KİMSESİZLERİN KİMSESİ CUMHURİYET
Emine Azboz
KİMSESİZLERİN KİMSESİ CUMHURİYET
Yarın en büyük bayram, Cumhuriyet bayramını kutlayacağız milletçe. Uliuçınarımız 95 yaşındadır. Emperyalizme karşı kolay kazanılmamış bağımsızlık savaşının kutlu sonucudur. Bu milli bayramımız sonsuza akan zamanda Türk milletine kutlu olsun.
Anamdan babamdan canım armağan, Atam'dan Cumhuriyet mirasım, ona sahip çıkmak koruyup kollamak baş görevim ve de sorumluluğu kalemimin. Mustafa Kemal Cumhuriyet ne demek? diye soranlara, onu "Kimsesizlerin kimsesidir Cumhuriyet" diye tanımlar. Benim gibi Emine Azbozlara sahip çıkmıştır Cumhuriyet. Benim gibileri tarikatlara, kurda kuşa yem etmedi, kanatlarının altına aldı, bizi adam ederek el içine saldı. Ben ve bizler onun bunun ne yandaşı olmadık; hepimiz de Türkiye Cumhuriyet'i Devletinin memuru, Cumhuriyet'in öğretmenleri olarak, cehalet savaşında bilgiyle ve bilinçle donatılarak top ağzına sürülmüş mermilerdik. Ona sahip çıkmak da yarın bizim gibi tüm yurttaşların görevidir. Yarın Anka'daki dostlarımdan arkadaşlarımdan, öğrencilerimden Türkiye Gençler Birliği'nin düzenlediği Cumhuriyet Bayramı kutlamasına ve Anıtkabir'de Andımızın okunmasına katılmalarını yürekten istiyor ve rica ediyorum; yazdıklarım bir işe yararsa eğer. Sağlık sorunlarım ve de uzakta olmam nedeniyle katılamasam da dostlarımın varlığında ekran başında olsam da yanıbaşınızda yürüyeceğim.
Mustafa Kemal Atatürk, "En büyük eserim dediği Cumhuriyeti" gençlere emanet etti, onlara birinci görev olarak onu koruyup kollamayı verdi;her zaman iç/dış düşmanlara, aymazlara, gaflet ve dalalet, vatan hainlerine, şahsi çıkarlarını işgalcilerin siyasi çıkarlarıyla birleştirenlere karşı.
Ata'nın Cumhuriyeti emanet ettiği gençler, TGB ve TLB mensupları gençler, bu görevi büyüklerinden devralıp ulusa önder olacak şekilde heyecan ve cesaretle ileri atılıp büyük bayram kutlamasına hazırladılar. İşte, Atatürk'ün istediği gençler ve onlara eşlik edecek, yan yana, omuz omuza kutlayacaklara ne mutlu. Ne güzel şeydir gençlik. Genç yaşlarında sorumluluk yüklenen, ulusun önüne düşen süreğenlerine gönül dolusu selamlar. Hepsinin gözlerinden öper, yaşam boyu nice güzelliklerde buluşmalarını dilerim.
Cumhuriyet'in başkenti ANKARA'dır. Siyasi hırsına yenilerler her yıl olduğu gibi bu yıl da bu bayramı İstanbul'da natamam havalanı açmaya dönüştürmesi çok ama çok üzücü. Demek ki Cumhuriyeti yönetiyorlar, sayesinde o makamlarda oturuyorlar ama karşılar. Milletin bayramında milleti bölüyorlar düpedüz. Madem açılacak o yarım havaalanı açmak için başka gün çuvala mı girdi ki, her yıl bu işleri milli bayramlarda denk getirmekte siyaset? Bunu illaki 29 Ekimde yapmaktalar yine. İslam dini, Peygamberimiz, Kur'an nasıl kimsenin malı değilse, Cumhuriyet (milli bayramlar) de, Atatürk de Türk milleti için aynıdır. İnançlı Müslümanlar da Cumhuriyete bağlıdır, Atatürk'ü sever, dincileri değil ama. Türkiye'ye kıymayın efendiler.
Yalnız bu bayramı biraz buruk kutlayacağım; dün iki Mehmetçik'imiz Tunceli dağları Sibirya mıydı ki soğuktan donarak öldü? Onları göreve gönderen nasıl komutandır ki, silah arkadaşlarını soğuğa teslim etti, öylece bıraktı? Öyle inanıyorum ki, Ergenekon ve Balyoz gibi kumpaslarla ordudan ilişiği kesilen, yıllarca hapislerde yatıp gıkı bile çıkmayan, bunu vatan görevi kabul eden Atatürk'ün subayları işbaşında olsaydı her şey başka mı olurdu acaba? Canı pahasına silah arkadaşlarını kurtarmazlar mıydı? Türk ordusunda neler oluyor. Bu Sarıkamış'ta askerlerini karkuşu yapan Enver Paşa hırsı ve aymazlığı mıdır yoksa?
Türk milleti, en büyük bayramın kutlu olsun. Cumhuriyet sahipsiz değil. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
Alıntı : Sosyal Medya - Emine Azboz
