20190425

Çanakkale'de başka bir düşman figürü: İngiliz ordusundaki İrlandalı askerler.

25 Nisan 1915’te başlayan Gelibolu kara muharebelerine dair popüler anlatılar genelde daima Türklerin karşısındaki düşman figür olarak ANZAK imgesine odaklanır. Oysa, burada genelde atlanan bir ayrıntı vardır: İngiliz ordusundaki İrlandalı askerler.

İngiliz genelkurmayı I. Dünya Savaşı başlayınca insan kaynağı olarak tüm sömürgelerinin yanında İrlanda’dan da geniş çaplı olarak yararlandı. Tüm savaş boyunca 200.000’den fazla İrlandalı Batı cephesinde, Sina'da, Filistin’de ve elbette Gelibolu’da İngiltere adına savaştı.



3. İrlandalıların Türklerle ilk karşılaşması 25 Nisan 1915'te gerçekleşti. Yarımadanın güneybatı ucundaki çıkarma sahası olan Ertuğrul koyunda (V plajı) çıkarma görevi alan birlikler arasında Kraliyet 1. Dublin ve 1. Munster silahendazları da vardı.


 İrlandalı 1. Dublin ve 1. Munster taburları, çıkarma gemisine dönüştürülen River Clyde gemisinden Seddülbahir sahiline çıkacak birlikler arasındaydı. Bu çıkarma İngiliz ordusu adına hezimetle sonuçlandı. İrlandalıların çoğu sahile ayak basamadan vuruldu. Kayıplar korkunçtu.


Örneğin 1. Munster’dan Yarbay Tizzard günlüğüne 25 Nisan çıkarma harekatında Dublin taburunun 15 dakikada 21 subay ve 560 asker kaybettiğini yazmıştı. Yzb. G.W. Geddes’e göre, 1. Dublin taburunda subayların %96’sı, diğer kadronun %63’ü ya yaralı, ya ölü ya da kayıptı.
İrlanda 1. Inninskilling taburu da aynı gün İkiz Koyu’na (X Plajı) ayak bastı. O günden sonra dokuz ay boyunca neredeyse aralıksız çarpıştı. Savaş boyunca toplam mevcudu 2105'e ulaşan taburda savaşı sıyrık bile almadan bitiren sadece 2 subay ve 118 diğer rütbeden asker vardı.

Bu taburlar çıkarma sonrası Ağustos'a kadar güney sektöründeki Kirte, Kerevizdere muharebeleri gibi önemli muharebelerde yer aldılar. Ağustos'a gelirken, Müttefikler gittikçe uzayan savaşı bitirmek için yeni bir çıkarma harekatına karar verdi. Bu harekatın hedefi Suvla'ydı.

Bu çıkarmaya katılacak birlikler arasında İrlandalı gönüllülerden oluşan 10. Tümen de vardı. Bu tümen düzenli ordunun bir parçası olarak değil, Lord Kitchener’in orduya katılım çağrısı üzerine toplanmış bir birlikti.

 

10. Tümen’in yanında daha önce güneyde çarpışmış Munster, Inniskilling ve Dublinliler de çarpışmalara katılacaktı. Çıkarma 6 Ağustos gecesi başladı. Günlerce süren çarpışmalar Türk birliklerinin kahramanca direnişi sonucunda daha öncekiler gibi siper çarpışmasına döndü.



İrlandalılar Suvla cephesinde de korkunç kayıplara uğradı. 1. Munster’dan Yzb. Guy Nightingale, 22 Ağustos günü için “makineli tüfek ateşiyle hepsi biçildi … Yaralıların çoğu diri diri yandı, bir daha asla görmek istemeyeceğim berbat bir görüntüydü bu.” diye not düşmüştü.


İrlanda taburları Gelibolu muharebeleri boyunca yarımadada kaldı, ve Ocak 1916’daki tahliye sonrasında savaşa farklı yerlerde devam etti. Ancak muhtemelen hiçbiri, aralarından bazılarının vatanları Dublin'de kendi insanlarına karşı savaşmak zorunda kalacağını düşünmüyordu.


İrlanda tugaylarının Ertuğrul koyunda ayak basmasından bir yıl sonra, 24 Nisan 1916 günü İrlandalı milliyetçiler Dublin’de İngiliz hakimiyetine karşı ayaklandı. Tarihe Easter Rising (Paskalya Ayaklanması) olarak geçen bu ayaklanma, İrlanda bağımsızlığının taşlarını döşedi.


O yılın 24 Nisan günü İrlanda Cumhuriyetçi Kardeşliği'nin 1600 kadar destekçisi Dublin’de şehir postanesi başta olmak üzere bazı binaları ele geçirdi. Postaneye üç renkli bayrak çekildi. Ama ilk başta tüm İrlanda’da başlaması düşünülen isyan Dublin’le sınırlı kaldı.


Ayaklanmanın liderlerinden Patrick Pearse, postanenin basamaklarında İrlanda bağımsızlığını ilan eden duyuruyu okudu. Ne var ki isyancılar Dublin halkından bekledikleri desteği bulamadı. İngiliz ordusu bir hafta içinde karşı saldırıya geçti ve isyan bastırıldı.
 

Bu harekata katılan İngiliz birliklerinin arasında, 12. Inniskilling taburu ve Dublin silahendazlarından üç tabur da vardı. İrlandalı askerler, İrlandalı milliyetçilere karşı İngiliz bayrağı altında çarpıştı.


Mayıs ayında isyanın 15 lideri idam mangasının karşısına çıkarıldı. Ancak, İngilizlerin sert tedbirleri beklenenin tam tersi bir tepki uyandırdı. İsyan başladığı sırada İrlandalı milliyetçilere destek vermeyen Dublinliler, İngilizlerin sert yöntemlerini sorgulamaya başladı.


İrlandalıların Britanya hakimiyetini sorgulamalarında Gelibolu’da yaşanan korkunç kayıpların rolü olduğu söylenir. Ilımlı milliyetçiler savaşta Britanya’yı desteklemenin kısmi bağımsızlığı getireceği yönündeki fikirlerini Büyük Harp sonrasında artık terk ettiler.

İrlandalı şair Katharine Tynan şöyle der: “… insanın yüreğine gün be gün darbeler iniyordu. Çoğu arkadaşımız Suvla’da mahvolmak üzere 10. Tümen’le gitmişti. İlk kez öfke çöktü, çünkü hayatlarının boşa harcandığını ve yiğitliklerinin bilinmeden kalacağını düşünüyorduk.”

Üç yıl sonra 1919’da Canon O’Neill adında İrlandalı bir papaz, bu duygulardan hareketle bir ağıt kaleme aldı. Foggy Dew (Sisli Çiy) adındaki bu ağıt, zamanla Paskalya İsyanı’nın güçlü Kelt müzik geleneğiyle anlatıldığı bir şarkı haline geldi. Bu şarkının en dikkat çekici yönü


Gelibolu'ya göndermeler içermesiydi. O'Neill'a göre İrlandalılar İngilizler için değil, kendi vatanları için kan dökmeliydi. İrlanda askerleri “küçük ulusların özgür olabilmesi” için Suvla’da ve Seddülbahir’de kan dökmüştü, ıssız mezarları Suvla’nın dalgalarıyla yıkanıyordu.
  

22. Buradaki bağlantıda dinleyebileceğiniz örnek, Amerikalı Kelt punk grubu The Tossers'a aittir. youtube.com/watch?v=_PLCtf…

 
 
Kaynaklar:

YORUMLAR:


Turgut Turan @TurgutT23017985
İrlanda bağımsız mevzuunda katolik protestan ayrımı çok küvvetli rol oynamıştır hala da oynuyor

Yanıt:

İbrahim Ethem @demirciakincisi
İrlanda-Ulster ( K. İrlanda) ayrımında dediğiniz nokta bilhassa belirgindir tabii, haklısınız. Ama İrlandalıların Kelt kökenlerini yeniden diriltme çabaları da burada oldukça önem taşıyor.

Alıntı: Sosyal Medya


İbrahim Ethem 
@demirciakincisi