20180128

'Rusya’da doğdu, Türkiye’de Türk gibi yetiştirildi'


Rusya’da doğdu, Türkiye’de Türk gibi yetiştirildi
Yıl: 2007
Beyaz Rusya’nın Pinsk kentinde, Rus bir çiftin çocukları olarak dünyaya gözlerini açan ve 2 yaşındayken, annesinin İzmirli bir turizmciyle evlenmesi üzerine Türkiye’ye gelen Vladimir Ambrajevitch, 5 yıl sonra annesi ölünce, üvey babası tarafından Türk geleneklerine göre büyütüldü. 

Tam bir Atatürk hayranı ve fanatik Galatasaray taraftarı olarak büyüyen Vladimir Ambrajevitch (20), bir nüfus cüzdanı bile olmadan, annesinin ikametgah tezkeresi üzerinden aldığı geçici ikametgah belgesiyle üvey babasının evinde kalarak, liseden mezun oldu. Ancak liseden mezun olmasının ardından sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Tamamen Türk geleneklerine göre yetiştiğini, Türkiye’yi ülkesi kabul ettiğini kaydeden Vladimir Ambrajevitch, yaptığı başvuruda şunları ifade etti:

“Ben tamamıyla Türk kültür, örf ve adetlerine göre yetiştim. Ülkem kabul ettiğim Türkiye Cumhuriyeti’nden, öz babam kabul ettiğim Hakan Taktuka ve ailesinden ayrılmak istemiyorum. 14 yaşında kendi isteğimle sünnet oldum. Rusça ve Belarusca’yı hiç bilmiyorum. Belarus’ta pasaport almak amacıyla bulunduğum 5 ay zarfında, kendimi tamamen yabancı bir ülkede hissettim ve bu hislerle ülkem kabul ettiğim Türkiye’ye ve ailem kabul ettiğim Taktuka Ailesi’nin yanına döndüm. Anadilim Türkçe’dir.’’ 


Annesinin ölümünden sonra üvey babası Hakan Taktuka, üvey babaannesi Mediha Taktuka ve üvey halası Tülay Karakurt tarafından büyütüldüğünü belirten Vladimir Ambrajevitch, her türlü bakımının da bu aile tarafından karşılandığını belirtti. 
     
“Vova’yı oğlum gibi seviyorum’’ 
     
Turizmci üvey baba Hakan Taktuka (44), AA muhabirine yaptığı açıklamada Vladimir Ambrajevitch’in annesi olan eşi Tanna’nın 1998 yılında Rusya’ya yaptığı bir ziyaret sırasında hırsızlar tarafından öldürüldüğünü dile getirerek, o dönemde 7 yaşında olan oğlu Vladimir’e kendisinin sahip çıktığını anlattı. 

Vladimir’i bırakmaya gönlünün razı olmadığını dile getiren Taktuka, şunlar söyledi: 

“Vladimir yani Vova’yı kendi oğlum olsa bu kadar severim. Annesi Tanna ile 1993 yılında aşık olarak evlendim. Annesi ölünce oğlunu ortada bırakmaya gönlüm razı olmadı. Eşimden bana tek yadigar oldu. Zaten Rusya’dan kimse de çocuğu arayıp sormadı. Benim başka çocuğum da yok. Yıllardır Vova’nın Türkiye’de kalması ve Türk vatandaşlığına geçebilmesi için mücadele veriyoruz.’’

Eşi Tanna’nın evlendikten sonra Türk vatandaşlığına geçtiğini, Vova için de başvuruyu yaptıklarını belirten Taktuka, ancak yasalara göre çocuğun reşit olmadan vatandaşlığa geçmesinin mümkün olmadığını öğrendiklerini, eşinin ölümü üzerine de işlemleri tamamlamanın mümkün olmadığını anlattı. 

Hakan Taktuka, Vladimir’in, liseyi bitirinceye kadar annesi ölmeden çıkarılan ikametgah tezkeresi üzerinden, Emniyet Müdürlüğü kontrollü olarak Türkiye’de kalabildiğini dile getirdi. 

Vladimir’in lise eğitimini tamamladıktan sonra sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını kaydeden Taktuka, “Oğlum 5 aylığına gittiği Rusya’dan iki aylık turist vizesi alarak geri döndü. 29 Mart 2007 tarihine kadar yeniden Rusya’ya gitmesi gerekiyor’’ dedi. Hakan Taktuka, Vladimir’in vatandaşlık işlemlerini başlatmak için öncelikle ikametgah tezkeresi almak zorunda olduklarını, bu amaçla İzmir Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduklarını dile getirdi. Taktuka, Vladimir’in Türk vatandaşlığına geçmesi halinde, Aile Mahkemesine dava açacağını ve çocuğu nüfusuna geçirmek istediğini dile getirdi. 
     
Torunlarından ayırmadı

Üvey babaanne Mediha Taktuka (64), Vova’yı öz torunu gibi sevdiğini ve diğer torunlarından ayırmadığını belirterek, ’’Uzun yıllardır birlikteyiz. Vova çok küçükken evimize geldi, diğer torunlarıma ne aldıysam, ona da aynısını aldım. Hepsine eşit davrandım. Zaman zaman sıkıldığımız da oldu, ancak hepsini sevgiyle aştık. Biz Vova’yı sevgiyle büyüttük’’ dedi. 

Vova’nın gitmesinden endişe duyduğunu ifade eden Mediha Taktuka, ’’Onsuz ne yaparım bilmiyorum, gideceği düşüncesini aklımdan bile geçirmek istemiyorum. Onu ben büyüttüm, ben ölsem, kızım ona bakacak. Onun için bizimle beraber mutlu bir gelecek istiyoruz’’ diye konuştu. 

“Rusya’ya yabancıyım”     
  
Vladimir Ambrajevitch, kendini Rusya’ya yabancı hissettiğini, pasaport işlemleri için 5 ay kaldığında sıkıntı çektiğini belirterek, şunları söyledi: 

“Tek kelime Rusça bilmiyorum, konuşulanları anlamıyorum. Orada sadece anneannem var ama ona da çok yabancıyım. Onlarla kalmak istemiyorum. Zaten orada da beni ’Türk’ diye çağırıyorlar. Tek isteğim, ikametgah tezkeresini alıp Türk vatandaşı olmak. Türk vatandaşı olduktan sonra adımın da Atilla olmasını, hukuk eğitimi almayı istiyorum. Arkadaşlarım, her şeyim burada. Beni vatanımdan ayırmasınlar.’’  

Haber Kaynağı-Gazete Yenigün (Kaynak adres kaldrılmış)
http://www.gazeteyenigun.com.tr/icerik.asp?page=guncel&tarih=2007-02-25&nID=14752


    


Vova, Türk vatandaşlığına kabul edilmedi
Yıl: 2010
Yazıda, Beyaz Rusya uyruklu Ambrazhevich’in Türkiye’de 5 yıl kesintisiz ikamet etme şartı oluşmadığı için vatandaşlık talebinin reddedildiği belirtildi.
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen yazıda, Vladzimir Ambrazhevich’in talebi üzerine dosyasında inceleme yapıldığı, talebin 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu uyarınca incelendiği ve tamamlandığı ifade edilerek, "Türkiye’de kesintisiz 5 yıl ikamet etme şartını oluşturmadığından bu talebin reddedildiği anlaşılmıştır" denildi.

Yazıda, Beyaz Rusya uyruklu Ambrazhevich’in Türkiye’de 5 yıl kesintisiz ikamet etme şartı oluşmadığı için vatandaşlık talebinin reddedildiği belirtildi.

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen yazıda, Vladzimir Ambrazhevich’in talebi üzerine dosyasında inceleme yapıldığı, talebin 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu uyarınca incelendiği ve tamamlandığı ifade edilerek, "Türkiye’de kesintisiz 5 yıl ikamet etme şartını oluşturmadığından bu talebin reddedildiği anlaşılmıştır" denildi.

Yazıda, şu ifadelere yer verildi.
"Adı geçenin ikamet etme şartını gerçekleştirmesi ve 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca genel hükümlerde aranılan diğer şartları taşıması halinde yerleşim yerinin bulunduğu İl Valiliğine bir dilekçeyle müracaat etmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, oturma izni ve sınır dışı edilmesiyle ilgili hususlar Genel Müdürlüğümüz görev alanı içerisinde olmayıp, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün görev alanı içerisindedir."

HAKAN TAKTUKA: "BAŞBAKANLIKTAN YANIT BEKLİYORUZ"

Vova’nın sınır dışı edilmemesi için Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yazı yazdığını ve oğlu Vova’nın da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdiğini Taktuka, şöyle devam etti:
"Vova’nın dili Türkçe, dini Müslüman. Geriye doğru 5 yıl kesintisiz Türkiye’de yaşamadığı için vatandaş olamayacağı bildiriliyor. Bu çocuk, Türkiye Cumhuriyeti okullarında okudu, her sene okullar yabancı öğrencileri bildiriyor. O zaman neden göndermediler bu çocuğu? 2008 yılında pasaportunu alabilmek için Beyaz Rusya’ya gitmişti, yine yurdu bildiği Türkiye’ye, yuvası bildiği evimize döndü. Şimdi Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan vatandaşlık ve oturma izni için yardımlarını bekliyoruz. Vova ya Beyaz Rusya’ya geri dönecek ya da burada görücü usulü bir evlilik yapacak."

BEYAZ RUSYA UYRUKLU VOVA TÜRK GİBİ YETİŞTİ

Hakan Taktuka, bir Beyaz Rus ile yaptığı ilk evlilikten bir oğlu bulunan Tanna Ambrazhevich ile evlenerek İzmir’de ailesinin yanına yerleşmişti.

Tanna Taktuka’nın Beyaz Rusya’ya yaptığı bir iş seyahatinde ölmesi üzerine üvey oğlu Vladzimir Ambrazhevich’i Taktuka ailesi yetiştirmişti.

İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini Türkiye’de hiçbir kan bağı bulunmayan Türk aile yanında alan Vladzimir Ambrazhevich’in bir süre önce Türkiye’yi terk etmesi istenmişti.
Vladzimir Ambrazhevich de Türk vatandaşlığına geçmesi veya oturma izni verilmesi talebiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupta, şu satırlara yer vermişti.
"Hiç kimsenin dünyaya gelirken anne ve babasını, dilini, dinini ve ırkını seçme hakkı yoktur. Ben, 15 yıldır birlikte yaşadığım Hakan Taktuka ve onun ailesini öz ailem olarak biliyorum.
’Türkçe konuşurum’ demiyorum, ana dilim Türkçedir. ’Türk örf ve adetlerini iyi bilirim’ demiyorum, o benim yaşam tarzımdır. ’Dinim İslamdır’ demiyorum, ben kendi arzusuyla küçük yaşta sünnet olmuş, Müslüman bir Türk’üm. Ben bu ülkenin vatandaşlarının güldüğüne gülerim, ağladığına ağlarım, ben sizlerden biriyim, benim ağız tadım da aynı sizin gibidir, aynı yemekleri severim.

Resmi olmasa da gönülden bir Türk vatandaşı olarak, bu vatandaşlığı artık resmen hak ettiğimi ispat edebilmek için daha fazla yapabilecek neyim kalmış olabilir ki? Beni anavatanımda tutabilmek için anlaşmalı evlilik teklifi fedakarlığında bulunan aile yakınlarımın yardım önerilerini de kabul etmeyi içime sindiremedim. Ben gönülden sevebileceğim bir Türk kızıyla evlenmek ve yeni bir Türk ailesi kurmak istiyorum.

Çok özel durumumu değerlendirerek, ısrarla uzatılmayan oturma iznimin verilmesini, olası sınır dışı edilme işleminin yüksek makamlarınızca engellenmesini, artık hak ettiğime inandığım Türk vatandaşlığım için gerekli prosedürün başlatılmasını arz ediyorum."

Vladzimir Ambrazhevich’in annesi Tanna ile evlendikten sonra "Vova" adıyla hitap ettiği Vladzimir’i oğlu kabul ettiğini, Tanna’nın ölümünden sonra Beyaz Rusya’dan hiçbir akrabasının arayıp sormadığı için Vova’yı bir Türk ve Müslüman olarak yetiştirdiğini ifade eden Hakan Taktuka, ilk, orta ve lise eğitimini Türkiye’de alan ve bugün 24 yaşında olan üvey oğlunun sınır dışı edilmesinin gündeme geldiğini söyledi.
Alıntı Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/vova--turk-vatandasligina-kabul-edilmedi-magazin-1260332/