20200702

Kıbrıs Türklerinin acıları - Lefkoşa'nın Mathiati Köyü'ndeki vahşet

208 Türk'ün yaşadığı Lefkoşa'nın Mathiati Köyü'ndeki vahşet Gibbons tarafından şöyle anlatılmaktadır: 
"(...) İlk dakikalarda üç Türk ciddi olarak yaralandı. Türkler beyaz, küçük evlerinden sokağa fırladıklarında, küfreden ve çığlıklarla gülen kalabalık,bunları yol boyunca iteklemeye ve tekmelemeye başladı. Dipçik darbeleriyle yerlere yıkılan dehşete kapılmış Türkler, sokaklarda sürüklenirken; kalabalık evlere doluşup, ocaklardan yanan kütükleri çekip perde ve yatakları yakmaya başladı. Yıllar boyunca güneşte kurumuş ahşap çatı kirişlerini önce dumanlar, sonra da ateş sardı. Gürültüyle uyanıp ağlamaya başlayan emzikli bebeleri sıkıca tutmuş, çoğu gecelikli ve ayakları çıplak olan kadınlar, yürüyebilen ve pantolon veya mavi çizgili pijamalarının paçalarını tutmuş çocuklarıyla birlikte,yaralılarını sürükleyen Türkler alevler içindeki sokaklarda itilip kakılıyorlardı. Rum gençler histerik bir biçimde evlere ateş ediyor, kısılmış sesleriyle çılgıncasına bağırıyorlardı. Ateşler evlerin bir kısmını bütünüyle kaplamadan gruplar halinde içlerine doluşup eşya ve Tavukları havaya atıp, gıdaklar ve çırpınırlarken ateş ediyorlardı; gövdeleri bir tüy bulutu halinde parçalanıyordu.'' 


(H. Scott Gibbons, 
Peace Without Honour, 
Ankara 1969, s. 31)

Alıntı: Sosyal Medya
Asst.Prof.Dr.Emete Gözügüzelli @EGozuguzelli



Rumlar bebeklerin bile beyinlerine kurşun sıktı

22 Temmuz 2019

NACAK GAZETESİ- Kıbrıs Barış Harekatı’nın tanıklarından olan gazeteci Kurtar Çakın, Kıbrıs’ta yaşananların unutturulmaması gerektiğini söyledi.

Kıbrıs’taki Türklere yönelik Muratağa, Sandallar ve Atlılar katliamlarını dünyaya duyuran gazeteci Kurtar Çakın, 45 yıl önce tanıklık ettiği anları AA’ya anlattı.

“Kurtar Çakın’ın Objektifinden 45’inci Yılında Kıbrıs” fotoğraf sergisinin açılışı için Gaziantep’e gelen Çakın, katliam yapılan Atlılar ve Muratağa köylerine ilk giden gazeteci olduğunu ifade etti.



O dönem Günaydın Gazetesi’nde görev yaptığını, yaşanan olaylar üzerine Kıbrıs’a gittiğini anlatan Çakın, gittiğinde Atlılar’da, Muratağa’da durumun çok kötü olduğunu belirterek, 
“Manzara o kadar kötüydü ki yorumlamak bile imkânsız… İnsanlar, bebeler, kadınlar, çocuklar, genç, ihtiyar demeden köyün ahalisi kafalarına mermi sıkılarak, yakılarak toprağa gömülmüşlerdi. Bilmiyorum ben bunu anlatamıyorum. O katliamı bire bir yaşadığım için vücudumun bütün düzeni bozuluyor. Çok kötü günlerdi.” 
dedi.

Çakın, gördüklerinin kendisini derinden etkilediğini, anıların kendisinde üzüntüden başka bir şey çağrıştırmadığını aktararak, 
“O kadar insanı katletmişler. Beyinlerine kurşun sıkmışlar, yakmışlar, gömmüşler. Paramparça…Kollar ayrı kesilmiş, kafalar ayrı kesilmiş, bacaklar ayrı kesilmiş. 6 aylık bebeklerin bile beyinlerine kurşun sıkılmış. Orada çok acı şeyler yaşadık.”
 diye konuştu.

“ÇOĞU GAZETECİ ARKADAŞIMIZ ESİR DÜŞTÜ”

“Kıbrıs’ı yeni kuşağa, genç kuşağa unutturmayalım” 

diyen Çakın, şöyle devam etti:
“Askerimiz orada bu zaferi nasıl kazandı? Dünyada ilk defa denizaşırı bir kuşatmayı Türk ordusu yaptı. Biz bunu anlatamadık, hala anlatamıyoruz. Bunu genç kuşağa elimizdeki mevcut fotoğraflarla, açılacak sergilerle anlatmamız lazım. Çoğu gazeteci arkadaşımız Kıbrıs’ta esir düştü. Dolayısıyla elimizdeki mevcut filmler Rum kesiminin eline geçti. Bazı arkadaşların da elinde benim açtığım sergi kadar herhalde birkaç fotoğraf daha çıkabilir. Bunları toparlarsak genişletilmiş bir sergi konumuna getirebiliriz. Bütün çabam gençlerin Kıbrıs davasını bilmeleri, öğrenmeleri, okumalarıdır.”

Kurtar Çakın, sergiyi KKTC’de de açtıklarını, Kuzey Kıbrıslı gençlere geçmişte yaşanan acı günleri anlatmaya çalıştıklarını vurguladı.

Çakın, Mehmetçik’in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olduğu sürece benzeri olayların yaşanmayacağını dile getirerek, 
“Mehmetçik orada olduğu sürece Allah’ın izniyle bu tip şeylerle karşı karşıya kalmayız. Kıbrıs’ta en büyük güvencemiz ordumuz.” 
şeklinde konuştu.

Alıntı/Kaynak: https://kibrisvolkan.net/rumlar-bebeklerin-bile-beyinlerine-kursun-sikti-15373.html




RUMLARIN 1915'TE 
EDİRNE VİLAYETİ'NDE YAPTIKLARI
DEVLET ARŞİVLERİNDEN