Vahdettin'den Milli Mücadele kahramanı çıkarmaya çalışmak boşunadır. Padişah ve etrafındakiler İngiltere'nin kendilerine merhamet edeceği beklentisiyle hareket ettiler. Oysa savaşı kazanmış İngiltere'nin Osmanlı topraklarını paylaşmaktan başka bir politikası olmayacağı açıktı
İngiltere savaş sırasında Mısır milliyetçilerine bağımsızlık sözü vermişti ama savaş bittikten sonra sözünü unuttu. Said Zaglul liderliğindeki Waft direnişi (1918-1920) olmasaydı Mısır İngiltere kontrolündeki bir monarşiyi dahi elde edemezdi. Irak'ta da durum benzeriydi
Manda yönetiminine giren devletler henüz kurulmamış Türkiye'den şanslıydı. Sömürgeydiler ama sınırları belliydi. Atatürk ve Milli Mücadele sayesinde Türkiye olan topraklar ise Sevr'e giden paylaşım sürecindeydi. Yunan ordusu Sakarya'da galip gelseydi durum Sevr'den de kötü olurdu
Padişahın uluslararası konjonktürü doğru okuyabildiğine dair en ufak bir ipucu yok. Direniş olmaksızın hiçbir şey elde edilemediğini Orta Doğu'da yaşananlar ve İstanbul'un işgali üzerine görüp Ankara'ya geçebilir veya Malta'ya sürgün edilmeyi göze alabilirdi ama hiçbirini yapmadı
Vahdettin Milli Mücadele'yi zora sokmak için elinden geleni yapmasına rağmen Sevr anlaşması (Ağustos 1920) önüne konuldu. Versailles, Saint-Germain ve özellikle Trianon antlaşmaları Sevr'in gelişini gösteriyordu ama o görmedi veya görmek istemedi. Üstelik antlaşmayı da imza etti
Vahdettin Sevr'i imzalamaz, Ankara'ya geçmeye çalışır veya hapse atılabilirdi ama bunların hiçbirini yapmadı. İngiltere'nin olmayan merhametine sığınmaya devam etti. Keyfine baktı. Sakarya Savaşı'nın en çetin günlerinde 61 yaşındayken 19 yaşında bir kızla 5. evliliğini yaptı
İngiltere Sevr'i Müslüman/Türk halkına kan kusturan Yunan ordusuna, Ermeni çetelerine uygulatmaya çalışırken İngiltere'nin olmayan iyi niyeti uğruna hep Milli Mücadele aleyhinde bulunmuş Padişahı Büyük Taarruz'u kazanan Ankara hükümeti ve M. Kemal devlet başkanı mı yapacaktı?
Atatürk'ün öngörüsü, uluslararası konjonktürü okuma başarısı, fedakarlığı/cesareti karşısında Vahdettin'den kahramanlık dilenmek güneşi balçıkla sıvamaya benzer. Bazı İslamcıların Atatürk'ü eleştireceğiz derken Vahdettin'den kahraman yaratmaya kalkışmaları zavallı bir komplo olur
ALINTI:Sosyal Medya
Dr. Naim Babüroğlu @NaimBaburoglu
Vahdettin, 1923’te Mekke’de yayımladığı beyannamede, Atatürk’ü İstiklal Savaşı’nı başlatması için Anadolu’ya göndermediğini, “Mustafa Kemal’i Anadolu’ya gönderen kabineye uydum” diyerek itiraf eder. Padişah mı başlatmış Milli Mücadele’yi??? Oku... İkra...
1920’de, Şeyhülislam Dürrizade Abdullah, “Mustafa Kemal ve arkadaşları ile milli mücadeleye katılanları kâfir ilan eden ve katlinin vacip” olduğunu bildiren fetvayı Sadrazam Ferit ve Padişah Vahdettin’in onayı ile çıkarır. Milli Mücadele’yi Padişah mı başlatmış? İkra... Oku...