20191208

📖 ✍️ Oktay Sinanoğlu'nun "Hedef Türkiye" Kitabından 22 Alıntı


Oktay Sinanoğlu'nun "Hedef Türkiye" Kitabından 22 Alıntı 
Turkau.com
Kitap Kurdu Turkau.com'un kitap kurdu içerikleri.

“Türk Einstein” olarak bilinen ve dünyaca ünlü bir araştırmacı ve kimya, moleküler biyofizik ve biyokimya profesörü olan Oktay Sinanoğlu‘nun “Hedef Türkiye” kitabından 22 alıntı derledik. İyi okumalar.

1- Dil Nedir?

Dil insan vücudunda dolaşan kan gibi toplumun her şeyiyle ilgilidir, hem teknolojisiyle, hem bilimiyle bir temel alt yapıdır. Bu zedelendiği taktirde hiçbir şeyi bina etmek, birbiriyle bir araya getirmek de mümkün değildir.”

2- Dilimize Sarılalım

“Osmanlıca, Öz Türkçe diye bir ayrım kabul edilemez. İkisi de Türkçedir. Türkçenin her lehçesine, her düzeydekine, eskisine, yenisine sıkı sarılalım.”

3- Yabancı Dil Öğrenmek, Türkçe’yi Unutmak

“Yabancı dilleri öğrenmek başka, Türk Milleti’ne Türkçe’yi unutturmak başka. Bir ülkenin dilini yok etmek, o ülkenin, o ulusun, o milletin adını tarihten silmek demektir. Türkçe konuşurken yarı İngilizce laflar sokuşturmak marifet değil, kimliksizlik, haysiyetsizlik alametidir.”

4- Batıya Mı Karşıyız?

“Biz Batı‘ya falan da karşı değiliz. Biz; haysiyetsizliğe karşıyız, yamyamlığa, barbarlığa, hunharlığa, birtakım milletleri soykırımdan geçirip de ondan sonra bir de insan hakları edebiyatı yapanlara karşıyız.”

5- Avrupa İnsan Hakları İhlallerinin Hesabını Vermelidir

“Türkiye’ye gelince -insan hakları- dersi vereceğine, Avrupa önce Bosna’da, Cezayir’de, Kosova’da yaptırdığı katliamların hesabını vermelidir.”

6- Bilim Dili Nedir?

Bilim dili İngilizce falan değildir, bu zıpırın dilinden bilim dili mi olur! Bilim dili matematiktir. Gençler, bilim için akıllarını matematiğe sarılarak, gönüllerini ise Türkçeye sarılarak geliştirecekler.”


7- Beyin Göçünün Sebebi Nedir?

“Beyin göçünün nedeni: 1980’den sonra yani YÖK’ün kurdurulmasının ardından Türkiye’de bilim ve araştırmanın bitmesidir. Bilim adamı araştırma yapmak için uğraşacakken, ders başına para alarak 40 saat ders veriyor haftada.”

8- 'Türk' ve 'Türkiyeli'

“Türkiyeli” lafını Türk dememek için kullanıyordu içeride birileri biliyorsunuz; efendim, bir türlü Türk diyemiyor; kendisi basbayağı Türk, başka dil de bilmiyor, her şeyiyle Türk, bırak soyunu sopunu, kültürüyle Türk. Adam tutmuş yazıyor “Türkiyeli”, “Türk demek olmaz ırkçılık.” ondan sonra kalkıyor orada başkaları için bir sürü edebiyat yapıyor, Türk’ten gayrı kimden bahsetse ırkçılık olmuyor.

9- Batının Derdi Türk İle

“Asıl olan asırlardır bütün Batı‘nın kafasında olan, “Endülüs’ü sildik, bu topraklarda Türk müslüman lâfını bile bırakmayacağız.” düşüncesini fiiliyata geçirmektir. Buna Türkiye de dâhil tabii… Bilhassa Türkiye üzerinde vardır. Niye Türkiye üzerinde vardır? Dikkat edersen başka müslüman ülkelerle de uğraşırlar da zaten çoğunu sömürge yapmışlar açık konuşalım, Araplardan pek fazla tedirgin olmazlar. Çünkü İslâm’ın koruyuculuğunu bin sene Cenabı Hakk Türk milletine nasip etmiştir. Batı, İslâm Dünyası‘nın yeniden toparlanıp kendi kaderine kendisi hâkim olur duruma gelmesini olsa olsa Türklerin başarabileceğini biliyor. Türk Dünyası‘nı da. Dolayısıyla Batı‘nın derdi Türk iledir.”

10- Sahte Aydınlar

“Aslında Türkiye’de ihraç edilen beyin değildir. İhraç edilen beyin hammaddesidir. Hammaddeyi biraz işlerler arasında çok yetenekli işe yarayacaklart kendine ayırır ve kullanır. Tabi bunların karakter sahibi olmamasi, milletini sevmemesi gibi özelliklerinin olması gerekir. Geriye kalanları da ülkesine geri gönderir; o ülkede kullanırlar, sahte aydın olarak.”

11- Ne Mutlu Türküm Diyene Nedir?

“Atatürk’ün -Ne Mutlu Türküm Diyene- lâfını dağlar, taşlar yazıyor. Seneler sonra biz öğrendik ki tesadüfen, onun baş tarafı varmış. Atatürk öyle dememiş. Atatürk demiş ki, “Türk demek, Türkçe demektir, ne mutlu Türküm diyene” demiş. Çünkü Türk olmanın birinci unsuru, Türkçe, her şeyi Türkçe’yle yapmaktır. Ayrıca istediği kadar yabancı dil bilsin, kişioğlu önce kendi ülkesinin dilini iyi bilmelidir. Zaten kendi dilini iyi biliyorsa, yabancı dili de iyi öğrenir, kolay öğrenir, bilimi, düşünmeyi de.”


12- Hedefsizlik ve Heder Olan Ömürler

“Dikkat ediniz, şahıslar olarak da, milletler olarak da insanların büyük çoğunluğu asıl ne istediğini bilmez; bunu bilmek çok zordur. Çünkü hep ufak tefek gündelik şeylerle uğraşır; araba alacağım, taksitleri ödeyeceğim, veya bir ev alacağım, evi badana ettireceğim, çocuğu şu okula (misyoner okuluna!) göndereceğim, vb.; derken ömür geçer gider.”

13- Sağcılık ve Solculuk

Hiçbir ayrımcılığı kabul etmiyorum. Türkiye’deki 1950’lerden beri başlayan ve yoğunlaşan dış kaynaklı ayrımlar, sağcılık, solculuk, şuculuk, buculuk gibi ayrımların hepsi dışarıdan özellikle çıkarıldı.

14- Kendi Kimliğine Saygı

Kafalar garibanlaşmış, hatta perişan olmuş; çünkü kafalar köleleştiriliyor, kafalar sömürgeleştiriliyor. Kendine itibarı olana başkası da itibar eder. Aşağılık duygusundan kurtulmaktan öte, kendine güveni olan insanlardan oluşan bir toplum yaratmak için ne yapmalı? İnsanların kendine güveni nasıl oluşturulur?”

15- Hedefler Ne İşe Yarar?

“Hedef” lafı bana bir yerde okuduğum Musevi atasözünü hatırlatıyor. Diyor ki: “Ülküler bir yıldıza benzer, belki o yıldızı tutamazsın ama oraya doğru yürürsün.”



16- Suni Gündemler

“Türkiye’nin uyanmaması için bizi suni gündemlerle oyalamaya çalışıyorlar.”

17- Türkiye’de Tarım ve Hayvancılık

“Türkiye’de tarım ve hayvancılığın yok edildiğini herkes biliyor. Yakında aç kalacağımızı, buğday ülkesi Türkiye’nin buğday ithal ettiğini herkes biliyor.”

18- Dershaneler

“Ankara’nın her sokağında, her apartmanın binasının her katı ayrı dershane. Dünyada böyle bir şey görülmemiştir. Ezberci yetiştiriyorlar,kafası çalışamaz adam yetiştiriyorlar. Eğitim tamamıyla sıfırlanmış. Ortaöğretim de öyle, üniversiteler de öyle.”


19- Kantinde Çok Vakit Geçiren Üniversite Öğrencileri

“Türk gençliği, üniversiteli gençlik sınıfta yok, laboratuarda yok, araştırma yok, düşünme yok, bir şey yok, hepsi kantinde. Kantinde ne yapıyorlar? Vatan mı kurtarıyorlar? Hayır; oturmuşlar duvara bakıyorlar, saatlerce. Dedim bunlar nasıl vakit buluyorlar? Bu gençliğe bu kadar iş düşerken, önüne bu kadar hedef çıkmışken, gençlik nasıl oluyor da saatlerce kantinde aylak aylak oturup duvara bakıyor? Nasıl vakit buluyorlar?”

20- Japonlar ve Planlama

“Japonlar; meselâ 1980’de 10 senelik plan yaptılar, milli hedef tâyin ettiler. Dediler ki, beşinci nesil bilgisayarları ve çipleri biz üreteceğiz, biz yapacağız.”

21- Akademisyenlik İçin Yabancı Dil

Adam Türk üniversitesine öğretim üyesi olacak, İngilizce’den imtihana giriyor. Bakalım bir Türkçe’den imtihan et, aday Türkçe biliyor mu? Sözüm ona “Türk”” üniversitesi olan yerde Türkçe bilmeyen Hoca’nın işi ne? Sadece Tarzan İngilizcesi bilmekle adam olunmaz, ancak bir Anglo-Sakson sömürgesinde sömürgecinin hizmetkârı olunur.”

22- Ümitsiz Miyiz?

Fakat ey vatanseverler! Üzülmeyin, bakın bende ümitsizlik var mı? Kesinlikle “Hayır!” Ümitsizlik olsaydım, buralarda; yalnız burada değil, Türkiye’nin her tarafında, gece gündüz konuşup yazıp durur muydum?”

Alıntı/Kaynak: https://turkau.com/oktay-sinanoglu-hedef-turkiye-alintilar/