Hürriyet ve İstiklal @KenanTuncer161
''Mustafa Kemal adında bir Türk generalin Samsun’a geleceğini; ve hemen onu tutuklayarak İstanbul’a gönderme emrini aldım. Şehirdeki durumu görmek için Samsun’a indim. Siyah çizmeli, kilot pantolonlu ve siyah kalpaklı sert bakışlı kimselerin çokluğu dikkat nazarımı çekti.
19 Mayıs günü sabah erkenden iskeleye gittim. Sabah namazından çıkan herkes sahile inmişti. Bir olay çıkmaması için taburumla bütün iskele ve civarını kordon altına aldım. Denizde, batı tarafında bir duman göründü. Sahildeki kalabalığın heyecanı son haddini buldu.
Bir de gördüm ki her askerimin arkasında siyah çizmeli kara kalpaklı bir Türk subayı duruyor. Hepsinin silahlı olduğu muhakkak. Vapur iyice göründü. Bazı il ve belediye görevlileri sandallarla vapurun demirleyeceği yere doğru gitmeye başladılar.
Görevimi, iskele üzerinde yapamayacağımı düşünerek ben de motoruma atlayıp vapura doğru hareket ettim. Vapura ilk varan benim motorum oldu. Beraberimde getirdiğim iki erimi motorda bırakarak tercümanımla birlikte vapurun iskelesine tırmandım.
Vapurdaki generali görmek istediğimi söyledim ... Herkes ayakta idi. Ortadaki mavi gözlü, sert bakışlı kişi ile göz göze gelince ne söyleyeceğimi şaşırdım. Sert bir asker selamı verirken ağzımdan şu sözler döküldü “Taburum emrinizdedir.”
Bunu nasıl söylemiştim? Daha önce hiç böyle bir şeyi aklımdan dahi geçirmemiştim. Mustafa Kemal Paşa’nın yüzünde hafif bir tebessüm belirdi. Teşekkür etti ve beni de yanına alarak dışarıya çıktık. Gemiye çıkmış olanlarla tokalaştıktan sonra vapurdan benim motorumla ayrıldık
İskeleye vardığımızda muavinim koşarak yanıma geldi. Kendisine; Taburu safta toplamasını, silah çattırmasını ve Türk makamlarına teslim olmalarını söyledim. Taburu o siyah çizmeli, kara kalpaklı kişiler teslim almıştı.''
Binbaşı Salter.
Samsun İngiliz işgal kuvvetler komutanı.
