*Bir gruptan ALINTIDIR. Benim başımdan henüz geçmedi ama bu basit bozuklukların acilen giderilmesi gerekir. 12 milyar dolarlık dünyanın en büyük hava alanı, dil-bilmez, torpillilerinn kadrolara doldurulmasıyla itibarını yerlere düşürmesin. Bu yazıyı lütfen dikkatle okuyun.*
Ergun Kirlikovali
.............................................................
Brezilyadan 12 saatlik bir yolculuk sonrası piste indik. Körüğe ulaşmamız 37 dk kadar sürdü. Yani alan çok büyük. Uçaktan çıkarken elinde telsiz olan 5 kabadayı geldi hırpani kıyafetli kaba saba tipler. Pasaportları görelim dediler dayı dayı. Uçakta 3 Türk vardı gerisi yabancı. Telsiz delikanlısı bu beyler uzun bir süre pasaport kontrolü yaptılar. Yabancılara kötü davrandılar ve hep Türkçe konuştular.
Binaya girdikten sonra orada bir görevlinin yanına yürüdüm. Adamın yüzündeki korku ifadesi anlatılamazdı. Bir şey sormak istiyorum dedim bu alan ilk defa geldim zor durumdayım telefonum bozuk internet var mı alanda? Ben yeniyim bilmiyorum dedi. Telefonunuzu kullanabilir miyim dedim? İşini kaybetmekten o kadar korkuyordu ki olmaz olmaz diye beni bir telaş sepetledi. Gümrükten sonra sorarsın birilerine dedi. Kimbilir hangi torpille gelmiş oraya haklı adam başı belaya girmesin.
Pasaporta girmek için 2 ayrı yol var. Hangisi doğru bilemedik. Sağdakini tercih ettik. Soldaki de gidiyor olabilir, açıklama yok. 2 ayrı yön tabelası var sadece. Uzun uzun yürüdük alan gerçekten çok büyük.
Pasaporttan çıkar çıkmaz döviz bürosu var. Sahibi Rus, ihaleyi ona vermişler. Para bozmak için komisyon alıyor. Yani 100 doları 5 tane 20 dolar yapmak için %10 komisyon alıyor.
Bu dövizcinin orda olma nedeni bagaj arabalarının 5 tl olması. Bagaj bölümünde bagaj arabaları yok. Koca alanı dolandım tek bir yerde buldum. Makinalara takılı arabalar normalde. 5 tl ile çalışıyor. Ama dün bütün makinalar bozuktu. Insanların parasını almış arabaları vermemiş. Herkes delirmiş durumdaydı.
60 kg yükümle ortada kaldım. Telefonum bozuk. Alanda internet yok. Beni almaya gelecek araca ulaşamıyorum. Orada bir kıyamet koparttım. Ortalığı birbirine kattım. Yardımcı olmaya çalışan insanlar var ama yetkileri yok hepsini iyice paniğe soktum. Ben niye uğraşıyorum ki onlar uğraşsın.
Bir yetkili yardımcı oldu telefonunu kullandırdı. Diğeri de telsizle araba istedi. Benim için gelen arabaya Araplar saldırdı. Bir adam arabayı vermedim diye bana saldırdı kavga kıyamet güvenlik geldi. Adam para vermiş araba alamamış. Benden başka dil bilen yok. Adamı güvenliğin elinden ben aldım. Derdini anlatacak kimsesi yok çünkü. Paramızı verdik arabamızı aldık.
Çıkış noktasında Turistler görevliye bir şey soruyor adam dil bilmediği için korkuyor. bekleme yapma diye bağırıp itip kakıyor zavallıları. Yolcu karşılamak için tabela tutmanın saati 8€. Ona da yakında izin verilmeyecek. Yolcu ve karşılayanı birbirlerini Allah yolu ile bulacaklar bundan sonra.
Sırtında Bana Sor yazan bir sürü görevli var. Birine Turkcelli sordum yukarıda dedi. Yukarı çıktım bir diğerine sordum aşağıda dedi. Aşağı inince yine birini çağırmaya çalıştım ilgilenmedi. BANA SOR diye avaz avaz bağırınca hepsi birden geldi!! Bana Turkcell bulun o asansöre de bir daha binmeyecem dedim. Hemen telsizli yetkili çağrıldı. Turkcell noktası var ama kapalı dedi.
Yani yetkili yoksa yandınız. Kimse bir şey bilmiyor dev alanda dolan dur. Yetkili yardımcı olmak için telefonunu kullandırdı aracı aradık beni alacağı yeri tarif etti. Normalde kapıdan çıksam araç bana ulaşacakken beni aşağı kata yolladılar araç yarım saat beni aradı. Kimse ne yaptığını ne de alanı bilmiyor. Kimseye bir şey sormayın derim.
Alan boş boş dolanan, dil bilmeyen, iş bilmeyen, gözünde en ufak zeka ışığı olmayan bir sürü torpille işe girmiş elemanla dolu. İşletim sıfır. Kapının önü milletin birbirini dövdüğü bagaj arabalarıyla dolu. Kimse toplayıp yukarı götürmüyor.
Dünyada bagaj arabasına para ödediğin ve interneti olmayan tek ama dünyanın en büyük hava alanı İstanbul Hava Alanı hepimize hayırlı olsun.
Düşmanımın bile oraya düşmesini istemem.
Alıntı: Sosyal medya