20171221

Türklerde Kadına Verilen Değer

Türklerde Kadına Verilen Değer
1.) Türklerin en eski destanlarından biri olan Yaratılış Destanı'nın da
Yaratan'a ilham veren ''Ak Ana'' adında ki kadındır.
2.) Oğuz Kağan Atamızın kutlu eşlerinden biri mavi bir ışıktan,diğeri
kutsal bir ağaçtan doğmuş olağanüstü kadınlardır.
3.) Bilge Kağan kitabesinde Kağan ''Sizler Anam Katun, Büyük
Annelerim, Hala ve Teyzelerim, Prenseslerim.'' sözleri ile hitabına
başlar.
4.) Eski Türk inancına göre ''Han ile Katun'' gök ve yerin
evlatlarıdır.Kadının yeri yedinci kat göktür.
5.) Eski Türk destanlarında kadın erkeğinin her daim yanındadır.Kadın
erkeğinin güç ve ilham kaynağı kabul edilirdi.
6.) Türk kültüründe destan kahramanları iyi ata binen,iyi savaşan,iyi
kılıç kullanan kadınlarla evlenmek istemektedirler.
Örnek olarak Korkut Ata'nın Bamsı Beyrek hikayesindeki Banu Çiçek
Katun'u verebiliriz.
7.) Eski bir Türk atasözü; 
''Birinci zenginlik sağlık,ikinci zenginlikiyi bir kadın.''
8.) Savaşta kadınların düşman eline geçmesi büyük bir utanç sayılırdı.
9.) Oğuz Kağan destanından öğrendiğimize göre ırza tecavüzün cezası
ölüm veya gözlere mil çekilmesiydi.
Arap gezgini Ahmed bin Fadlan,Türklerin tecavüz suçlusunun
bacaklarından çapraz bağlanmış iki ağaca bağladığını ve ipin kesilmesi
sureti ile bacakların ayrıldığını hatıralarında belirtir.
10.) Yine Arap gezgini olan İbn'i Batuta şöyle der "Burada tuhaf bir
hale şahit oldum ki o da Türkler'in kadınlarına gösterdiği hürmetti.
Burada kadınların kıymeti ve derecesi erkeklerinden daha üstündür."
11.) Kağanın buyrukları yalnız "Kağan buyuruyor ki" ifadesiyle
başlamışsa geçerli kabul edilmezdi.
12.) Yabancı devletlerin elçilerinin kabulünde hatun da hakanla
beraber olurdu. Tören ve şölenlerde kadın, hakanın solunda oturur
siyasi ve idari konumlardaki görüşlerini beyan ederdi. Mesela büyük
Hun İmparatorluğu adına Çin ile ilk barış antlaşmasını Tanrıkut Mete
Han'ın Katunu imzalamıştır.
13.) Ebul Gazi Bahadır Han, Secere-i Terakime'de, Oğuz ilinde, yedi
kızın uzun yıllar beylik yaptığını anlatmaktadır.
14.) Kadının yüceliği Altay Dağları'nın en yüksek tepesine "Kadınbaşı"
ismi verilerek yaşatılmıştır.
15.) Eski Türklerde kadın miras hakkına sahipti. Kadının kendine ait
mülkü mevcuttu. Kadının bunu istediği gibi kullanma hakkı vardı.
16.) Eski Türklerde koca karısını boşayabildiği gibi,kadında kocasını
boşayabilirdi.
Diğer toplumların kadına bakışı
1.) İngiltere'de XI. asra kadar kocalar karılarını satabilirdi.
Hıristiyanlar ise; kadına şeytan gözüyle bakmışlardır. Yine İngiltere'de kadın "murdar" bir varlık sayıldığı için İncil'e el
süremiyordu. Kadınlar İncil'i okuma hakkına Hanry devrinde (1509-1547)sahip olmuşlardır.
2.) İngiliz piskoposu Dour'un 1888 yılında Westminster Kilise'sinde vaaz verirken söyledikleri:
"Bundan yüz sene öncesine kadar kadın erkeğin sofrasına oturma hakkına sahip olmadığı gibi sorulmadan söze başlaması da caiz değildi. Kocası başının ucuna kocaman bir sopa asardı ve karısı ne zaman emrini tutmazsa onu kullanırdı. Erkek çocuklar ise; analarına ev içinde bir hizmetçi kadından fazla paye vermezlerdi."
3.) Çin'de, boşanma hakkı sadece erkeğe mahsustu.
4.) Budizm'in kurucusu Buda ise; ilk başlarda kadınları dinine kabul etmemiştir.
5.) Roma hukukunda kadın, kendi malına hükmedemezdi, vasiyet yapamazdı. Roma hukuku kadını ergin kabul etmiyordu. Onu noksan akıllı sayıyordu. Roma'da dul kadının evlenmesi suç sayılıyordu.
6.) Çin'de yeni doğan çocuk, erkekse pahalı kumaşlara, kız ise bez parçalarına sarılırdı.
7.) İran'da kanları bozmamak için yakın akrabalarla evlilik uygun görülmüştür. Bu sebepten anaları ve kız kardeşleriyle evlenenler ortaya çıkmıştır. (Özellikle Mazdeizm'in popüler olduğu dönemde.)
8.) Cahiliye Araplarının kız çocuklarını diri diri gömmeleri bir gerçektir. Kız çocuğa sahip olmak onursuzluk sayılmıştır.

Alıntı Kaynak: https://abiskadergisi.blogspot.ru/2017/11/turklerde-kadna-verilen-deger.html