Milli bayramlarımız ve Serhat Özyar
- Aydınlık
Semih Koray
- Aydınlık
Semih Koray
Ulusal egemenlik, bir “devrim programı”dır. 23 Nisan 1920’de kurulan Büyük Millet Meclisi, Türk Devrimi’nin bu programı gerçekleştirmek için kurduğu öncü örgüttür. Milli hakimiyet, yalnızca devrimin hedefi değil, aynı zamanda devrimi başarıya ulaştırmanın örgütsel aracıdır. Tek başına program, dünyayı değiştirmeye yetmez. Değişimi gerçekleştirecek toplumsal gücün yaratılması gerekir. Milli devlet, gerçekten milletin örgütlenmiş haline dönüştürüldüğü ölçüde bu işlevi yerine getirir. Ülkemiz bugün de ancak milletin bütününün seferber edilmesiyle üstesinden gelinebilecek sorunlarla karşı karşıyadır. Yeniden 23 Nisan’a şiddetle ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde, günümüze ışık tutması dileğiyle, Ulusal Egemenlik Bayramımız kutlu olsun.
MİLLİ BAYRAMLARIMIZA YANSIYAN DEVRİM TARİHÇESİ
Atatürk Devrimi, kaynağında yatan Genç Türk Devrimi’nin hayal kırıklıklarından da gerekli dersleri çıkarmıştır. Gençliğe yaşam veren geleceği kurma irade ve arzusudur. Geçmişi geleceği kurmanın bir kaynağı olarak değerlendiren, “genç”; geleceği geçmişe gömen ise, “yaşlı”dır. “Her yaştan on milyon genç yaratan” Atatürk Devrimi’nin gençliğe bakış açısı, budur. Dünyada devriminin ilk iki önemli halkasından birini gençliğe, diğerini de çocuklarına adayan ve devrimin geleceğini gençliğine emanet eden başka hiçbir ülke yoktur.
DEVRİMCİLİK İLKESİ
Atatürk Devrimi, karşılaştığı sorunları adım adım çözüme kavuşturarak ilerlemiştir. Devrimin özünü yansıtan “Altı Ok”tan her biri, bu sürece koşut olarak farklı tarihlerde programa dahil edilmiştir. Devrimcilik İlkesi’nin program ve anayasaya en son katılan ilke olması ve 19 Mayıs’ın daha öncesinde de kutlanıyor olmakla birlikte 1938’de resmi bayram haline getirilmesi, özel bir anlam taşımaktadır. Çünkü bu ilke, devrimin belli alan ve kesimlerde kireçlenmeye yüz tuttuğu bir dönemde, devrimin arasız olarak sürdürülmesi gereksinimini vurgulamaktadır. Amaç, devrim iradesinin yeniden güçlendirilmesidir.
Bugün ülkemizin 19 Mayıs’ın devrim iradesine ve 23 Nisan’ın temsil ettiği milletin topyekûn birliğine her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır.
Alıntı/Kaynak: https://www.aydinlik.com.tr/milli-bayramlarimiz-ve-serhat-ozyar-semih-koray-kose-yazilari-nisan-2019
Bizim milli bayramlarımız, aynı zamanda Atatürk Devrimi’nin tarihçesini yansıtır. 19 Mayıs, kurtuluş ve devrim iradesinin simgesidir. 23 Nisan, milli devletimizin miladıdır. 30 Ağustos, milli devlet ve ordumuzun kurtuluşu zaferle taçlandırmasıdır. 29 Ekim, Cumhuriyet Devrimimizin mührüdür.
Her devrim süreci, iniş ve çıkışlarla ilerler. “Ölürsem görmeden millette ümit ettiğim feyzi - Yazılsın sengi kabrime vatan mahzun, ben mahzun” diyen Namık Kemal, mahzun ölmüş ve bu dizeleri mezar taşındaki yerini almıştır. Gençliğe yönelik ümitlerini oğlu Halûk’ta simgeleştiren Tevfik Fikret, uğradığı hayal kırıklıklarına karşın, aramızdan “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şair” olarak ayrılmıştır. Fikret’in çocuk şiirlerini hayatının son dönemlerinde yazmış olması, umudunun tükenmezliğinin bir işaretidir.Atatürk Devrimi, kaynağında yatan Genç Türk Devrimi’nin hayal kırıklıklarından da gerekli dersleri çıkarmıştır. Gençliğe yaşam veren geleceği kurma irade ve arzusudur. Geçmişi geleceği kurmanın bir kaynağı olarak değerlendiren, “genç”; geleceği geçmişe gömen ise, “yaşlı”dır. “Her yaştan on milyon genç yaratan” Atatürk Devrimi’nin gençliğe bakış açısı, budur. Dünyada devriminin ilk iki önemli halkasından birini gençliğe, diğerini de çocuklarına adayan ve devrimin geleceğini gençliğine emanet eden başka hiçbir ülke yoktur.
DEVRİMCİLİK İLKESİ
Atatürk Devrimi, karşılaştığı sorunları adım adım çözüme kavuşturarak ilerlemiştir. Devrimin özünü yansıtan “Altı Ok”tan her biri, bu sürece koşut olarak farklı tarihlerde programa dahil edilmiştir. Devrimcilik İlkesi’nin program ve anayasaya en son katılan ilke olması ve 19 Mayıs’ın daha öncesinde de kutlanıyor olmakla birlikte 1938’de resmi bayram haline getirilmesi, özel bir anlam taşımaktadır. Çünkü bu ilke, devrimin belli alan ve kesimlerde kireçlenmeye yüz tuttuğu bir dönemde, devrimin arasız olarak sürdürülmesi gereksinimini vurgulamaktadır. Amaç, devrim iradesinin yeniden güçlendirilmesidir.
Bugün ülkemizin 19 Mayıs’ın devrim iradesine ve 23 Nisan’ın temsil ettiği milletin topyekûn birliğine her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır.
Alıntı/Kaynak: https://www.aydinlik.com.tr/milli-bayramlarimiz-ve-serhat-ozyar-semih-koray-kose-yazilari-nisan-2019