Dünya Savaşı sonrasında galip gelen İtilaf Devletleri, mağlup ettiği ülkeler olan Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan ile barış antlaşmaları imzalamaya karar vermiştir.
Almanya ile Versay, Avusturya ile Sen Jerman, Macaristan ile Triyanon ve Bulgaristan ile Nöyyi Antlaşmasını imzalayan İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti ile Sevr Antlaşmasıimzalamaya karar vermiştir.
Sevr Antlaşması Nedir?
Galip gelen Müttefik Kuvvetler ile Osmanlı Devleti arasında yapılan, savaş durumuna son veren antlaşmadır. Osmanlı, birçok toprağını kaybetmek zorunda kalmıştır. Antlaşma 433 maddeden oluşmaktadır.
Sevr Antlaşması Nerede İmzalandı?
Fransa’nın Sevr şehrinde 10 Ağustos 1920 tarihinde porselen fabrikasında imzalanmıştır. Orjinal hali Fransa’da saklanmaktadır.
Sevr Antlaşmasını Kim İmzaladı?
10 Ağustos 1920 tarihinde Osmanlı adına Hadi Paşa, Reşat Halis Bey ve Rıza Tevfik tarafından imzalandı.
Sevr imzalanırken…
Sevr antlaşması bazı sorunlar yüzünden ertelenmiştir.
Bu sorunları ise şu şekilde sıralayabiliriz;
- İtilaf tarafının Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda kendi aralarında anlaşmazlık yaşamaları,
- Türk milletinin bu devletlere karşı gösterdiği aşırı tepki,
- Yunanlılara İzmir’in verilmesi sonucunda İngiltere ile İtalya arasında yaşanan anlaşmazlıklar,
- Rusya’nın savaştan çekilmesi ve tarafını değiştirerek itilaf devletlerine karşı cephe almış olması. Rusya’nın savaştan çekilmesiyle birlikte Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan gizli antlaşmalar meydana çıkmıştır.
Sevr barış antlaşmasındaki kişiler.
İtilaf Devletleri, Osmanlı’ya kabul ettirmek istedikleri Sevr Antlaşması’nı San Remo Konferansı‘nda belirlemiştir. Bu görüşmelere Osmanlı Hükümeti’ni temsilen Tevfik Paşa katılmıştır. Tevfik Paşa, Sevr Antlaşmasının imzalanması durumunda Osmanlı Devleti’nin sömürge haline düşeceğini ve bağımsızlığını tamamen kaybedeceğini bildirmiştir. Bu antlaşmanın imzalanmaması için birçok itiraz edilmiş; ancak bu itirazlar dikkate alınmamıştır.
Antlaşmayı bir an önce Osmanlı Devletine imzalattırmak isteyen ve toprakları paylaşmak isteyen Büyük Britanya, Yunanlıları kışkırtarak Anadolu içlerine girmelerini sağlamışlardır. Yunanlılar Anadolu’da Bursa, Balıkesir, Uşak ve Trakya’yı işgal ederken İngilizler de boş durmamış, Mudanya ve Bandırma’ya asker çıkarma faaliyetinde bulunmuşlardır. Bunların üzerine bu konu Osmanlı Saltanat Şurası’nda görüşülmüştür. Bu görüşmelerde şartları kabul etmeyen tek kişi Korgeneral Rıza Paşa olmuştur. Diğerlerinin şartları kabul etmesi sonucunda, Damat Ferit Paşa’nın da onayıyla Maarif Nazırı Hadi Paşa’nın başkanlık yaptığı heyet, Sevr Antlaşması’nı imzalamak üzere Paris’e doğru yola çıkmıştır.
Sevr, Türk devleti tarafından kabul edilmemiş ve yürürlüğe konulmamış ölü bir antlaşma olarak bilinmektedir.
Bu antlaşma Türkiye tarafından imzalanmadığı gibi Yunanistan dışındaki diğer ülkeler tarafından da imzalanmamıştır. İtalya antlaşmadan memnun olmadığı için imzalamamış ve Osmanlı’dan yana olduğunu kamuoyuna bildirmiştir. İtalyanların ve Fransızların bu antlaşmayı imzalamamasının en önemli sebebi İzmir’in Yunanistan’a verilmesi olmuştur.
Sevr Haritası: Türklere bırakılan topraklar. Sevr antlaşması uygulansaydı ne olurdu sorusuna cevap ise bu şekilde olurduk.
İtilaf Devletleri, Osmanlı’ya kabul ettirmek istedikleri Sevr Antlaşması’nı San Remo Konferansı‘nda belirlemiştir. Bu görüşmelere Osmanlı Hükümeti’ni temsilen Tevfik Paşa katılmıştır. Tevfik Paşa, Sevr Antlaşmasının imzalanması durumunda Osmanlı Devleti’nin sömürge haline düşeceğini ve bağımsızlığını tamamen kaybedeceğini bildirmiştir. Bu antlaşmanın imzalanmaması için birçok itiraz edilmiş; ancak bu itirazlar dikkate alınmamıştır.
Antlaşmayı bir an önce Osmanlı Devletine imzalattırmak isteyen ve toprakları paylaşmak isteyen Büyük Britanya, Yunanlıları kışkırtarak Anadolu içlerine girmelerini sağlamışlardır. Yunanlılar Anadolu’da Bursa, Balıkesir, Uşak ve Trakya’yı işgal ederken İngilizler de boş durmamış, Mudanya ve Bandırma’ya asker çıkarma faaliyetinde bulunmuşlardır. Bunların üzerine bu konu Osmanlı Saltanat Şurası’nda görüşülmüştür. Bu görüşmelerde şartları kabul etmeyen tek kişi Korgeneral Rıza Paşa olmuştur. Diğerlerinin şartları kabul etmesi sonucunda, Damat Ferit Paşa’nın da onayıyla Maarif Nazırı Hadi Paşa’nın başkanlık yaptığı heyet, Sevr Antlaşması’nı imzalamak üzere Paris’e doğru yola çıkmıştır.
Sevr, Türk devleti tarafından kabul edilmemiş ve yürürlüğe konulmamış ölü bir antlaşma olarak bilinmektedir.
Bu antlaşma Türkiye tarafından imzalanmadığı gibi Yunanistan dışındaki diğer ülkeler tarafından da imzalanmamıştır. İtalya antlaşmadan memnun olmadığı için imzalamamış ve Osmanlı’dan yana olduğunu kamuoyuna bildirmiştir. İtalyanların ve Fransızların bu antlaşmayı imzalamamasının en önemli sebebi İzmir’in Yunanistan’a verilmesi olmuştur.
Sevr Haritası: Türklere bırakılan topraklar. Sevr antlaşması uygulansaydı ne olurdu sorusuna cevap ise bu şekilde olurduk.
Sevr Antlaşması’nın Maddeleri
- İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak kalmaya devam edecek. Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü yerler İstanbul ve çevresinden oluşan küçük bir toprak parçası olacak; eğer Osmanlı Devleti, İtilaf güçlerinin belirlediği şartlara uymazsa İstanbul’da ellerinden alınacak,
- Batı Anadolu ve Doğu Trakya Yunanlılara verilecek,
- Ege Adaları Yunanistan’a bırakılacak, Rodos ve 12 Ada İtalya’ya verilecek,
- Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti ve güneyinde Kürdistan Devleti kurulacak,
- Irak, Musul ve Arabistan İngiltere’ye verilecek,
- Boğazlar, bütün ülkelerin gemilerine savaş zamanında dahi açık bulundurulacak ayrıca boğazlar on ülkeden oluşan bir Avrupa Komisyonu tarafından yönetilecek ve bu komisyonda Türk üye bulunmayacaktı,
- Kapitülasyonlar; İngiliz, Japon, Fransız ve İtalyanlardan oluşan bir komisyonun düzenlemesiyle genişletilerek yeniden gündeme gelecek ve bütün azınlıklar bu ayrıcalıklardan yararlanabilecekti. Ayrıca azınlıklara geniş haklar verilecek ve askerlik yapmayacaklardı,
- Azınlıklar sınırlarımız içinde okul ve dini kurumları açabileceklerdi. Osmanlı’nın bu konuda yaptığı uygulamalar ise denetlenebilecekti,
- Osmanlı Devleti’nin mali durumu ve bütçesi İngiliz, Fransız ve İtalyanlardan oluşan komisyon ile Düyun-u Umumiye İdaresi tarafından yönetilecekti. Bu komisyonda Osmanlı üyeleri sadece danışman olarak yer alacaktı,
- Osmanlı, mali bakımdan zor durumda olduğu için savaş tazminatı vermeyecek ve borçları silinecekti,
- Osmanlı Devleti’nde zorunlu askerlik kaldırılacak ve askeri gücü 50.700’ü geçmeyecekti. Ayrıca orduda ağır silahlar ve uçaklar kesinlikle bulunmayacak ve Osmanlı donanması İtilaf Devletleri’nin kontrolü altında olacaktı,
- Deniz Kuvvetleri’nde 13’ten fazla savaş gemisi bulunmayacak,
- Kürtler, Doğu Anadolu’da bağımsız bir devlet kurmak isterlerse ve bu istek Cemiyet-i Akvam tarafından kabul edilirse, Osmanlılar bu durumu kabul edecekti,
- Osmanlılar, Mısır üzerindeki bütün haklarından vazgeçecek, Filistin, Irak ve Suriye için alınan kararlara uyacaktı.
- Hicaz bağımsız bir devlet olacaktı (Arap ülkeleri istediğini aldı),
- Osmanlı Devleti İzmir’deki egemenlik haklarını Yunanistan’a bırakacak ve kalelerden sadece birinde Türk bayrağı dalgalanacaktı,
- Şam ve çevresi, Mardin, Antep ve Urfa Fransa’ya verilecek ve Sivas’ın kuzeyine kadar olan bölgede Fransız nüfusu yer alacaktı,
- İzmir bölgesi dışındaki Batı Anadolu, İtalya’ya ait nüfus bölgesi olacaktı.
Ayrıca Sevr ve Lozan antlaşması arasındaki farklar tablosu için Lozan’ın Maddelerine bakabilirsiniz.
Borçların listelendiği antlaşma bölümü.
Sevr Antlaşması Sonuçları
- Osmanlı, hukuki varlığını sadece kâğıt üzerinde sürdürmeye devam etmiştir ve İtilaf Devletleri’nin sömürgesi haline gelmiştir,
- Osmanlı Devleti’nin ekonomisi, yabancıların denetimi altına girmiştir,
- Sevr Antlaşması, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve Osmanlı Padişahı tarafından imzalanmadığı için hukuken geçersiz sayılmıştır,
- TBMM, imza heyetini 19 Ağustos 1920’de vatan haini ettiğini ve bu sonucu kabul etmediğini duyurmuştur,
- Sevr Antlaşması’nın hükümlerinin Türk milletini umutsuzluğa sürüklemesi gerekirken tam aksine bu antlaşma sayesinde Türk milleti daha güçlü hale gelerek kararlılığını gösterdi.
Sevr Antlaşması’nın Önemi
- Osmanlı, bu antlaşmayla resmen parçalan ve toprakları paylaşmıştır,
- 1. Dünya Savaşı’ndan sonra yürürlüğe konulamayan tek antlaşmadır. Bu durumun üzerine İtilaf Devletleri Lozan Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştır,
- TBMM, Misak-ı Millî’den hiçbir şekilde ödün vermeyeceğini açıklamıştır,
- Osmanlı Devleti’nin imzaladığı son antlaşmadır,
- Misak-ı Milli kararlarına uygun olmadığı için İtilaf Devletlerine güvenilmeyeceği Türk milleti anlamıştır,
- Bu antlaşma sonrasında Mustafa Kemal haklı çıkmıştır,
- Türk milletinin, milli mücadele azmi bu mücadeleye inancı artmıştır.
Sevr Antlaşmasını İmzalayan Devletler
Sevr Antlaşması, bir yandan İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Polonya, Belçika, Portekiz, Romanya, Ermenistan, Hicaz, Çekoslovakya, Sırp, Hırvat – Sloven Krallığı ile diğer taraftan Osmanlı Hükümeti arasında imzalanmıştır.
Sevr’ı İmzalamayan Devletler
Amerika Birleşik Devletleri, Osmanlı ile savaşa girmediği için bu antlaşmayı imzalamamıştır. Antlaşmada imzası olmayan devletlerden biri de SSCB’dir. SSCB’nin imzalamamasının nedeni Milletler Cemiyeti’ne üye olmamasıdır.
NOT: Osmanlı, yok olmaktansa bu maddeleri imzalamayı daha uygun görmüştür. Ancak bu antlaşmanın yok olmaktan bir farkı olmadığını söylersek yanılmış olmayız. Sevr antlaşması yürürlüğe konulmaması bakımından Ayestefanos antlaşmasına benzemektedir. Ayrıca “sevr antlaşması ne zaman sona eriyor” gibi sorular da oldukça bilinçsizdir; çünkü antlaşma zaten imza edilmediği için bitmiyor.
Sevr’in kabul edilmesi için Meclis-i Mebusan’da görüşülmesi ve Padişah Vahdettin’e gönderilmesi gerekiyordu; ancak tam antlaşmanın imzalandığı tarihte Meclis-i Mebusan kapalı olduğu için kabul edilmemiştir.
Amerika Birleşik Devletleri, Osmanlı ile savaşa girmediği için bu antlaşmayı imzalamamıştır. Antlaşmada imzası olmayan devletlerden biri de SSCB’dir. SSCB’nin imzalamamasının nedeni Milletler Cemiyeti’ne üye olmamasıdır.
NOT: Osmanlı, yok olmaktansa bu maddeleri imzalamayı daha uygun görmüştür. Ancak bu antlaşmanın yok olmaktan bir farkı olmadığını söylersek yanılmış olmayız. Sevr antlaşması yürürlüğe konulmaması bakımından Ayestefanos antlaşmasına benzemektedir. Ayrıca “sevr antlaşması ne zaman sona eriyor” gibi sorular da oldukça bilinçsizdir; çünkü antlaşma zaten imza edilmediği için bitmiyor.
Sevr’in kabul edilmesi için Meclis-i Mebusan’da görüşülmesi ve Padişah Vahdettin’e gönderilmesi gerekiyordu; ancak tam antlaşmanın imzalandığı tarihte Meclis-i Mebusan kapalı olduğu için kabul edilmemiştir.
Alıntı/Kaynak: https://antlasmalar.com/sevr-antlasmasi-maddeleri/