Bugünden itibaren her gün Adalar Denizinde Yunanistan'ın gayri hukuki bir şekilde silahlandırdığı adaları uluslararası hukuk açısından tek tek ele alacağım. Önce Limni adasından başlayalım.Limni öncelikle meşhur Mondros Ateşkes Antlaşmasının (Osmanlıyı işgal) imzalandığı yer.
Limni adasının askerden ve silahtan arındırma statüsü 1923 Lozan Barış Andlaşmasının 12. maddesi,1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi madde 4 ve madde 6'da düzenlenmiştir.10 Şubat 1947 Paris Barış Antlaşmasında kabul edilmiştir. Silahsızlanma anılan anlaşmalarla örf adet hukuku oldu
Türkiye-Yunanistan arasında ikili anlaşmalarda askersizleşme prensibi korunmasına karşın Yunanistan kendi ana karasından uzak bir mesafede,1960'lardan beri artarak Türk kıta sahanlığı/bitişik bölgesindeki Limni adasını silahlandırması ulusal güvenlik meselesi halini almıştır.
Yunanistan aşağıda iki ülke arasında denge öngören ikili anlaşmaları ihlal etmiştir.
1-Dostluk,Tarafsızlık,Uzlaştırma ve Hakemlik Anlaşması (1930)
2-Samimi Anlaşma(1933)
3-Balkan Antantı (1934)
4-Nato üyelikleri (1950'lerden sonraki düzen)
Yunanistan'ın adaları askersizleştirmesi Lozan Antlaşmasında çok net ifade edilmesine karşın, Limni üzerinde hava üssü kurması, askerileştirme faaliyetleri, ve NATO tatbikatlarını bu alana çekme çabası tamamen kendi gayri hukuki çabalarını örtme adına aciz bir tavırdır.
Limni adası üzerindeki askerileşme BM Anayasasının barışçıl amaçlarla Devletlerin ilişkiler geliştirmesi, saldırganlıktan sakınması, 1982 Sözleşmesi iyi niyete dayalı ve barışçıl maksatlarla, hakkı kötüye kullanmaması ilkelerini ihlal etmiş ve mala fides durumuna düşmüştür.
Netice itibarıyla,Yunanistan'ın Türk kıta sahanlığı ve bitişik bölge hakkı içerisinde bulunan bir adacık üzerinde Türkiye'ye karşı aşırı silahlanma ve aşırı denizcilik iddialarında bulunması tamamen uluslararası ilke ve normların ihlalidir. Anlaşmaların ihlalidir.
İyi komşuluk ilişkilerine aykırı çabalardır. Türkiye'nin var olan gayri hukuki çabalara aralıksız tepki göstermesi Türkiye tarafından oluşan örf adet hukukudur. Bu hamleler önemlidir. Anlaşmaların ihlali ise Türkiye'nin gereken tedbir ve adımları atmasına imkan kılmıştır.
Tüm bu detaylara içtihat hukukunu henüz eklemedim. Uluslararası Sözleşmelerde var olan şartları da. Hukuki anlamda dahi Türkiye çok güçlü bir noktadadır. Gayri Yunanistan'ın bu sürecin sonunu düşünmesinde fayda vardır.
YORUMLAR: