Tubaların giysileri genelde tuvaldan yapılır. Kadınlar çiçek desenli, kolları uzun ve geniş, yakaları ayrıca süslenmiş elbise giyerler. Kışın ise kemerlerinde çeşitli geometrik şekilleri olan uzun keçeden yapılmış kaftan giymişler.
İnanç ve manevi kültür bakımından halkının çoğunluğu Ortodokslardır. Geleneksel inançları ise Şamanizme dayalıdır. Dini inançlarında avcılık ruhları Şanır’ın yeri oldukça büyüktür. Onlara göre Şanır, insan görünümlü beyaz sakallı ve hızlı koşan maral üstünde, elinde bir tutam sarı akasya ile sürekli dolaşan bir ruhtur. Şanır’a yeterli kadar ilgi göstermedikleri zaman onları hastalıkla sınadığını düşünürler. Bu nedenle de hayatlarında Şanır’ı çok önemserler.
Tubalar geçimlerini genellikle avcılıktan sağlarlar. Toplu olarak maral, keçi ve ayı avlarına çıkarlar. Tekli olarak sadece küçük kürklü hayvanları avlarlar.
Tubalar avcılığın dışında еkin işleri ile de uğraşırlar. En çok arpa ve buğday ekerler.
At ve inek besleyerek etinden ve sütünden yararlanırlar. Tubalar sütten kımız ve peynir çeşitleri de üretirler. Diğer uğraşları ise balıkçılık, balcılık ve çeşitli otları toplamaktır.
Orman ortamında yaşadıkları için kerestecilik de yaygındır. Ev eşyalarının çoğunluğu tahtadan yapılır; keseler, tabaklar, kaşıklar vs.
At ve inek besleyerek etinden ve sütünden yararlanırlar. Tubalar sütten kımız ve peynir çeşitleri de üretirler. Diğer uğraşları ise balıkçılık, balcılık ve çeşitli otları toplamaktır.
Orman ortamında yaşadıkları için kerestecilik de yaygındır. Ev eşyalarının çoğunluğu tahtadan yapılır; keseler, tabaklar, kaşıklar vs.
Tubaların el sanatlarında keçe dokumaları da yaygındır.
Tubaların evleri 4-6-8 köşeli olup genelde kalın tahtadan yapılır ve koni şeklinde olur. Onlar 3-5 aile birleşip yan yana yerleşirler.
Evlerin çoğunluğunda pencere olmaz ve ateş yakıldığı zaman duman en tepedeki özel olarak bırakılan delikten çıkar.
Tubaların evleri 4-6-8 köşeli olup genelde kalın tahtadan yapılır ve koni şeklinde olur. Onlar 3-5 aile birleşip yan yana yerleşirler.
Evlerin çoğunluğunda pencere olmaz ve ateş yakıldığı zaman duman en tepedeki özel olarak bırakılan delikten çıkar.
Tubalar “söök” (kemik) dedikleri atalarının kökenlerini çok önemserler. Toplum ve aile içinde atalarının soylarını ve sırılamalarını her zaman dile getirirler ve saygı duyarlar. Onların insanlarla tanışırken ilk sordukları soruları; “Sen hangi kökendensin, ataların kimler..? Yedi atanı sayar mısın..?” olmuştur. Tubalarda aynı soydan birileriyle evlenmek de yasaktır.
Günümüzde Tubaların çoğunluğu Altay Cumhuriyetinin Türoçak ve Çoy bölgelerinde yaşamaktadırlar. 1960 da düzenlenen yeniden yapılandırma, köy ve kasabaları genişletme ve geliştirme projesi sırasında bir çok küçük Tubalar köyleri yok olmuştur…