20171020

Dünkü Kerkük / Nefi Demirci

 Not: Yazı 2016 tarihlidir.



 
DÜNKÜ KERKÜK

Nefi Demirci
 
Yıllarca unutulmuş, kaderleriyle baş başa bırakılmış, anavatanda pek az kişi ve kurum tarafından bilinen, Milli Eğitim Bakanlığımızın müfredat kitaplarında adları dahi bulunmayan, yetkililerimiz tarafından adlarından tedirginlikle söz edilen, Anavatanda olanlara “Siz Türkçeyi nereden öğrendiniz” diye sorulan ve bugün ortasından geçen kurumuş Hasa çayı ile, bir yakasında tarihi yıkılmış kalesi, diğer tarafında alev, alev Türklük kokan, motifleriyle ufkunda, görüntülen BABSI: BABA GÜRGÜRÜ olan, bir zamanlar “MEN ÖZÜM TÜRKEM” gururla diyenlerle dolup taşan, TÜRKÜN her harfinin yüceliğine inanan ve ululaştıran, dil, anane, töre ve özünü korumak için yıllar yılı tek başına direnen, sonunda acı gerçekler karşısında yenik düşen, düşürülen, zaman zamanda PETROL uğruna feda edildiğini geçte olsa anlayan, ESANE ŞEYDİR KERKÜK.

KERKÜK, bugün yalnız, tenha, küçük kolu kanadı kırılmış, yabancılaştırılmış bir ŞEY haline gelmiş, getirilmiş, öz evladı dağınık, perişan, akan KARA ALTUN BULAĞINI sömüren yabancıların keyif ve sefasının şaşkınlığı içersinde.

Tenha, çünkü öz evladının elinden alınmıştır tarlası, toprağı, evi barkı, gülünecek kira bedeli karşılığı verilmiştir kanını emen ve gözü O topraklarda olanlara.

Türkmenler OTAĞI olan Kerkük küçültülmüştür, 1975’lere kadar 20.000 km kare’den fazla olan TÜRKLÜK kokan topraklar 1976, yani bir içersinde yarısından fazlası gasp edilmiş. 1923’ten 1976 yılına kadar 6 ilçesi ve 23 bucağı olan Kerkük 1976 yılında 2 ilçe ve 11 bucak haline SADDAM tarafından getirilmiştir. Neden bu kadar haksızlığa uğruyordu Kerkük? Neden ve neydi başına gelen ŞEY? Türk oluşu, Türklüğünü kimliğini koruması, töresini sürdürmesi, bütün baskılara canı pahasına göğüs gererek dilini, özüne bağlı kalması ve hepsinden önemlisi de hala Türk’ten korkanlarla yaşamayı ayakta durarak sürdürebilmesidir...

Bugün yağma her yanı özünün olmayan YALEYLİ, YALEYLİDEN sonra DALAYLO, DALAYLOLLAR tarafında TAŞI TOPARAĞI gasp edilmiş, biri gitmiş, giderilmiş, diğerleri gelmiş…..

KERKÜK’ÜN DÜNÜ VE BUGÜNÜ:

DÜNKÜ KERKÜK
Büyük babamın Divan Hanesinde
Acı Kahve içerlerdi
Hemşeriler gelirdi
Akşamları.
Sona gölü
Musallanın bir köşesinde
Toplanırdı delikanlılar
Önlerinde kadehleri
Sohbet ederlerdi.
Molla Abdullah tepesinden
Yanık bir ses
Duyulurdu
İçi yanık, aşıl olan
Birisi
Hoyrat çağırırdı.
Gelirdi komşu illerden
ERBİL’DEN
Yarışan HOYRAT’çılar
Otururlardı karşılıklı
Meraklılar önünde
İçlerini dökerlerdi.
Alimusallası geldi
Kadınlar hazırlanırdı
Neleri varsa aparır
Yumurtadan, Sazik’ten, Şalgam turşudan
Toplanırlardı yer, yer
Akşam evlerine dönerlerdi
Toplanış delikanlılar
Uzaktan dikiz ederlerdi
Kimisi âşık olur
Eve dönen
Anlatırdı annesine
Sonra, sonra bir kız gelin olurdu.
Ramazanda SİNİZARF
Bayramda LELUKDİBİ
İŞTE O’ZAMANKİ KERKÜK’TE
Bunlar vardı.

ve
BU GÜNKÜ KERKÜK
Her yerden bir ses
May, Av
Taş köprü başında
Avber, avber(1).
Tam yanında
ZAKELSOB, Zakelsob(2)
Durmadan bağırıp çağırıyorlardı
Tuhaf mı? Bu Öyleyse dinle, buda bir başkası
Dalaylo, dalaylo(3)
Yaleyli, yaleyli ile bağdaşıt
Kerkük’ün ufkunu kirletiyorlardı.
İçimden derin yanık bir ses
AMAN, AMAN
Kerkük’üm
Altın bağlar Kerkük’üm
Bastuv incittuv 0’nun
Yığlar nazlı Kerkük’üm
Aman, Aman, Aman
Kerkük’üm
Yılmaz menim KERKÜK’ÜM.
Topla Tüfenk’le gelsv (gelsen)
Dimdik durar (durur)
Kerkük’üm
Aman, aman, aman
Yığlamaz, O’ yığlamaz ( ağlamaz )
Toptan tüfenkten korkmaz,
Baş alsav gitsev buradan( baş alıp gitsen buradan)
Taşı toprağı yılmaz.
Tam burada:
Yalın ayak
Başı açık
Yüzü açık
Başında bir sepet
Bir eliyle sepeti
Diğer eliyle çocuğunu
Sakız çiğneye, çiğneye
Gözüm kararmış
Başım dönmüştü
Eski hatıralar
Bütün çıplaklığıyla
Canlanmıştı
Çizme(5) giymiş
Örtülü
Caddeden geçemeyecek kadar mahcup
Bir şimşek gibi parlamıştı kafamda.
Donuk bir ses
Dimdik bana bakıyordu
Hüngür, hüngür ağlayan arkadaşım
Kolumu tuttu
Silkti
Bir anda açılan avuçlarımız
Tanrıya yalvarıyorduk
Dalaylo, dalaylo ile
Sarsılmıştık
Boğuluyorduk.
ULU TANRIM:
Kurtulmak, kurtulmak,
Silkinip, uyanmak
İstiyorduk
Boğulmadan ÖNCE.
VE
TÜRKÇÜLÜİK ÜLKÜSÜYLE YÜRÜYENLERD
TUTSAK İLLERİN ARAYANLARA
TÜRKLÜĞÜ CİHANDA KORUYANLARA
ÇAMUR ATAN, DİL UZATAN ER MİDİR?
HAİNLER DURMADAN DÖNDÜRÜR ÇARKIN
TÜRK OLMAMDIR BENİM EN BÜYÜK FARKIM
TANRI ” TURAN “ DEMİŞ YURDNA TÜRKÜN
KULAKLAR PASLIMI, GÖZLER KÖR MÜDÜR?
TÜRKÇÜLÜK ÜLKÜSÜYLE YÜRÜYENLERE
TUTSAK İLLERİN ARAYANLARA
TÜRKLÜĞÜ CİHANDA KORUYANLARA
ÇAMUR ATAN, DİL UZATAN ER MİDİR?
**************************
1.Avber= Karşı yaka(Kürtçe)
2. Zakelsop( Arap’ça)m
3.Dalylo Kürtçe şarkı, Yaleyli Arap’ça şarkı. Türkçe de AMAN, AMAN, olduğu gibi.
5. Erbil’ de Türkmen hanımları Sarı, kısa çizme giyerlerdi
Dr. Nefi Demirci

Alıntı kaynak: http://www.bizturkmeniz.com/tr/index.php?page=article&id=32840