Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara yalnızlığındaki güç
Doğu Perinçek
27 Aralık 1919 günü Mustafa Kemal Paşa Ankara’ya geldi.
Bu yazıyı yazma görevini Ankara Eşrafından Ceyhan Mumcu Ağabeyim verdi. Mumcu ailesi, dedeleri ve neneleriyle girdikleri yolda yürüyorlar, o çetin günlerden beri Atatürk’le birlikteler.
Bu yazıyı yazma görevini Ankara Eşrafından Ceyhan Mumcu Ağabeyim verdi. Mumcu ailesi, dedeleri ve neneleriyle girdikleri yolda yürüyorlar, o çetin günlerden beri Atatürk’le birlikteler.
DEVRİM KARARGÂHI ANKARA
Ankara, stratejik bir seçimdi. Devrim stratejisinin merkeziydi. Kurtuluş Savaşını İstanbul Hükümeti yönetemezdi. İngiliz emperyalizminin ayakları altında bulunmayan bir devrim karargâhı şarttı. O merkez, askerî bir karargâh değil, siyasal karar merkezi olmalıydı. Milleti örgütlemek ve seferber etmek için, Anadolu’nun bağrında bir Millî Hükümet kurulması öncelikli görevdi. Samsun’a çıkış, bu görevin ilk adımıydı. Atatürk, Amasya, Sivas, Erzurum, tekrar Sivas rotasından sonra Ankara’ya devrimin başkentini kurmak için geldi.
O’nu Dikmen’de Ankara zeybeğiyle karşılayan seymenler, aslında bir devrimi karşılıyorlardı.
Sovyet ressam Lansere'nin çizgileriyle zeybekler
İKİ STRATEJİ
Ali Fuat Paşa (Cebesoy), Bilinmeyen Hatıraları’nda, İstiklâl Savaşı başındaki strateji tartışmasını çok güzel anlatır (Bkz. Temel Yayınları).
İki strateji önerilmektedir. Atatürk, öncelikli görevin Anadolu’da bir hükümet kurulması olduğunu savunur. Ali Fuat Paşa, ‘Biz, diğer komutanlar önce Orduyu örgütlemek gerektiği düşüncesindeydik’ diye anlatır. Hayat, Mustafa Kemal Paşa’nın stratejisini doğrular. Çünkü Milleti seferber etmek ve Orduyu örgütlemek için, işgalcilerin denetiminde olmayan bir hükümete gerek vardır.
İKİ TOPLANTI
Kurtuluş Savaşı öncesindeki strateji tartışmalarında iki toplantı öne çıkar. Birincisi Amasya Komutanlar Toplantısı. Tarih: 16-21 Haziran 1919.
İkincisi, Sivas Kongresi’nden sonra yapılan Heyeti Temsiliye Toplantısı ya da İkinci Komutanlar Toplantısı. Tarih: 16-29 Kasım 1919 (Atatürk’ün Bütün Eserleri, c.5, s. 163-317). Sivas Komutanlar Toplantısı tutanaklarını incelemeksizin Kurtuluş Savaşını anlayamayız. İki strateji, bir kez daha orada tartışılır.
Mustafa Kemal Paşa, neredeyse yalnız başınadır. Bir siyasal fırka (parti) kurulmasının şart olduğunu savunurken yalnızdır, Onu bir tek arkadaşı Alfred Rüstem destekler. Meclisi Mebusan’ın Anadolu’da toplanması gerektiği noktasında yine yalnızdır. Anadolu’da bir Hükümeti Muvakkate (Geçici Hükümet) kurulması için diretirken de yalnızdır.
Meclisin İstanbul’da toplanması görüşü ağır basar.
İKİ AYLIK YALNIZLIK
Mustafa Kemal Paşa, 27 Aralık’ta Ankara’ya yalnız olarak gelir ve Ankara’da onu yalnızlık beklemektedir. Yunus Nadi, Atatürk’ün Ankara’daki 1920 yılı Ocak-Şubat aylarını “İki aylık yalnızlık” diye niteler.
Meclisin İstanbul’da toplanmasından önce, Ankara Kongresi yapılması kararı alınmıştır. Ankara Kongresini en iyi Prof. Nejat Kaymaz ağabeyimiz incelemiştir (Aydınlık, 14 Şubat 2010, s.20). İstanbul’a gidecek Müdafaai Hukuk Cemiyeti üyesi mebuslar, Ankara’da toplanacak ve yönlendirilecektir. Planlandığı gibi olmaz. Atatürk, yine de grup grup gelen mebuslarla toplantılar yapar. O toplantıların tutanakları da olağanüstü önemlidir. ATASE Arşivi’nde bulunan 8-152 nolu belgenin fotokopileri ve bugünkü yazıyla metinleri Askeri Tarih Belgeleri Dergisi’nden incelenebilir (Sayı 120, Nisan 2007, s.137). Kurtuluş Savaşı stratejisini anlamak için o tutanakları okumak da şarttır. Bu konuda yaptığımız inceleme, “Atatürk’ün 1920 Başında Mebuslarla Görüşme Tutanakları” başlığıyla yayınlanmıştır (Teori, sayı 213, Ekim 2007, s.53-61. Ayrıca bkz. Doğu Perinçek, Kemalist Devrim-4 Kurtuluş Savaşında Kürt Politikası, 4. Basım, İstanbul, Aralık 2012, s.194 vd).
Ankara toplantılarında alınan kararlar, İstanbul’da uygulanmaz.
Müdafaai Hukuk Grubu kurulacaktı, kurulmaz, Felahı Vatan diye bir grup kurulur.
Mustafa Kemal Paşa, Meclisi Mebusan Reisi seçilecekti seçilmez, Reşat Hikmet Bey seçilir.
Bir tek karar uygulanır: Atatürk Ankara’da kalacak. Kalmıştır, yalnız olarak.
YALNIZLIĞIN GÜCE DÖNÜŞMESİ
Ankara’daki yalnızlık, süreci okumaktaki yalnızlıktır, devrim kararlılığındaki yalnızlıktır. Ancak işte o yalnızlık, bir süre sonra güce dönüşür. Gücün kaynağı, kimi zaman yalnızlığı göze almaktadır.
İtilaf Devletleri, 16 Mart 1920 günü İstanbul’u işgal ederler. Meclis, iki gün sonra toplantıları erteleme kararı alır. Padişah, 11 Nisan 1920 günü Meclisi dağıtma emrini yayınlar. İstanbul meclissiz kalmıştır. Artık Atatürk, Ankara’da yalnız değildir.
Hayat, strateji tartışmasına son verir. Artık Kurtuluş Savaşı’nın tek stratejisi kalmıştır: Ankara’da Millî Meclis ve Millî Hükümet kurulacaktır. Savaşı Millî Hükümet yönetecektir.
26 Ağustos 1922 günü ‘Akdeniz’e ileri” emrini alan Ordu, “Büyük Millet Meclisi Orduları”dır.
İKİ DERS
Bütün bu süreçten iki ders çıkar:
Bir: Milletin bütün olanağını ve yeteneğini seferber etmek için, devrimci bir hükümet gerekliydi.
İki: Öncü Parti olmadan, Millî Meclis ve Millî Hükümet kurulamazdı.
Atatürk’ün Ankara’ya gelişi, Devrim stratejisi ve planının Ankara’ya gelişiydi.
GÜZEL ANKARA’NIN ARMAĞANI
Ankara Ankara, o zamandan beri Güzel Ankara’dır.
Bilmiyorum Ceyhan Mumcu Ağabeyimiz bu yazıyı beğenecek mi?
O, bizim milletimize Güzel Ankara’nın armağanıdır.
İKİ YIL KALDI
Atatürk’ün 98 yıl önce Ankara’ya geldiği bugün, Ankara Kulübü’nün kişiliğinde bütün Ankaralıları kutluyor ve selamlıyoruz.
İki yıl sonra Atatürk’ün devrim başkentini kurduğu Ankara’da, Atatürk’ün gelişinin yüzüncü yılında buluşmak üzere.
Atatürk’ün 98 yıl önce Ankara’ya geldiği bugün, Ankara Kulübü’nün kişiliğinde bütün Ankaralıları kutluyor ve selamlıyoruz.
İki yıl sonra Atatürk’ün devrim başkentini kurduğu Ankara’da, Atatürk’ün gelişinin yüzüncü yılında buluşmak üzere.
Alıntı Kaynak: https://www.aydinlik.com.tr/mustafa-kemal-pasa-nin-ankara-yalnizligindaki-guc-dogu-perincek-kose-yazilari-aralik-2017