20190704

✍️ 🇨🇦Kanada’ya göç eden 🇹🇷Türkler - Dr. Işıl Acehan

Kanada’ya göç eden Türkler, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1914’te I. Dünya Savaşı’na girmesiyle hiç ummadıkları bir olayla karşılaştılar...yaklaşık 200 Türk işçi bir gece polis tarafından evlerinden alınıp...tehcir edilip toplama kampına gönderilirler.

Dr. Işıl Acehan

Kanada’nın Ontario Eyaleti’ne bağlı Brantford kentinde 1873 yılında kurulan Mount Hope Şehir Mezarlığı’nda “Turkish Plot” (Türk Bölümü) diye adlandırılan bir bölümde Osmanlı’dan göç eden Türkler yatmaktadır.

Bu mezarlar, Osmanlı İmparatorluğu’ndan, özellikle şu anda Bingöl’e bağlı bir ilçe olan Kiğı Kazası’ndan Kanada’ya 1900’lü yılların başında, burada bulunan dökümhanelerde işçilik etmek üzere göç edip, daha sonra hayatlarını kaybeden Osmanlı vatandaşı Müslümanlara aittir. Kayıtlı 16 mezardan 14’ünün mezar taşı bile bulunmamaktadır. Peki, kimdir bu Türkler?


Kanada’ya Osmanlı göçlerinin başlaması

1900’lü yılların başında ABD ve Kanada’ya Osmanlı İmparatorluğu’ndan önemli sayıda Türk ve Kürt göçleri yaşanmıştı. Göç edenlerin çoğu New York, Michigan, Massachusetts, Illinois, Indiana gibi eyaletlerin endüstriyel şehir ve kasabalarına yerleşmişti. Göç edenlerin bir kısmı da Kanada’nın Ontario Eyaleti’ndeki Brantford şehrinin dökümhanelerinde çalışmak üzere gitmişti. Özellikle Kiğı’dan göç edenler, orada çalışan akrabaları ve hemşerilerinden dolayı, Kanada’ya göç etmişti. Bu göçmenler Kanada’nın ilk Müslüman topluluğuydu ve kayıtlarında hepsi Türk olarak belirtilmişti.
Michigan Eyaleti’ne de Kiğı’dan önemli sayıda göç olmuştu ve göçmenlerin sınır geçiş kayıtlarında Detoit-Kanada arasında pek çok kez geçiş yaptığı görülmektedir. Detroit’te Kurtuluş Savaşı’nda kurulan Kızılay Derneği’nin de başkanı, iş adamı Ali Ağa (Ali Timur) da Kiğılıydı ve Türkiye’ye pek çok kez, özellikle Kurtuluş Savaşı yıllarında önemli miktarda maddi yardım göndermişlerdi.

Çocuk Esirgeme Kurumunun kurucusu Dr. Mehmet Fuad, Kurtuluş Savaşı sırasında babalarını kaybeden çocuklara yurtlar yaptırılması için 5 ay süre ile ABD’ye gelmiş, 8 Nisan – 3 Haziran 1923 tarihleri arasında ABD’de Türk ve Kürtlerin yoğunluklu olarak yaşadıkları bölgeleri dolaşarak yardım toplamıştır. Yardımlar toplanırken oldukça duygulu anlar da yaşanmış, yıllarca çalışıp biriktirdikleri paralarını yetimler için göndermişlerdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yetimhanesi olan ve Ankara’da bulunan Atatürk Çocuk Yuvası onların bağışlarıyla yaptırılmıştır.

Tehcir ve tutsaklık yılları

Çoğunun amacı, 1900’lerin başında doğu güney Avrupa’dan göç edenlerin çoğu gibi, birkaç yıl çalışıp para kazanarak memleketlerine geri dönmekti. Ancak Kanada’ya göç eden Türkler, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1914’te Almanya yanında I. Dünya Savaşı’na girmesiyle hiç ummadıkları bir olayla karşılaştılar.

İngiltere’nin dominyonu olan Kanada’da 18 Ağustos 1914’te çıkarılan Savaş Tedbirleri Kanununa (War Measures Act) göre tüm düşman devletler sınırları içerisinde doğanlar kayıt altına alınmıştı. 5 Kasım 1914’te İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etmesinden tam 4 gün sonra, 10 Kasım 1914’te Brantford’da çalışan yaklaşık 200 Türk işçi bir gece polis tarafından evlerinden alınıp önce karakollarda hapsedilir. Sonra askeri hapishaneye gönderilir, oradan da tehcir edilip toplama kampına gönderilirler.

Bunların arasında 10 yıldır Kanada vatandaşı olan Türkler de vardır ve hapishaneye götürülürken “neden savaş esiri olarak alındığımızı anlamıyorum, biz sadece işçiyiz” derler. Askeri hapishanede sadece ekmek ve su verilen Türkler açlık grevine başlar.

Türklerin yanı sıra Avusturya Macaristan imparatorluğundan 70,000 kadar Ukraynalı sivil de esir kamplarına gönderilmiştir. Tehcir edilenlerin hepsinin mal varlıklarına el koyulmuş, sonrasında da mal varlıkları iade edilmemişti. Osmanlı’dan gelen Ermeniler ve Ortodoks Makedonlar tehcir edilmekten muaf tutulmuşlardı. 



Eksi kırk derecelerde yürütüldüler

Türkler ilk başta Kingston’da bulunan Fort Henry kampına gönderilirler. Daha sonra yaklaşık 1000 kilometrelik bir uzaklıkta, kış aylarının en sert olduğu, sıcaklığın -40 derecelere kadar düştüğü Kapuskasing’de bir toplama kampına götürülürler.

Esir kampı muhafızlarından birinin tuttuğu günlükte buradaki ağır doğa ve kamp koşulları anlatılmaktadır. Tren raylarının sonlandığı, Kuzey Kutbu kadar soğuk olan Kapuskasing’de kar fırtınalarıyla mücadele eden Türkler ve diğer esirlere, içinde kalacakları barakaları ve içine hapsedilecekleri tel örgüleri yapmaları emredilir. Tutsak edilecekleri esir kampının yapımını tamamlayana kadar bir tren vagonunda barınırlar.

Mektup göndermeleri de yasaklandı, iki Türk akıl sağlığını yitirdi



10 Kasım 1914’te tehcir edilmelerinin ardından 25 Kasım 1914’te Türklerin Osmanlı İmparatorluğu’na her türlü mektup gönderimleri de durdurulur. Buradaki Türkler de, diğer tehcir edilenler gibi, en ağır işlerde çalıştırılırlar. Alex Hassan (gerçek ismi Ali Hasan) isimli bir Türk toplama kampında hayatını kaybetmiştir.

Haksız yere alıkoyulmaktan ve ağır çalışma koşullarından muzdarip olan kamptaki siviller, Mayıs 1916’da Türklerin de bulunduğu Kapuskasing toplama kampında ayaklanmış, 300 askerin müdahalesiyle sonuçlanmıştır.

Osmanlı arşivlerindeki belgelerin gösterdiğine göre buradaki Türklerden ikisi de kamp koşulları nedeniyle ruh sağlıklarını yitirmiştir. 1915’te Amerika’da Massachusetts Eyaleti’ndeki Peabody Şehri’nde yaşayan Türkler iki avukat tutarlar ve Kanada’da esir alınan Türklerin Amerika’ya gönderilmeleri için dava açarlar. Ancak ne yazık ki davadan herhangi bir sonuç alınamamıştır. Bu dava ABD gazetelerinde de yer almıştır. 

 

1950’lerin Kanada hükümetinin, I. ve II. Dünya Savaşı toplama kampı operasyonlarına ait tüm bilgi ve belgeleri imha ettiği için toplama kamplarına ait arşivler bulunmamaktadır. Bu nedenle, esir edilen Türkler hakkındaki bilgiler daha çok Kanada gazetelerinde ve olaya şahit olanların günlüklerinde yer almaktadır.

Esir kampında geçirdikleri 6 yıldan sonra Türklerin akıbetinin ne olduğu henüz netliğe kavuşmamıştır. Bu göçmenlerin bir kısmı, esaret sonrası Amerika’ya gelerek burada Detroit Şehrinde bulunan akraba ve arkadaşlarının yanına yerleşmiş olabilirler.

Türk mezarlığını düzenleme girişimi

Ne yazık ki, hem Kanada’da, hem de Amerika’da hayatını kaybeden Türklerin çoğunun mezar taşı bile bulunmamaktaydı. Öte yandan savaş esiri olarak tutsak edilen Ukraynalılar için Kanada’daki esir kampı bölgelerinde anıtlar mevcuttu.

2014 yılında bu araştırmamın basında da yer almasıyla Kanada’da Türk Büyükelçiliği ve Toronto Başkonsolosluğu mezarlığın etrafının çevrilmesini ve Türk bayrağının bulunduğu bir kitabede, mezarlıkta gömülü olanların isimlerinin yer alması girişimini başlattı. Burada bulunan PKK terör örgütüyle ilişkili kişilerin ve radikal Ermeni bir grubun buna karşı çıkmasına rağmen Brantford şehri yetkilileriyle uzun yazışmalar ertesinde olumlu bir sonuç alındı ve mezarlık ihya edilerek Mount Hope mezarlığındaki Türklerin isimlerini taşıyan mermer bir kitabe yerleştirildi.

Şu anda mezar taşları olmasa da onların ismini ve hatırasını yaşatan bir mermer bir kitabe Mount Hope Mezarlığında bulunmaktadır.

Alıntı/Kaynak: https://forumusa.com/amerika-usa-amerika-birlesik-devletleri/kanadanin-i-dunya-savasinda-tehcir-edilen-turkleri/

⚽️🇹🇷10 Kasım ve Futbol... Galatasaray'dan ve Fenerbahçe'den10 Kasım'a özel koreografi ve müzikler

   🎞️ RAMS Park'ta muhteşem taraftarımızdan muhteşem #10Kasım koreografisi! ♾️ Galatasaray'dan 10 Kasım'a özel koreografi ve mü...