Halkın geçimini tarım ve hayvancılıkla sağladığı beldede, yaklaşık 20 bin küçükbaş hayvan bulunuyor.
"Koşan" diye yanlarına çağırdıkları koyunları boyunlarına geçirdikleri özel bir ilmek ile bağlayan kadınlar, teknolojiye direnerek annelerinden öğrendikleri geleneği sürdürüyor.
Beldede yetiştiricilik yapan Ramazan Yirşen, büyükbaşa göre daha az masraflı olduğu için yöre halkının küçükbaş hayvancılığı tercih ettiğini söyleyerek, beldede binlerce küçükbaş hayvan olması nedeniyle 5-6 kişinin bir araya gelerek çoban tuttuğunu belirtti.
Geniş meralarda beslenen koyun ve keçilerin etleri ile sütlerinin lezzetli olduğunun altını çizen Yirşen, koyunların mayıs ayından eylül sonuna kadar sağıldığını dile getirdi.
Koyunun sağılmasının zor ve zahmetli bir iş olduğunu vurgulayan Yirşen, teknolojik sağım makineleri pahalı olduğu için çiftçinin geleneksel "koşan" yöntemini tercih ettiğini belirtti.
Yirşen, şunları söyledi:
"Hayvanın sağılırken huylanıp sütü dökmemesi için her koyunu bir kişinin başından tutması gerekir. Yani 100 koyunu iki kadın sağacaksa bunun yanında 3-4 kişinin de koyunun başını tutması gerekir. İlk kim yaptı bilmiyoruz ama yüzyıllar önce bir sistem geliştirilmiş. Bu sisteme göre koyunlar iple bağlanıyor ve teker teker sağılıyor. 6 kişinin 2 saatte yapacağı bir işi, iki kadın 1 saatte yapabiliyor. Kadınlarımız teknolojiye direnerek annelerinden öğrendikleri bu geleneği sürdürüyor. Sağım işlemi bitince ip asıldığında tüm koyunlar serbest kalır."
"Bu yöntemi anne-babamdan öğrendim"
Çocukluğundan beri "koşan" yöntemi ile süt sağdığını söyleyen 65 yaşındaki Elif Yıldırım, "Kadınlar toplanıp geliriz. Çağırdık mı koyunlarımız yanımıza gelmeye başlar. İpimizi atar boyunlarından bağlar, sonra sağarız. Koyunlar sahiplerini bilir. Bu yöntemi anne-babamdan öğrendim. Böylece devam ediyor. Bizim geleneğimiz." dedi.
Alıntı/Kaynak. https://www.aa.com.tr/tr/yasam/teknolojiye-direnen-kadinlar-kosan-gelenegini-surduruyor/1558493