Yıllar önce, bir grup turisti Atatürk Havalimanı’ndan alan bir taksici, onları dolandırarak getirmiş. Tüm turistler, Türkiye’ye gelip taksiye binen yabancıların %90’ının yaşadığı o kandırılmışlık hissiyle giriyor pastaneye. Hepsinin yüzü asık; alı al, moru mor. Pastane sahibi gidiyor yanlarına, öğreniyor durumu. Hemen şahane bir masa donatıyor: baklavalar, çaylar, kahveler... Hesabı istediklerinde ise “Siz Türk insanının misafirisiniz,” diyor. Kızı Ebru sorduğunda, “Kızım, ülkemize yeni gelmişler ve kandırılmışlar. Bu ülkeden ‘Türkler bizi dolandırdı’ duygusuyla ayrılırlarsa çok yazık olur.” diyor.
Karaköy Güllüoğlu, dünyanın en iyi on pastanesinden biri seçildi. Neden biliyor musunuz? “Hocam, çok iyi malzeme kullanıyorlar; ustalar 40–50 yıldır aynı, tertemiz imalathane, işin hep başındalar...” Hiçbiri değil.
Dükkânın yukarısında bir bayrak var. Nadir Bey, altına bir motor koydurmuş. Yabancılar geldiğinde dükkâna, olur da rüzgâr esmiyorsa motoru çalıştırıyorlar; bayrak dalgalanmaya başlıyor. O yüzden iyi böreği, baklavası…
Tüm sır o bayrakta. Parti sevmekle vatan sevmek arasındaki farkı anlamak önemli bir çizgi. Vatanı, işini iyi yapan insanlar seviyor; kürsüden “bayrak” diye bağrışan hırsızlar değil.
#dünyayıdahaiyibiryerhalinegetirenler
İzgören AkademiElma Yayınevi | Elma Publishing House
Vizgo Akademi
Kara Oklar Ekolojik Hayat Çiftliği
Uğur Böcekleri Derneği
Turkish Coffee Lady Corporation