkılıp kurulan devletler, göçebe bir hayat tarzını zorunlu kılmıştır. Böyle bir yaşam dakahramanlık ve cengâverlik ruhunu beraberinde getirmiştir. Göçebe hayatın tüm zor koşullarında hayatta kalmaya çalışan insan, doğanın kendisine verdiği yetenekleri geliştirmek zorundadır. Bu durum Türk destanlarında kahraman “alp tipi”ni doğurmuştur (Akyüz, 2010: 171-172).



“Türk destanlarında idealize edilen alp tipi, halkın asıl gücünü temsil eder. Alp, millî ve kutsal vatanseverlik ülküsünden ölünceye dek vazgeçmez, savaşmaktan yılmaz, çekinmez ve kaçmaz. Karşısındaki düşman korkunç, kana susamış, kötü görünüşlü ve çok kuvvetlidir. Ancak alp, kendini o kadar cesaretli ve güçlü görür ki onu hiçbir düşman alt edemez. Nitekim Manas da ilk yarasını alana kadar kendisini Tanrı zannettiğini, ancak yaralandıktan sonra Tanrı olmadığını anladığını söylemektedir. Aynı zamanda alpın dayandığı manevî bir güç –bu destanlarda genellikle atalar ruhudur- mevcuttur. Alp, doğuştan güçlü ve yetenekli doğar. Her zaman atlıdır ve yanında yiğitleri vardır. Tüm bunlarla birlikte alp dürüst, cömert, erdemli, hünerli, konuksever ve namusludur” (Akyüz, 2010: 172).

Kaplan (2004: 13-21) ile Çobanoğlu (2007: 101-106)’nun çalışmalarında da değinildiği üzere alp tipinin niteliklerini şu şekilde özetlemek mümkündür:
1. Alp tipinin kahramanlığı olağanüstü biçimde doğumundan itibaren başlar. O Tanrısal güçler tarafından belirli kabiliyet ve güçlerle donatılmıştır. Kısa sürede büyüme, süt yerine et, ekmek, şarap isteme, beşikteyken konuşma, gelecekte yapacakları ile ilgili haber verme gibi olağanüstü niteliklere sahip olarak doğar.
2. Alp tipinde toplum menfaatleri ve inanılan dünya görüşünün idealleri için varlığını feda etme duygusu bulunur. Kahramanın sadece cesur olması yetmez, bu cesaret halkın faydasına yönelik kullanılmalıdır. Alp halkının mutluluğundan başka bir şey düşünmemelidir.
3. Alp tipinde kahramanlar cesaret ve güç bakımından kendilerine denk düşmanlarla mücadele ederler. Düşmanlar da birer kahraman özelliği taşırlar; ancak bunlarda olumsuz nitelikler görülmektedir. Düşmanın güçlü ve cesur olması alp tipini daha değerli kılmakta, halk nazarında değerini daha da arttırmaktadır.
4. Alp tipi belirli bir yaşayış tarzının mahsulüdür. Alp tipi avcılık ve hayvancılıkla geçinen bir toplumun bireyidir. O yaman bir akıncıdır. Sürü, av ve akın bu toplumun ideal tipini karakterize eder. Alp tipinde cihangirlik ihtirası bulunur. Yendiği kavimlerin kendisine itaat etmelerini ister. Bu toplumdaki insanlara da kuvvetleri ölçüsünde değer verilir. Yetişen oğulun da babası gibi kahraman olması istenir. Çocuk kuvvetini ispat etmeden isim verilmez.
Çocuklar küçük yaşlardan itibaren bu tipe uygun olarak yetiştirilir. Ölmek ya da öldürmek bu topluluğun en önemli meselesidir.
5. Kendine güvenme ve cesaret alp tipinin en bariz özelliklerinden biridir. Çarpışmalarda düşmanla tek başına kalsa dahi kendine güveni eksilmez. Kendi kuvveti ile düşmanı yener.

....
...


Alp tipi hayvancılık ve avcılıkla geçinen göçebe topluluğuna mensuptur.
Alp tipi akıncıdır. Çevresinde bulunan düşmanlarla daimî bir mücadele halindedir. Sürü, av ve akın bu toplumun ideal tipini karakterize eder. Göçebe medeniyeti aktiftir. Yerleşik medeniyet daha durgun bir karakter taşır. Alp tipi dünya fatihi olma ideali taşır. Cihangirlik ihtirası realist bir nitelik taşır. Alp tipi kendisine itaat edilmesini ister. Manas’ta da daimi bir mücadele görülür. Ancak alp tipinin bir niteliği olan cihangirlik ihtirası Manas’ta bulunmaz. Buna rağmen Manas’ta göçebe medeniyetinin aktif insanını görmek mümkündür. Manas henüz küçük yaştayken babasından sefere çıkmak için atını ve zırhını ister. Yakup Han ona yardımcı olması için Bakay’ı gönderir. Bakay, Manas’ı alp tipine uygun şekilde yetiştirmek için ona yol gösterecektir. Yetişen oğulun da babası gibi kahraman olması beklenir. Bundan dolayı Yakup Han da oğlunu küçük yaşlardan itibaren alp idealine göre yetiştirir. Ölmek ya da öldürmek Manas’ın içinde bulunduğu topluluğun en önemli vasıflarından biridir. Bu toplumda vücut kuvveti ile cesaret yüksek değerler arasındadır.


Manas’ın evlendiği kadınlar alp tipinin dünyaya bakış açısı ile ilgili bazı ipuçları vermesi bakımından önem taşır. Manas Destanı'nda geçen evliliklerin tamamında çok eşlilik mevcuttur. Manas da destanda üç kadınla evlenir: Kayıp Han’ın kızı Kara Börük’ü yağmadan alır. Çoruk’un kızı Akılay’ı kaçırır. Temir Han’ın kızı Kanıkey’i ise malı ile alır. Alp tipini hazırlayan şartlar erkeğin yanında kadını da eğitir. Fedakâr, iffetli, saygın ve erkeğin sadık dostu olan kadın, yeri gelince erkekle savaşan, dövüşen, yarışan, güreş tutan, avcı, akıncı bir kahraman olur. Kadınlar, hayatın içinde, olayların odak noktasında yer alırlar. Kırgız evlenme gelenekleri gereği kadın en az evleneceği erkek kadaryiğit olmak zorundadır. Eş ve anne olarak tanıtılan kadınlar erkeklerin gölgesinde kalmamış, alplıkta onlara eş bir durum sergilemişlerdir. Kadın erkeği hayatta iken ona savaşında destek olurken eşi öldükten sonra da savaşı kaldığı yerden devam ettirir. Alp kadın, eşine gösterdiği desteği oğluna da gösterir. Bu onu ideal bir anne konumuna getirir. Anne oğlunun iyi bir savaşçı olarak yetişmesi için elinden geleni yapar. Nitekim Manas’ın baş karısı Kanıkey, Manas’ın ölümü üzerine Manas’ın kardeşleriyle evlenmemek için oğlu Semetey’i alır, babasının yanına kaçar. Onu orada bir alp olarak yetiştirir. Semetey büyür büyümez amcalarından intikamını almak için baba yurduna döner, intikamını alır. Kadın eşine ve oğluna gerektiğinde akıl-nasihat vererekonları gelecek tehlikelerden korumaya çalışır. Yeri geldiğinde elinde kılıç, at üstünde savaşan alp kadın, yeri geldiğinde aklı, anlayışı, sabrı, öngörüsü ile erkeğe destek olur, karşılaşılan birçok meseleyi çözer. Kadın karakterler eşlerine nasihat verir, sabır tavsiye eder (Akyüz, 2010: 172-178). Bu yönüyle bir alpın evleneceği kadın da kendisi gibi alp olmalıdır. Kendisinin yokluğunda onu utandırmamalı, en iyi şekilde temsil etmelidir.

Alıntı/ Kaynak: http://dergipark.gov.tr/download/article-file/144641


🎞️🇹🇷Türk Dünyası'nın Yeni Bayrağı Ne Anlama Geliyor, Türk Birliği Kurulacak Mı?

ORTAK KÜLTÜR, ORTAK MİRAS  Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Teş...