20190625

🇮🇪 Kelt müziğinin efsanesi: ''Tarih ve Kültür zenginliğinizden🇹🇷 büyüleniyorum''



Kelt müziğin efsanesi, Kanadalı şarkıcı, besteci ve 'müzikli seyehat yazarı' Loreena McKennit'ten Türklere: 
''Tarih ve Kültür zenginliğinizden büyüleniyorum''




ERSOY İRŞİ 

Kelt müziğin efsanesi, Kanadalı şarkıcı, besteci ve 'müzikli seyehat yazarı' Loreena McKennit üç konserle Türkiye'ye geliyor. Sanat yaşamında 30 yılı geride bırakan dünyaca ünlü şarkıcı konserleri öncesinde Aydınlık'ın sorularını yanıtladı.
Ekletik Kelt müziğin dünyaca ünlü temsilcisi, şarkıcı, besteci ve 'müzikli seyehat yazarı' Loreena McKennit, uzun bir zamandan sonra üç konserle Türkiye'ye geliyor. 30 yılı aşkın sanat yaşamı boyunca birçok ödüle sahip olan, dünyaca ünlü müzisyenlerle birlikte sahne alan McKennit İzmir, Ankara ve İstanbul'da sahne alacak. Mistik şarkılarıyla dünya çapında geniş bir kitleye seslenen sanatçı, 29 Haziran'da İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda, 30 Haziran'da Congresium Ankara ve 1 Temmuz'da İstanbul'da Volkswagen Arena'da Türk müzikseverle buluşacak. Efsane sanatçı Türkiye konserleri öncesinde sanatına ve kendisine ilişkin merak edilenleri Aydınlık'a anlattı.

- Müziklerinizi yaparken size ilham veren nedir?

Loreena McKennitt: Doğa en büyük esin kaynağım ve onun bize öğretebileceği her şeyi özümsemeye, her şeyden ders almaya çalışıyorum. Türler arası bir bütünlük ve uyum içinde yaşamaya çabalıyorum, mümkün olduğunca daha az zarar vererek… Şarkı yazarken ya da beste yaparken genel geçer bir kural yok… Önce müzik de gelebilir, sözler de… Bazen aklıma sözler üşüşüyor, hemen bir deftere not alıyorum, sonra zaman içinde onlarla oynuyorum, geliştiriyorum. Bazen de ufak melodiler geliyor, kendiliğinden. Bir rahatlama anında ya da trende seyahat ederken, araba ya da bisiklet sürerken… Doğaya yaklaştıkça yaratıcılığınız artıyor.

- Türkiye hakkında neler hissediyorsunuz, düşünceleriniz nelerdir?

Loreena McKennitt: Türkiye ve ülkenin güzel insanlarıyla ilgili söylenecek çok şey var. Türkiye’ye zaman zaman seyahatlerim oluyor. Misafirperver karşılamalarınız, içtenliğiniz, alçakgönüllülüğünüz beni çok mutlu ediyor. Tarih ve kültür zenginliğinizden söz etmiyorum bile… Büyüleniyorum. Coğrafya olarak muazzam bir çeşitliliğe sahip, ülkenin her bölgesi başka güzel… Türk insanında çok derin ve kendiliğinden gelen bir müzik algısı var. Müziğime karşı gösterdikleri ilgi ve sevgi de beni çok mutlu ediyor. İnsanın emeğinin böyle karşılık bulması çok güzel bir his. Birlikte yine çok güzel üç akşam yaşayacağımıza inanıyorum.

-Türk müzik kültürünü nasıl buluyorsunuz, takip ettiğiniz Türk müzisyenler var mı? 

Loreena McKennitt: Türk müziği konusunda çok nitelikli bir bilgim olmasa da duyduğum çok hoş melodiler oldu. Daha çok zaman ayırıp daha fazla dinleyince olağanüstü güzelliklerle karşılaşacağıma inanıyorum. Halk müziği ezgileri kulağıma çok hoş geliyor. Arif Sağ, Belkıs Akkale tanıdığım halk müziği sanatçılarından. Batı müziğini ve yerel tınıları çok güzel harmanlayan Barış Manço da bildiğim isimlerden. Yine herkesin bildiği gibi 1990’ların sonunda “Tango To Evora” şarkımı yorumlayan Nilüfer… Onun seslendirdiği bu yorum sayesinde Türkiye’de daha çok dinleyici benim müziğimden haberdar oldu.



-Müzik yaşamınızda sizi etkileyen, örnek aldığınız isimler, müzisyenler oldu mu?

Loreena McKennitt: Başarılarından, yeteneklerinden, karakterlerinden ya da içgörülerinden dolayı beğenebileceğiniz çok kişi oluyor. Hepsini saymak mümkün değil ama birkaçını söyleyecek olursam… Nelson Mandela bunlardan biri mesela… Ya da 20. yüzyılda kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren tüm liderler… Bunun yanı sıra kibar, merhametli, inandıkları uğruna savaşan insanlara hayranlık duyuyorum. Müzik konusunda etkilendiğim isimler arasında ise Joni Mitchell, Simon ve Garfunkel, Gordon Lightfoot, Alan Stivell ve Planxty grubunu sayabilirim.

-Türkiye konserlerinizde müzikseverleri neler bekliyor?

Loreena McKennitt: Ağırlıklı olarak Lost Souls albümümden söyleyeceğim ama çok sevildiğini bildiğim eski şarkılarımdan da birkaçını seslendireceğim konserlerde. Türkiye’nin özlediğim yerlerini göreceğim ve dinleyicilerle buluşacağım için çok mutluyum. Türkiye’nin müziksever insanlarını konserlere bekliyorum.

-Önümüzdeki dönemde hedefleriniz nelerdir, yeni projeleriniz olacak mı? 

Loreena McKennitt: İklim değişikliğinin vardığı boyutları göz önüne alacak olursak bunu bir ölçüde düzeltmek ya da yavaşlatmak için çok az zamanımız var. Dolayısıyla kariyerimi bir süre askıya alma düşüncem var. Bir süre performanslara ara vereceğiz. Hayattaki önceliklerim ailem ve yaşadığımız toplum olacak. Enerjimi ve sahip olduklarımı bu doğrultuda değerlendirmeyi düşünüyorum.

-Eserlerinizde mistik ögelere yer veriyorsunuz. Sizce insanın duygu dünyası üzerinde müziğin etkisi nedir?

Loreena McKennitt: Hepimizin kayıpları, kırılganlıkları, arızaları var. Ve müzik bizim tüm bu farklı ihtiyaçlarımıza ilaç gibi geliyor. Bunu işitsel bir terapi olarak da adlandırabiliriz. Birçok insan da özellikle belli tür müziklerin yatıştırıcı, sakinleştirici etkisi üzerinde hemfikirdir. Birçok kişi müziği aynı zamanda bir meditasyon takviyesi olarak görüyor. Müziğin insanların duygu durumları üzerindeki etkisi gerçekten büyüleyici.

-Siz Kelt müziğinin dünya çapında dinleyiciyle buluşmasında önemli paya sahipsiniz? Peki, Kelt müziğinin Anadolu ile bağı üzerine neler söylersiniz? 

Loreena McKennitt: Geleneksel müzikleri ilk keşfettiğimde arkasındaki kökleri öğrenmek bana çok cazip geldi. Kelt müziğinde beni bu dünyadan alıp götüren bir güç var. Müziğin beni saran bir etkisi var. Bazı erken dönem Kelt kabilelerinin Anadolu’dan çıktığına ve St. Paul’ün Galatlar’a yazdığı mektuplarda da bundan söz edildiğine inanılıyor. O dönemden bu yana bir kültürel evrim sürecinin devam ettiğini düşünmek insanı gerçekten büyülüyor.

Alıntı/Kaynak Aydınlık Gazetesi