20171130

Laiklik ve Türk kültürüne sahip çıkmak...



Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev:
“Biz İslam’ı resmi din olarak kabul ediyor ve bundan gurur duyuyoruz. Fakat Müslümanlığımızı konu ederek bir yerlere gelemeyiz. Çünkü diğer Müslüman devletlere ve İslam’ı yaşama biçimlerine saygımız sonsuz, fakat biz Arap değiliz.
'Biz göçebe ve Türki bir halkız. Araplar gibi kızlarımızı dini, kültürel veya toplumsal baskılarla kapatıp bunu Müslüman devlet imajı olarak kullanamayız.
Onları çarşaflara bürüyerek eve hapsetmek bizim yolumuz değildir. Tekrarlıyorum; herkese saygımız sonsuz. Fakat giyim - kuşam insanların kendi özelindedir. Biz Kazak’ız. Halkımız göçebe hayatı boyunca at üstünde bugünlere kadar kadın-erkek ayrımı yapmadan geldi.
Kadınlarımız erlerinin yanında veya ardında değil, önünde yürüdü. İslam öncesinde kadınlarımız nasıl isterse öyle giyinirlerdi ve toplumu rahatsız etmek gibi bir amaçları hiç olmadı.
Bugün sorun olması hiç mümkün değildir. Müslüman ve Sünni bir halk olmamız insanların hayatlarına karışmamız için sebep değildir.”



Mustafa Kemal Atatürk ve Laiklik

''Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz.''

''Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiç kimse hiçbir kimseyi, ne bir din, ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.''