20180107

Hafızayı kaybetmek / Soner Yalçın

Hafızayı kaybetmek

SONER YALÇIN / Sözcü Gazetesi
24 Ocak 2017

Demek “üst akıl” ile mücadele edeceksiniz...
Demek
FETÖ ile mücadele edeceksiniz...
Ve demek bu mücadeleyi
okul müfredatından Atatürk'ü çıkarıp -Cemaat benzeri- yeni “Altın Nesiller” yetiştirerek yapacaksınız!
Peki...
“Sigma Chi” adını duydunuz mu? 

ABD üniversitelerinde 1855 yılından beri faaliyette olan “kardeşlik örgütü.” Sembolü, mavi zemin üzerindeki beyaz haç.
Amacı;
eğitim alanında söz sahibi olmak, öğrenme idealini yaygınlaştırmak! Sigma Chi, dünyaya yayıldı.
II. Dünya Savaşı bitiminde Türkiye'ye ulaştı.
Önce, 1947'de Truman Doktrini ile ABD'den askeri yardım geldi.
Sonra, 1948'de
Marshall Planı ile ABD'den ekonomik yardım geldi.
Ve en sonunda 1949'da
Eğitim Antlaşması ile ABD'den müfredat yardımı geldi.


Birini yazayım:
Adı;
James William Fulbright (1905-1995)...
Arkansas Üniversitesi'nde tarih ve George Washington Üniversitesi'nde hukuk okudu.
Sigma Chi üyesiydi. Senato Dış İlişkiler Komitesi başkanlığını en uzun süre yapan bu ABD'li senatör, eğitim ve kültürel değişim yoluyla ülkeler arasında ortak bir anlayış geliştirmek amacıyla Amerikan Kongresi'nden 1946 yılında kanun çıkarttı.


Üç yıl sonra...
Tarih: 27 Aralık 1949.
Türkiye ve ABD hükümetleri arasında Eğitim Komisyonu kuruldu.
Komisyon; dördü T.C vatanda
şı, dördü de ABD vatandaşı olmak üzere sekiz üyeden oluştu. Çoğunluğu sağlamak için komisyonun başkanı ABD büyükelçisi oldu!

Milli E
ğitim Bakanlığı'nda; personel politikalarından ders programlarına kadar pek çok konuda stratejik planlama yapan “Eğitim Araştırma Geliştirme Daire Başkanlığı” adlı komisyonun varlığı bu antlaşma sonucu gerçekleşti. Personelinin üçte ikisi Amerikalı'ydı!
Gelelim de
ğiştirilen müfredata...

TÜRK'Ü YOK ETTİLER

II. Dünya Savaşı'ndan sonra okullara ABD'den sadece süt tozu gelmedi.
Halktan gizlenen eğitim antlaşmasıyla ABD, Türkiye'ye uzman, araştırmacı, öğretim üyesi adı altında personel gönderdi. (Parasını da bize ödettiler!)

İşte... Çoğunluğu Sigma Chi üyesi bu Amerikalılar, okul müfredatlarını/öğretim politikasını kökten değiştirdi. Müfredata bol bol “Atatürk” adı konularak, “Atatürk düşüncesi” yok edildi!
“Soru soran-sorgulayan” yerine, “ezberci-nakilci” ö
ğrenci yetiştirmek amaç oldu.
“Aramanın-ara
ştırmanın” yerini, Batı'dan “dayatmalar” aldı.

İlkokuldan üniversiteye kadar ders kitapları, Şarkiyatçılar'ın, Batı merkezli kurgu tarih ğınıyla dolduruldu. Batı, uygarlığın-çağdaşlaşmanın beşiği olarak öğretildi.
Batı tarihçileri, hiçbir
bilimsel temele dayanmayan Türkler hakkındaki kitaplarıyla insanlarımızı komplekse soktu; güvensiz yaptı.
“Türk” kavramı unutturuldu.
“Türk dili” unutturuldu.
“Erken Türk” (Etrüsk) tarihi yerine
“Antik Yunan” öğretildi.
Atatürk'ün büyük çabayla çalı
şğı “Türk tezi” tarih araştırmaları “safsata” olarak gösterildi. 


Bu sebeple Eskişehir Çifteler İlçesi Yazılıkaya Anıtı'nın okunmasıyla ortaya çıkarılan Frigyalıların Türkçe konuştuğu gibi tezlerin üzeri örtüldü.
Binlerce yıldır onlarca devlet kurmu
ş Türkler, “göçebe” yapılıverdi. Sümerler, Hititler unutturuldu.
Evet. Cumhuriyet'in temel tezlerinden olan
Türk tarihi uygarlığı hafızalardan silindi.
Yetmedi. Cumhuriyetin “ulus devletten” çıkarılması için “Osmanlıcılık” moda haline getirildi.
Ki bu Osmanlı tarihinden de Türkler çıkarıldı. Bu tarih okumalarında salt dinsel vurgular ön plana getirildi.
Sanki İslam'dan önce Türk tarihi yoktu!
Hangisini yazayım...
ABD'nin e
ğitim stratejisiyle; kimliğimize, kişiliğimize büyük saldırıda bulundular.
Evet. Amaçları belliydi...

ASIL HEDEF
Müfredat sorunu AKP ile başlamadı.
Bu bir ABD e
ğitim politikasıdır.
Ve yakla
şık 70 yıldır uygulanmaktadır.
Anımsatmak isterim:
Cumhurba
şkanı Cevdet Sunay ne demişti:
“Bugünkü okullarda yetişen gençlere ülke yönetimi teslim edilemez. Biz, laik okullara karşı İmam-Hatip okullarını bir seçenek olarak düşünüyoruz. Devletin kilit mevkilerine yerleştireceğimiz kişileri bu okullarda yetiştireceğiz.”
Anımsatmak isterim:
Cumhurba
şkanı Kenan Evren ne demişti:
İmam-hatip okullarında iyi eğitim veriliyor. O çocuklardan zarar gelmez. Türkiye laikliği dinsizlik olarak anlamış, yanlış tatbikatlar yapmıştır. 1930'lardaki laiklik anlayışını yanlış olarak görüyorum.”
Hiç şaşırtıcı değil.
İkili eğitim antlaşması sonucu ABD, azgelişmiş ülkeler için öngördüğü “dinsel eğitim” ya da “eğitimin dinselleştirilmesi” politikasıyla ders kitaplarını yıllar önce “dincileştirdi.”
Hatırlatırım: İlkokullara din dersi II. Dünya Savaşı'ndan sonra kondu!
Müfredat konusunda mesele sadece bu da de
ğil...
Atatürk'ün üzerinde hassasiyetle durdu
ğu -Osmanlı'yı yok eden- Batı sermayesinin kolayca kabulü için “tam bağımsızlık” unutturuldu. “Karşılıklı bağımlılık” gibi içi boş kavramlarla kafalar karıştırıldı. “Müttefik” kavramı kolayca boyun eğilene dönüştürüldü!
“Ulusal egemenlik”, “halkçılık” gibi değerli kavramların yerini içi boş sahte “Batı demokrasisi” aldı!
Batı'ya teslimiyeti,
“Atatürk Batı'ya yönelmişti” yalanıyla yaptılar. Oysa Atatürk'ün kurduğu halkçı cumhuriyetin Batı'yı kopya etmekle hiç alakası yoktu. Keza...
Atatürk devrimleriyle Osmanlı Tanzimat reformu maksatlı olarak birbirine karıştırıldı. Amaç, Kemalist devrimci düşünceyi-eylemi yok etmekti.
Hangisini yazayım? 


Sonuçta...
Atatürk düşüncesi okul müfredatlarından ve fikir dünyasından ABD tarafından yıllar önce çıkarıldı. Toplumun bu hale nasıl geldiğini sanıyorsunuz? Bunun adı, kültür emperyalizmidir. 

....

Alıntı Kaynak: http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/soner-yalcin/hafizayi-kaybetmek-1639208/


⚽️🇹🇷10 Kasım ve Futbol... Galatasaray'dan ve Fenerbahçe'den10 Kasım'a özel koreografi ve müzikler

   🎞️ RAMS Park'ta muhteşem taraftarımızdan muhteşem #10Kasım koreografisi! ♾️ Galatasaray'dan 10 Kasım'a özel koreografi ve mü...