20190205
'Türk halkı' mı, 'Türkiye halkı' mı? (Aydınlar arasında felsefi bir tartışma)
Aydınlık gazetesi yazarı Rıza Zelyut, ile gazetesinin başyazarı Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek arasındaki tartışma devam ediyor.
Rıza Zelyut, yazısında “Amerikancı liberaller, tarikatçi yazarlar, en önemlisi de PKK ideologları böyle diyor... Lakin Doğu Perinçek’in geçen Cuma günkü yazısında görünce irkildim. O cümlesi şu: ‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın daha gece yarısında Maduro’ya yolladığı dayanışma mesajı, Türkiye devletinin bulunduğu konumu yansıtıyor.’ Sayın Perinçek, başkalarının her kelimesini ele alıp görüş belirttiği ve çoğunlukla da eleştirdiği için biz de fırsatı fırsat bilip yazalım dedik: Bu devletin adı Türkiye Devleti değildir; Türk Devleti’dir. Daha uzun açılımı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de vardır” ifadelerini kullanmıştı.
“BU HALKIN YAŞADIĞI YURDUN ADI DA ‘TÜRK YURDU’DUR”
“Halkın adı da Türkiye halkı değil ‘Türk halkı’dır”diyen Zelyut şöyle devam etmişti:
“Bu halkın yaşadığı yurdun adı da ‘Türk yurdu’dur. Bu yurtta dalgalanan bayrağın adı da Türk bayrağıdır. Yurtta yaşayan milletin adı bellidir: Türk milleti... Türk: Hangi ırktan veya dinden olursa olsun Türk Devleti içindeki her yurttaşın anayasal adıdır. Bu Türk tanımı 1924 tarihli ilk gerçek anayasamızın 88. maddesinde yer almıştır. Unutmayalım ki anayasal Türk tanımını ırkçı bir tanımmış gibi gösteren bölücüler ile gericilerdir. Kemalistlerin ve devrimcilerin onların ideolojik jargonunu kullanmaları kabul edilebilir mi? Biliyorum ki Sayın Perinçek de benim gibi düşünüyor ama o terimi niçin öyle kullandığını da merak ediyorum.”
PERİNÇEK’TEN YANIT
Doğu Perinçek ise bugünkü “Türk, Türkiye, kavim, halk ve millet kavramları”başlıklı yazısında Zelyut’a yanıt verdi. Perinçek şunları kaydetti:
“1999 yılı sonlarıydı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan aradılar. Komutan, Atatürk’ün ‘Vatandaş İçin Medenî Bilgiler’ (Yurt Bilgisi) kitabındaki millet tanımının elyazılı belgesini rica ediyordu. Aydınlık’ta 12 Aralık 1999 günlü yazımda, Kültür Bakanlığı’nın Ekim 1999’da yayımladığı ‘Kurtuluş Kuruluş Cumhuriyet’ başlıklı kitabında, Atatürk’ün millet tanımını değiştirerek yayımladığını açıklamıştım. Kültür Bakanlığı, Atatürk’ün tanımındaki ‘Türkiye halkı’kavramını kendine göre‘Türk halkı’diye düzeltmişti!
Bilindiği gibi Atatürk, birinci basımı 1930 yılında yapılan ‘Vatandaş İçin Medenî Bilgiler’kitabı için yazdığı notlarda milletimizi şöyle tanımlamıştı:
‘Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.’ (1)
Atatürk, bu tanımının temelinde yatan kavrayışı, 1926 yılında ‘Millet ve Milliyetler Prensibi’ üzerine yazdığı notlarda belirtmişti. Orada ‘millet’ kelimesi ile ‘kavim’ kelimesinin karıştırıldığını saptadıktan sonra şöyle der:
‘Millet kelimesiyle siyasî teşekkül kastolunur. Kavim (peuple) kelimesi ise her şeyden evvel kökeni ve ırkı hatırlatır.’ (2)
Atatürk, bu notlarının devamında, milleti devletin yarattığını, milletin tarihsel bir kategori olduğunu, milliyetler prensibinin Fransız Devrimiyle ortaya çıktığını, milletlerin farklı kavimleri özümleyerek oluştuğunu da belirler.”
“CUMHURİYET KURUCULUĞU MİLLETİN SİYASAL UNSURUDUR”
Doğu Perinçek yazısını şöyle sürdürdü:
“Milleti siyasal bağla tanımlayan anlayış, CHP 1931 yılı Programının 2. maddesine de konmuştur:
‘Millet, dil, kültür ve mefkûre (ülkü) birliği ile birbirine bağlı vatandaşların teşkil ettiği bir siyasî ve toplumsal heyettir.’ (3)
Atatürk, milletin devrimle oluştuğunu saptıyor. ‘Türkiye Cumhuriyetini kurma’eylemi bir devrimdir. Türkiye halkı bu devrimi gerçekleştirirken, kendisini de millet haline getirmiştir. Cumhuriyet kuruculuğu, milletin siyasal unsurudur.
Milletin devrimle oluşması, bize özgü değildir. Bütün milletler, Ortaçağ ilişkilerini tasfiye eden demokratik devrimlerin ürünüdür. Milletleşmekte geciken halklar, millet olabilmek için emperyalizmi de yenmek zorundadırlar.
Fransız Devriminin ve Türk Devriminin simgelediği her iki milletleşme dalgası da, devrimci devletlerin önderliğinde olmuştur. Millî devlet, halkı millet haline getiren sürecin hem ürünü hem de motorudur.
Halk, kapitalizmin şafağındaki millî devlet kuruculuğuyla milletleşir. Emperyalizmden kopuş ve Ortaçağ ilişkilerinin tasfiyesi ne kadar köklü bir devrimle gerçekleşmiş ise, milletleşme de o kadar hızlı ve güçlü olmuştur. Çeşitli halklar ya da kavimler, yaşadıkları ortak devrimin kapsamı ve derinliği ölçüsünde birbiriyle kaynaşmış ve tek bir millete dönüşmüşlerdir.”
“ATATÜRK ANADOLU UYGARLIK MİRASINA DAYANDIRMIŞTIR”
“Milletin maddesi, yani hamuru Türkiye halkı’dır” diyen Perinçek şöyle devam etti:
“Atatürk, ‘Türkiye halkı’nın milleti oluşturduğunu belirliyor. Atatürk’ün, 1930 yılında, milleti oluşturan insan unsurunu “Türk halkı” olarak değil, Türkiye halkı olarak, yani belli bir coğrafya üzerinde yaşayan bütün halk olarak tanımlaması anlamlıdır ve bilimseldir. Burada millet, etnik kökene göre değil, Türkiye adındaki vatan toprağı üzerinde yaşayanların devrimle oluşturduğu siyasal kimliğe göre tanımlanmaktadır.
...
....
Yazının Devamı-
✍️ 🇹🇷 Türk, Türkiye, kavim, halk ve millet kavramları
⚽️🇹🇷10 Kasım ve Futbol... Galatasaray'dan ve Fenerbahçe'den10 Kasım'a özel koreografi ve müzikler
🎞️ RAMS Park'ta muhteşem taraftarımızdan muhteşem #10Kasım koreografisi! ♾️ Galatasaray'dan 10 Kasım'a özel koreografi ve mü...
-
Bu yazımızda Milli Edebiyat Dönemi'nin en önemli şairlerinden biri olan Mehmet Emin Yurdakul'un "Cenge Giderken" şii...
-
Ülkemiz yer şekilleri bakımından oldukça farklı özelliklere sahiptir. Yer şekillerindeki farklılık iklimlerin bölgelere göre değişiklik...
-
* Kün-Ay tamgası ile Türklerle ilgili Göbeklitepe'de T şeklindeki dikilitaşlarda görünen Kün-Ay tamgası, Türk kavimlerinin bayrakla...