20171020

Galatasaray, “🇹🇷 Türk futbolunda ilklerin takımı” ama...

(Milli spor ve kültürel yapı)

 

Metin Tükenmez


Galatasaray'dan bir ilk daha!

 

Galatasaray için, “Türk futbolunda ilklerin takımı” nitelemesi yapılır ki, bu doğrudur. Çünkü Galatasaray, Türklerin kurduğu ilk Türk-Müslüman futbol takımıdır. 1 Ekim 1905’de Mekteb-i Sultani’nin 5. sınıfında edebiyat hocası Mehmet Ata Bey’in dersinde 889 okul numaralı Ali Sami Bey ve arkadaşları kafa kafaya vermiş Galatasaray’da bir futbol kulübü kurmayı planlamışlardır. Ali Sami Bey’in etrafında toplanan futbola meraklı arkadaşları Galatasaray’ı kurarken amaçlarını da net bir şekilde ortaya koymuşlardı: “İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek”. Ali Sami Bey’in önderliğinde kurucu üye olan 13 kişinin belirlediği bu amaç o günlerde yeşermeye başlayan ulusculuk anlayışı içinde anlaşılabilir hatta peşine koşulabilir bir erektir kuşkusuz.
Ne var ki, Türkler o günden bu yana Ulus olma konusunda olağanüstü bir mücadele verse de henüz istediği aşamaya gelmiş durumda değil. Uluslaşma sürecinin en temel unsurlarını Büyük Atatürk daha 1923’te topladığı Bilim Kurulu’nda ortaya koymuş, Türk Ulusunun gerek sporsal gerek bilimsel anlamda neler yapması gerektiğini belleklerimizde yer edecek bir biçimde somutlaştırmıştır. Bunu yaparken de, bugün zaman zaman karşımıza çıkan kör milliyetçilikten uzaklaşarak akıl ve bilimi kalıt (miras) olarak bizlere bırakmıştır. 1926’da mecliste yaptığı bir konuşma sırasında Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna şöyle yanıt veriyor: “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir doğma, hiçbir kalıplaşmış kural koymuyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, ulusların, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkar etmek olur...”
Atatürk’ün gösterdiği bu yolda fikri hür vicdanı hür bir şekilde ilerlerken bugün 1905’deki değer yargılarına saplanıp kalmaya niyetli değiliz. Ancak ilk Türk-Müslüman futbol takımının bügün geldiği noktada, tamamı yabancılardan oluşan futbol takımı haline dönüşmesini de içimize sindiremiyoruz. Galatasaray ve diğer büyük kulüplerimizin tarihine baktığımızda hepsinin büyük olmak için kendi insanına yatırım yaptığını görüyoruz. Kendi insanına yatırım yapmayan ulusların da, kurumların da, futbol takımlarının da istenilen saygınlığa ulaşması zordur. Galatasaray, geçmişte 20 kez kazandığı şampiyonluğa bu sezon belki de yenisini ekleyecek. Ancak gerçek Galatasaraylılar, Cumhuriyet tarihinde ilk 11’ini yabancılardan kuran ilk takım olma durumunu yadırgayacaklar ve eğer söz konusu şampiyonluk gerçekleşirse birçok Galatasaraylı yabancılarla ulaşılan şampiyonluğun altına “şerh” koyacaklardır...

 AYDINLIK GAZETESİ